YÖK tüm üniversitelere “Bölücü örgütleri etkisiz hale getirmek için akademik araştırma yapın” talimatı gönderdi. Meslek örgütleri, uygulamayı üniversitelerin özerkliğine ve özgürce bilim üretimine indirilen bir darbe olarak nitelendirdi Türkiye ‘ de birbiri ardına ortaya çıkan eylem planlarına bir yenisi daha eklendi. Plan bu kez Yükseköğretim Kurulu’nun ( YÖK ) imzasını taşıyor. “Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem […]
YÖK tüm üniversitelere “Bölücü örgütleri etkisiz hale getirmek için akademik araştırma yapın” talimatı gönderdi. Meslek örgütleri, uygulamayı üniversitelerin özerkliğine ve özgürce bilim üretimine indirilen bir darbe olarak nitelendirdi
Türkiye ‘ de birbiri ardına ortaya çıkan eylem planlarına bir yenisi daha eklendi. Plan bu kez Yükseköğretim Kurulu’nun ( YÖK ) imzasını taşıyor. “Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Planı” adlı plan, “bölücü örgütleri tesirsiz hale getirmek ve meşruiyet kazanmalarını engellemek için” bölge üniversitelerine ve Kürt öğrencilere yönelik “akademik çalışma” seferberliği başlatılmasını öngörüyor. YÖK’ün, geçtiğimiz 17 Mart’ta tüm üniversite rektörlüklerine ” Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Planı” başlıklı gizli ibareli bir yazı yolladığı ortaya çıktı. Yazıda, tüm üniversitelerin “Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini tesirsiz hale getirmek” amacıyla çeşitli akademik faaliyetler düzenlemesi ve bunları YÖK’e üç aylık düzenli periyotlarla rapor etmesi isteniyor.
YÖK Başkan Vekili Prof .Dr. Yekta Saraç imzalı yazıda şöyle deniliyor : “Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini tesirsiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurtiçi ve yurtdışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konudaki ortak mücadeleyi tüm kurum ve kuruluşlar arasında etkin bir işbirliği ve koordinasyon içinde sürdürmek amacıyla; Ek’te sunulan konular ve takvim kapsamında üniversitelerimizce yapılan veya yapılması planlanan akademik faaliyetlere ilişkin bilgilerin Başkanlığımıza bildirilmesi önem arz etmektedir.”
Bölge gençlerine yönelik
Yazının ekinde, “bölücü faaliyetleri engellemek amacıyla” üniversitelerin yapması istenen akademik çalışmaların hangi konularda olacağı da tek tek maddeleniyor. YÖK ‘ ün belirlediği konuların özellikle bölge üniversiteleri ve gençlerine yönelik olması dikkat çekiyor. Tüm üniversitelere gönderilen yazıda, bölge gençlerine yönelik aktiviteler yapılmasının istenmesi, “Kürt öğrenciler fişleniyor mu?” sorusunu da beraberinde getiriyor. YÖK’ün çalışılmasını istediği konulardan bazıları şöyle: “Özellikle Avrupa Birliği ile üyelik sürecinde yasal ve idari konuların terör örgütü yandaşları tarafından istismar edilmesini önlemek amacıyla, üniversitelerce bilimsel araştırmalar yapılması, toplumsal dayanışmayı arttırmaya yönelik faaliyetlerin yürütülmesi;
Bölge üniversitelerinde görev yapacak akademisyenlerin seçimi, atanması, görevden alınması, terfi ve özlük işlemleri kanun ve mevzuat çerçevesinde yapılmaya devam edilecek, bölgedeki üniversitelerde uygun sayı ve nitelikte akademisyen ve idari personel görevlendirilmesinin sağlanması;
Bölge gençlerinin sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler aktif katılımının özendirilerek diğer illerdeki tarihi ve turistik yerlere geziler düzenlenmesinin sağlanması;
Yurtdışına devlet bursu ile gidecek kamu görevlilerinin terör örgütünün yurtdışı faaliyetlerine ilişkin olarak bilgilendirilmeleri;
Özellikle yıkıcı ve bölücü örgütlerin ülkemizin göç alan illerindeki varoşlarda yaşayan vatandaşlarını istismar etmelerini önlemek maksadıyla, üniversitelerce alan araştırmalarının ve konuya yönelik çalışmaların yapılması , bu tip projelerin desteklenmesi;
Nevruz etkinliklerinin istismara yol açılmadan yerine getirilmesi.
Bu uygulama totoliter zihniyetin göstergesi
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere: Üniversitelerin özerkliğine, özgürce bilim üretmesine karşı bir dayatmadır bu. Bir askeri darbe sonrası oluşan YÖK’ün zihniyetinin devam ettiğinin açık bir göstergesidir. Üniversitelerin tek tipleştirilmek istendiğinin, merkeziyetçi ve totaliter bir zihniyetle yönetildiğinin de göstergesi aynı zamanda. Türkiye ‘ de belli bir etnik kimliğe dayalı bir örgütün silahlı mücadelesi olabilir. Bunun üniversitelerle bağlantısını vurgulamak ve buna yönelik üniversitelerden bilimsel araştırmalar istemek, tamamıyla aşırı milliyetçi, zihniyetin eseridir. Bu farklı kimliklerden üniversite öğrencileri arasında sorun çıkarır. Bu nedenle yöneticilerin hiçbir şekilde üniversite bilimine ve öğrencilerine dayatmacı yaptırımları söz konusu olmamalıdır. Üniversiteler, kimlikler, kültürler, özgürlükler, dil, insan hakları konularında özgürce araştırmalar yapabilir . Bu araştırmalara öğrenciler de katılabilir. Ama YÖK’ün istediği şekilde bir dayatma söz konusu olursa, orası üniversite olmaktan çıkar. YÖK’ün bu tebliği derhal geri çekmesini istiyoruz.
Egitim Sen 6 nolu üniversiteler şubesi yönetim kurulu:
Üniversiteler askerlik şubesinden özerk değil 12 Eylül’ün YÖK’ü kurma amacı zaten üniversite özerkliğini ve bilimsel faaliyetin bağımsızlığını yok etmekti. Ne yazık ki bu amaçlarına büyük ölçüde ulaştı. Üniversiteler askerlik şubelerinden daha özerk değillerdir ve bazı akademisyenler bu yazılar doğrultusunda sözde bilimsel faaliyet yürütmektedir. AKP döneminde bu uygulamanın ağırlaştırılarak sürdürülmesine şaşırmadık. Zira o partinin derdi YÖK gibi önemli bir ideolojik aygıtın kendi kontrolünde olmamasıydı, Yusuf Ziya Özcan başkanlığında o sorunu da çözdüler. Yüksek öğrenim hâlâ 12 Eylül ‘ de giydiği deli gömleğinin içindedir. Bunu yırtmak sadece üniversite özerkliğine tavizsiz sahip çıkanların, genellikle ağır bedel ödedikleri çabalarıyla mümkün olacaktır.
Kaynak: Bİrgün