Bursa’da yargı Başbakan hakkında ‘ampul’ ifadesinin kullanılmasıyla ilgili farklı kararlara imza attı. 1. Sulh Ceza: Eleştiri… 2. Çocuk Mahkemesi: Küfür sayılabilir Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 17 Haziran 2009. Karar: “…Sanıkların hükümetin sağlıkla ilgili düzenlemelelerini protesto için bir araya geldikleri, eleştirel sloganlar attıkları, ‘Ampulsün sen Tayyip’ sözünün Başbakanımıza yapılmış bir hakaret olmayıp demokratik toplumlarda partilerin […]
Bursa’da yargı Başbakan hakkında ‘ampul’ ifadesinin kullanılmasıyla ilgili farklı kararlara imza attı. 1. Sulh Ceza: Eleştiri… 2. Çocuk Mahkemesi: Küfür sayılabilir
Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 17 Haziran 2009. Karar: “…Sanıkların hükümetin sağlıkla ilgili düzenlemelelerini protesto için bir araya geldikleri, eleştirel sloganlar attıkları, ‘Ampulsün sen Tayyip’ sözünün Başbakanımıza yapılmış bir hakaret olmayıp demokratik toplumlarda partilerin eleştirilmesi anlamındaki sözlerden ibaret olduğu…”
Bursa 2. Çocuk Mahkemesi, 31 Temmuz 2009: “Ampul kelimesi Fransızca’dan dilimize girmiş bir kelime olup isimdir. İlk anlamıyla içinde elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe manasına gelir. Argoda, küfür veya kötü söz olarak kullanılabilir. Örneğin, ‘Hadi lan oradan ampul.’ ‘Andaval, dallama’ anlamında da kullanılır… Ampul sözü birbirine devamlı şaka yapan iki arkadaş arasında söylendiğinde belki hakaret taşımaz ancak ilimizin en işlek yerlerinde protesto amacıyla toplanıp ‘Ampul Tayyip’ denilmesi siyasi hiciv, düşünceyi açıklama veya eleştiri sayılmaz; hakarettir.”
Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin yukarıdaki gerekçeyle ‘Beraat’ dediği söz, yaklaşık 1.5 ay sonra Bursa 2. Çocuk Mahkemesi’nde yargılanan bir çocuğa dört ay kamu görevinde çalışma cezası olarak döndü. Üstelik, Bursa 1. Sulh Mahkemesi’nin bu özgürlükçü kararından sonra ‘Ampul Tayyip’ sloganından ötürü, biri yine çocuk mahkemesinde üç dava daha açıldı…
Halkevleri Bursa Şubesi ile Bursa Cumhuriyet Savcılığı’ın ‘Ampul Tayyip’ kavgası dört yıl öncesine uzanıyor. Uludağ Üniversitesi’nden 300 öğrenci 11 Ekim 2006’da Kent Müzesi önünde ulaşım zammını protesto etti ve ‘Ampul Tayyip’ sloganı attı. Eylem sonrası Ahmet Keskin ve Ercan Etik’e ‘hakaret’ davası açıldı. Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen dava 2007 yılında bitti. İki sanığa 920 TL ceza kesildi.
Bu arada Halkevleri, aynı sloganı atmayı sürdürüyordu. Bu kez, 29 Mart 2008’de Halkevleri’ne bağlı Liseli Genç Umut adlı grup “O bir Amerikancı, o bir işbirlikçi, o bir IMF uşağı, o bir öğrenci düşmanı, bir iki üç, ampulsün sen Tayyip” diye slogan attı. Açıklamayı okuyan üniversiteli Berna Özaslan ile eyleme destek veren Eğitim-Sen’li öğretmenler Hasan Özaydın ve Betül Öztürk ile Halkevleri yöneticisi Mehmet Emre Battal’a Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, o tarihte 18’inden küçük olan Ozan Kaplanoğlu’na ise Bursa 2. Çocuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Dört yetişkinle ilgili dava 27 Şubat 2009’da bitti ve 11’er ay 20’şer gün hapis cezası verildi. Kaplanoğlu’nun son duruşması, 31 Temmuz’a kalmıştı.
Ancak bu arada, aynı slogan nedeniyle bu kez Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde bir dava daha vardı. İddianameye göre, 1 Nisan 2008’de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nı protesto için toplanan kitle Fomara Meydanı’na yürüdü. Halkevi üyeleri yol boyunca ‘Ampulsün sen Tayyip’ sloganı attı.
Bu davanın son duruşması ise 17 Haziran 2009’da görüldü. Ancak bu kez mahkeme başkanı, önceki iki cezanın aksine farklı düşünüyordu. Aynı ‘suçtan’ ötürü daha önce iki kez cezalandırılmış Ahmet Keskin ve Mehmet Emre Battal’ın da aralarında bulunduğu sekiz sanık beraat etti. Mahkeme Başkanı Tülin Ertuğrul Özkan, gerekçeli kararında şunları kaydetti: “Sanıkların hükümetin sağlıkla ilgili düzenlemelerini protesto için bir araya gelip eleştirel slogan attıkları, sloganların hakaret kastı taşımadığı, ‘Ampulsün sen Tayyip’ sözünün de yine hakaret olmayıp demokratik toplumlarda siyasi partilerin eleştirilmesi anlamında söylenen sözlerden ibaret olduğu, ampul kelimesinin hakaret içerikli anlam taşımadığı…”
Ancak bu sevinç çok sürmedi. Çünkü, liseli Kaplanoğlu’nun Bursa 2. Çocuk Mahkemesi’nde görülen, son duruşması 31 Temmuz’a bırakılan dava aleyhte bitti. Mahkeme, Kaplanoğlu’nu üç ay 26 gün bir kamu kuruluşunda çalışma cezasına çarptırdı. Gerekçeli kararda, ‘Google’den alıntı yapıldı:
Kaynak, Google
“Ampul kelimesi Fransızca’dan dilimize girmiş olup isimdir. İlk anlamı ile içinde elektrik akımıyla akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış, cam şişe manasına gelip (Türk Dil Kurumu Sözlüğü 2005) argoda ise küfür veya kötü söz olarak da kullanılabilir. Örneğin, ‘Hadi lan ordan ampul.’ (Google) Argoda, ‘andaval, dallama’ anlamında da kullanılır. (Google). Ampul sözü birbirine devamlı şaka yapan iki arkadaş arasında söylendiğinde belki hakaret anlamı taşımaz ancak ilimizin en işlek yerlerinde protesto amacıyla toplanıp ‘Ampul Tayyip, Ampulsün sen Ampul’ denilmesi elbette siyasi hiciv veya düşünceyi açıklama veya hükümet politikalarını eleştiri sayılmaz, hakaret amaçlı söylenmiştir.”
Zıt yöndeki bu iki karar sonrası, aynı slogandan ötürü Bursa’da yeni davalar açıldı. İlk dava, 6 Eylül 2009’da AKP il başkanlığı önünde elektrik zammını protesto için toplanarlara açıldı. Dört sanığa Bursa 4. Sulh Mahkemesi’nde, o tarihte 18 yaşından küçük olan Ozan Kaplanoğlu’na da Bursa 1. Çocuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Dört sanık 9 Mart’ta, Kaplanoğlu 11 Şubat’ta yargılanacak.
Son dava ise Herkese Sağlık ve Güvenli Gelecek Platformu’nun SGK il binası önündeki protesto eylemi ile 1 Ekim’de Orhangazi Parkı’nda düzenlenen IMF ve Dünya Bankası protestolarında atılan ‘Ampul Tayyip’ diye sloganından ötürü açıldı. Bu iki eylemden ötürü, bu kez 18 yaşını geçen Ozan Kaplanoğlu ile Suna Acar, Nergiz Şişek ve Fatih Bayrak, Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak. Duruşma tarihi belli değil.
Kaynak: Radikal