Çevreciler kömürlü termik santrallere, Akkuyu’da ve Sinop’ta yapılması düşünülen nükleere santrallere, Karadeniz’in, Ege’nin ve Akdeniz’in derelerini kurutan, vadilerini yok eden hidroelektrik santrallerine (HES), Munzur’da, Hasankeyf’te ve Allianoi’de doğayı ve tarihi sular altında bırakan barajlara, doğayı ve yaşamı yok eden enerji yatırımlarına ve projelerine karşı; Çernobil nükleer felaketinin 24’üncü yılında doğayı ve yaşamı tehdit eden enerji […]
Çevreciler kömürlü termik santrallere, Akkuyu’da ve Sinop’ta yapılması düşünülen nükleere santrallere, Karadeniz’in, Ege’nin ve Akdeniz’in derelerini kurutan, vadilerini yok eden hidroelektrik santrallerine (HES), Munzur’da, Hasankeyf’te ve Allianoi’de doğayı ve tarihi sular altında bırakan barajlara, doğayı ve yaşamı yok eden enerji yatırımlarına ve projelerine karşı; Çernobil nükleer felaketinin 24’üncü yılında doğayı ve yaşamı tehdit eden enerji üretim biçimlerine karşı meydanlarda buluşuyor. 25 Nisan günü Kadıköy’de düzenlenecek eylemde çevreci örgütlerinin yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti de eyleme katılacak. Eylem için, Tepe Natillius’ta saat 11.30’da buluşulacak ve Kadıköy İskele Meydanı’na yürünecek.
Çernobil 26 Nisan 1986
Şimdiki Ukrayna’nın başkenti Kiev’in 140 kilometre kuzeyinde bulunan Çernobil Nükleer Santrali’nde 26 Nisan sabaha karşı 01.00 sıralarında gerçekleştirilen deney sırasında santralin kontrolden çıktı. Yüksek sıcaklıktaki grafit ve radyoaktif zirkonyum elementinin suyla karışması sonucu oluşan hidrojen yandı ve santral alevler içinde kaldı. Oluşan radyoaktif bulut kısa sürede tüm Avrupa ve Karadeniz’e yayıldı. 26 Nisan’da gerçekleşen kaza 30 Nisan günü kamuoyuna duyuruldu.
Kazanın ardından Türkiye
Çernobil’deki nükleer reaktör kazasının üzerinden 24 yıl geçti. 26 Nisan 1986’da meydana gelen kazadan sonra özellikle Karadeniz Bölgesi’ndekiler kazanın sonuçlarından yoğun derecede etkilendi. Bölgede kanser vakaları arttı. Kazanın olduğu dönemde cumhurbaşkanı olan Kenan Evren “Radyasyon kemiklere yararlıdır”, dönemin başbakanı Turgut Özal “Radyasyonlu çay daha lezzetlidir.” Demiş, dönemin Ticaret Bakanı Cahit Aral da televizyon ekranları önünde çay içerek çayda radyasyon yok mesajı vermiş ve “Dinine, imanına inanan ‘Radyasyon var’ demez.” demişti. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre, ölçümler sonucunda Türkiye’deki gıdaların radyasyon açısından güvenli olduğunu iddia etmişti.
Karadeniz kararmasın
Halkevleri, 2006 yılında “Karadeniz Kararmasın” başlıklı bir kampanya yaparak bölgede kanserden yaşanan ölümlere dikkat çekmiş ve kampanya sonucunda Sağlık Bakanlığı bölgeye kanser hastaneleri yapma kararı almıştı.
Sendika.Org