Askeri Şûra’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yapılacak atama Genelkurmay Başkanı’nın teklifine rağmen Birinci Ordu Komutanı Hasan Iğsız’ın hükümet tarafından kararname dışı bırakılmasıyla “kriz”e dönüşmüştü. Dün de Iğsız’ın yerine KKK’ya getirilmesi beklenen Jandarma Genel Komutanı Atilla Işık emekliliğini istedi. Kara Kuvvetleri’ne atama yapılmadığı için Işık Koşaner’in Genelkurmay Başkanlığı’na getirilmesiyle ilgili kararname de bekletiliyor. Bu durumda Başbuğ’un yeni […]
Askeri Şûra’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yapılacak atama Genelkurmay Başkanı’nın teklifine rağmen Birinci Ordu Komutanı Hasan Iğsız’ın hükümet tarafından kararname dışı bırakılmasıyla “kriz”e dönüşmüştü. Dün de Iğsız’ın yerine KKK’ya getirilmesi beklenen Jandarma Genel Komutanı Atilla Işık emekliliğini istedi.
Kara Kuvvetleri’ne atama yapılmadığı için Işık Koşaner’in Genelkurmay Başkanlığı’na getirilmesiyle ilgili kararname de bekletiliyor. Bu durumda Başbuğ’un yeni bir isimlendirme yapıp yapmayacağı önem kazanıyor.
Ancak 30 Ağustos’ta emekliye ayrılacak Başbuğ’da Askeri Şûra öncesi Ergenekon Savcısı ve Yargıçları üzerinden Silahlı Kuvvetler’deki terfilere “müdahale” edilmesine tepkili olduğu için KKK’ya atama önerisini yeni Genelkurmay Başkanı’na bırakabilir. Hükümet ve Çankaya, son dönemde adları “Balyoz”, “irtica eylem planı”, “internet andıcı” gibi soruşturmalara karışan kilit askeri personelin aktif görevlerden çekilmesi konusunda kararlı. Bu tercih, 11 general ve amiralin terfilerini haklarındaki davalar nedeniyle olumsuz etkiliyor.
Askeri Şûra sürecini başarıyla takip eden Ankara Temsilcimiz Fikret Bila yazdı; “internet andıcı”ndaki malzemelerin AKP’nin kapatılma davasında kullanılmış olması Başbakan’ın kararında öncelikle etkili olmuş ve Iğsız emekli edilmiş.
Şûra’daki kriz, kararnameler ayrılarak çözülmeye çalışılırken, bu kararların orduda bir “tasfiye” sürecinin başlangıcı olduğu, AKP’nin TSK’yı “dizayn” etmeye çalıştığı şeklinde eleştiriler de yükseliyor.
Genelkurmay’da Başbuğ’la toplanan generallerin 4 saat boyunca “istifa”yı tartıştıkları yönündeki spekülasyonlar gece boyunca durmadı. Dün akşam saatlerinde Atilla Işık’ın emekliliğini istemesi bu değerlendirmelere bağlandı.
Başbuğ’un da “istifa” edebileceği öne sürüldü.
Krizi asıl tetikleyecek ve büyütecek olan Işık Koşaner’in Genelkurmay Başkanlığı’nın da bir şekilde önlenmesi olabilir. Koşaner üç yıllığına genelkurmay başkanı oluyor. Daha sonra bu görev için düşünülen Necdet Özel’le birlikte 2010’lu yıllardaki “piramit” bozulmayacak.
Ancak Özel de, Işık’ın emekliliği nedeniyle zorunlu olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanırsa “Koşaner sonrası”na ilişkin planlar değişecek. Başbuğ gider ayak buna zemin hazırlar mı?.. Işık Koşaner’i zayıf düşürmek, devreden çıkarmak ister mi?.. Krizi 30 Ağustos’a taşır mı?
12 Eylül 1980 öncesi yine KKK Kararnamesi’nden kaynaklanan benzer bir “kriz”, dönemin hükümetiyle Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk arasında yaşanmıştı. Başbakan Demirel’in Kara Kuvvetleri’ne atamak istediği 3. Ordu Komutanı Ali Fethi Esener’e “öncelik Birinci Ordu Komutanı”nda diyerek Çankaya karşı çıkmıştı. 30 Ağustos’a kadar kriz çözülmeyince, 3 ordu komutanı birden emekliye ayrılmış ve Kenan Evren’e Genelkurmay Başkanlığı yolu açılmıştı.
Darbeyi de Evren yapmıştı!