“2010’da tasfiye durdurduk” diyen KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bayık, başta AKP hükemeti olmak üzere Türk devletinin yeni yılda da tasfiye politikalarını sürdüreceğini söyledi. Tasfiye planlarına boşa çıkartılması için Kürtlerin AKP’ye tek bir oy bile vermemesini isteyen Bayık “Eski tarz ve üsluplarla hareket etmemeliyiz” dedi. Kürdistan’ın her yerinde Kürtçe okuma ve yazma seferberliğinin başlatılması gerektiğine […]
“2010’da tasfiye durdurduk” diyen KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bayık, başta AKP hükemeti olmak üzere Türk devletinin yeni yılda da tasfiye politikalarını sürdüreceğini söyledi. Tasfiye planlarına boşa çıkartılması için Kürtlerin AKP’ye tek bir oy bile vermemesini isteyen Bayık “Eski tarz ve üsluplarla hareket etmemeliyiz” dedi. Kürdistan’ın her yerinde Kürtçe okuma ve yazma seferberliğinin başlatılması gerektiğine dikkat çeken Bayık “Kimliğimizi istiyorsak, önce dilimize sahip çıkmalıyız” şeklinde konuştu.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bayık, 2010’da Kürt halkı ve hareketleri açısından yaşanan gelişmeleri ANF’nin Kürtçe servisine değerlendirdi. 2011’e ilişkin ise önemli mesajlar veren Bayık, “2010’da sonuç alamadıkları tasfiye politikalarını 2011’de de sürdüreceklerdir” uyarısını yaparak şunları söyledi:
“Geride bıraktığımız 2010, birçok açıdan Kürt halkı için bir kazınım yıl oldu. Belki istediğimiz gibi, hedeflediğimiz gibi sonuçlar elde edemedik. Fakat düşman güçleri de sonuç alamadı. Başkan Apo, PKK ve özgürlüğe hedeflenmiş Kürtler düşmanın sonuç almasını engellediler. Bu açıdan, bu durum Kürtler için büyük bir başarıdır. 2010’da Kürtler önemli adımlar da attılar. Başkan Apo ve PKK meşrulaştı, Kürt sorunun çözümü için demokratik özerklik projesi sunuldu. Gündemi belirleyen Başkan ve PKK olmuştur.
Kısacası Başkan Apo ve PKK Kürt sorunun çözümü için attığı adımlar, dünyadan aldığı modeller belirleyici olmuştur. İşte bu kazanımlarla Kürt halkı 2011’e giriyor. Demokratik özerkliği Kürt halkı da benimsedi ve bunsuz yaşam olmayacağını söylüyor. Seçimleri kazınıp, anayasayı değiştirmek istiyorlar. Birkaç yüzeysel değişikliklerle yeni anayasası yapma niyetindeler. Ancak resmi olarak yer almadığı, kimliğinin tanınmadığı bir anayasayı Kürt halkı tanımayacaktır.”
“AKP’ye bir tek oy bile gitmemeli”
Haziran ayında yapılması planlanan genel seçimlerde Kürtlerin yoğun bir şekilde çalışması gerektiğini söyleyen Bayık “Halkımız öyle çalışmalı ki AKP’ye bir tek oy bile gitmemeli. AKP bu seçimde sandığa gömülmeli. Kürtler geçmiş seçimlerden daha fazla bu seçime sarılmalı ve çalışmalı. Önümüzdeki seçim, Kürt sorununun çözümüne hizmet etmeli ve AKP’nin tasfiye planlarına boşa çıkartmalı. Kürtler seçimlerdeki başarılarıyla AKP ve Türk devletine şunu göstermeli; Demokratik özerkliği kabul etmekten başka bir yolunuz yoktur” dedi.
AKP’nin hareketlerine yönelik tasfiye politikalarını yeni yılda da sürdürebileceğine dikkat çeken Bayık “Halkımız çok iyi bilmelidir ki şu anda AKP tasfiye ve imha politikası yürütüyor. Yürütülen diyalog süreci de imha etmek içindir. Bir yandan psikolojik savaş yürütüyor, diğer yandan da askeri saldırı hazırlığı yapıyor. Bu politikalarını yürütmek için de seçime kazanmak istiyorlar. Zaten anayasayı değiştirmek için de seçimi kazanması gerekiyor” dedi.
Bütün Kürtlerin AKP karşısında tek vücut ve tek çatıda birleşmesi gerektiğini söyleyen Bayık “AKP’nin Kürtleri parçalamasına izin verilmemeli. Kürtlerin AKP’ye verdikleri her oy cellatlarına verdikleri oy gibidir. AKP’ye karşı durmak tasfiye planlarına karşı durmaktır. Türkiye’deki demokratik güçler de Kürtlerle ilişkilerini güçlendirmeli” şeklinde konuştu. 2011’in Kürtler açısından başarı ve özgürlük yılı olabileceğine vurgu yapan Bayık, her zamankinden daha fazla çözüme yakın olduklarını söyledi.
Kürt halkına ve PKKgüçlerine çağrı
Tüm güçleriyle tasfiyeyi engelleyeceklerini söyleyen Bayık, Kürt halkına ve PKK güçlerine yönelik ise şu çağrıyı yaptı: “Onlar nasıl tasfiye için çalışıyorlarsa. Biz de çözüm için mücadele etmeliyiz. Çözüm devrimi için canla başla çalışmalıyız. Bu gerçeklikle tempomuzu, üslup ve tarzımızı geliştirmeliyiz. Eski tarz ve üsluplarla hareket etmemeliyiz. Atılan adımlarla geriye değil, daha da ileriye gitmeliyiz.”
Kürdistan’ın her yerinde Kürtçe okuma ve yazma seferberliğinin başlatılması gerektiğine dikkat çeken KCK Yürütme Konseyi Üyesi Kürtçe kampanyalara ilişkin ise şunları söyledi: “Dil bir halkın kimliğidir. 2010’da başlatılan Kürtçe kampanyalar ve atılan adımlarda taviz verilmemeli, Kürtler bütün alanlarda Kürtçeyi kullanmalı. Bir halk dilsiz olmaz. Kürt halkı eğer kimliğiyle yaşamak istiyorsa, o zaman diline sahip çıkmalı. Bu yüzden de Türkçeyi kullanmamalıyız, oto asimilasyonun önüne geçmeliyiz. Eğer dil ortadan kalkarsa, kültür de yok olur.”