Gazze halkına destek olma iddiasındaki “Filistin’e Yol Açık” adlı konvoy Suriye’den Mısır’a gitmek üzere yola çıktı. Fakat gerisinde bir sürü soruyu yanıtsız bıraktı. Yardım konvoyundan Hamas ve Türkiye’nin siyasi şovuna dönüşen konvoy hakkındaki gerçekler ise Türk kamuoyuna yansımadı. İngiltere’den 6 Aralık tarihinde Gazze’ye yardım götürmek üzere yola çıkan yardım konvoyu Türkiye’nin ardından Suriye’ye 21 Aralık […]
Gazze halkına destek olma iddiasındaki “Filistin’e Yol Açık” adlı konvoy Suriye’den Mısır’a gitmek üzere yola çıktı. Fakat gerisinde bir sürü soruyu yanıtsız bıraktı. Yardım konvoyundan Hamas ve Türkiye’nin siyasi şovuna dönüşen konvoy hakkındaki gerçekler ise Türk kamuoyuna yansımadı.
İngiltere’den 6 Aralık tarihinde Gazze’ye yardım götürmek üzere yola çıkan yardım konvoyu Türkiye’nin ardından Suriye’ye 21 Aralık tarihinde geldi. Konvoy’un Türkiye ayağını ise İnsani Yardım Vakfı (İHH) organize etti. Vakıf yetkilileri Türkiye’de 15 gün içinde 10 milyon TL değerinde yardım topladıklarını söylüyorlar. Konvoy, Türkiye durağında, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, AKP Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtuluş ve Meclis Dış İlişkiler Komisyonu ve İnsan Hakları Komisyonu’nu ziyaret etti.
Hamas’ın gövde gösterisi
Konvoyun Şam’a gelişi nedeniyle düzenlenen toplantı ise bir anlamda Hamas’ın gövde gösterisine dönüştü. Etkinliğe, Hamas’ın Şam’da bulunan Siyasi Büro Şefi Halid Meşal’in yardımcısı Musa Ebu Marzuk başta olmak üzere pek çok sayıda Hamas yöneticisi de katıldı.
Toplantıda one minute parkatları ve Türk bayrakları oldukça dikkat çekti. Türk katılımcıların Türçe attığı “Hepimiz Hamas’ın askerleriyiz ve Vur vur Hamas vur Tel Aviv’i vur” sloglanları Araplar tarafından bile şaşkınlıkla karşılandı. Hatta öyle ki bir ara Türk katılımcıları ellerindeki pankartlarla “tekbir” atarak sahneye yürümeye başladı. Toplantıyı ön tarafta izleyen ve çok sıkı güvenlik tedbirleriyle korunan Hamas yetkilileri Türk katılımcılar yüzünden sahne önündeki yerini değiştirmek zorunda kaldı.
Toplantıda konuşan, İngiliz Parlementer Galloway, İngiliz Hükümeti’ni ve İsrail Devleti’ni ağır ifadelerle eleştirdi. Elinde tuttuğu tespihle konuşan Galloway’in söylemleri Hamas yetkililerinin ifadeleriyle oldukça paraleldi.
Ciddi bir organizasyon hatasıyla yola çıkan konvoy 24 Aralık tarihinde Ürdün’ün Akaba Limani’na ulaştı. Fakat Mısır’ın buradan girişlere -daha önce duyurulduğu gibi- izin vermemesi üzerine tekrar Suriye’ye geldi ve Suriye’de 4 gün konakladı. Konvoy’a katılanlar daha önce kendi masraflarını çekeceklerini taahhüt etmişken kötü organizasyon nedeniyle Gazze’ye ulaşılamaması sonucu paraların tükenmesi ardından Suriye, konvoyun 4 günkü masrafını karşıladı.
Paranın kaynağı nedir?
Daha sonra 150 bin dolara Türkiye’den kiralanan gemiyle 200 araçlık konvoy Mısır’a doğru 2 Ocak’ta yola çıktı. 400 kişilik ekip ise Suriye’den özel bir uçak şirketi üzerinden 60 bin dolara kiralanan uçak ile 3 sefer şekilde Mısır’a ulaşacak. Tüm bu süreç boyunca uçak ve geminin masraflarını kimin karşıladığını sorduğumuz İHH yetkilileri farklı farklı açıklamalarda bulundu. Hamas ve Suriye’nin masrafları karşıladığı başta söylenirken, çok kere paranın kaynağının değişmesinden sonra isminin açıklanmadığı Körfez ülkelerinden bir iş adamı masrafları ödediği belirtildi.
Hamas ve Türkiye şovu
Son iki haftadır Arap coğrafyasındaki haber kanalları konvoy haberini birinci gelişme olarak izleyicilerine duyuruyorlar. Fakat özellikle konvoyun yapısı ve Türk hükümetin de girişimiyle konvoyu bir şekilde yardım konvoyundan ziyade gösteri konvoyuna dönüştürülmesine neden oldu. İHH yetkilileri nedense Gazze’ye yardımı o kadar önemsemişlerdi ki yanlarına Türkiye’den gazetecileri alıp ve canlı yayın aracı kiralayarak yola çıktılar. Ama bu masraf kaleminin Gazze’ye aktarılması yerine neden canlı yayın aracına harcandığı da ayrı bir soru. Bu aracın parası yardım parasından mı yoksa derneğin parasından mı karşılanıyor bunu da bilmiyoruz.
Harcanan paraların hesabını kimse sormazken, konvoydaki katılımcıların “radikal” söylemleri ve buna karşın Türk hükümetinin muazzam desteği Türkiye’nin dış politikadaki denge siyasetini Hamas yanlı siyasete doğru kaymasına neden oluyor. Bu da eksen kayması tartışması iddialarının temelsiz olmadığını bir kez daha hatırlatıyor.
Para toplama yöntemi
Özellikle geçen seneden beni Gazze yönelik olan ilgi Türkiye’de yüz birlerce yurttaşın Filistinlilere ekonomik destekte bulunmasını sağladı. Ama özellikle bu paraların toplanma ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması süreci oldukça şaibeli. Gazze’ye yardım toplayan çoğu “sivil toplum” örgütünün para toplama sürecindeki çalışma şekli şeffaflıktan uzak. Toplanan paralar İsrail’in ambargosu yüzünden çantalarla kaçak olarak Gazze’ye sokuluyor. Hamas’a verilen paraların silah alımına mı yoksa Filistinlilere yardıma mı harcandığı bilinmez diğer bir konu. Şam’daki tüm Hamas görevlisi organizasyon ekibinin son model cep telefon ve saatler taşıması dikkat çekiyordu.
Bilindiği gibi Deniz Feneri Derneği, Almanya’da topladığı paraları Kanal 7 televizyonuna ofis alınması harcadığı iddiaları kamuoyunda şimdiden unutulmaya başlandı. Gazze’deki insanlık dramı hep siyasiler hem de belli gruplar tarafından siyasi bir şov malzemesi olarak kullanılmaya devam ediyor. Bunun da ötesinde Türkiye’de Gazze’deki insanlık dışı şartların iyileştirilmesi için toplanan, iyi niyetli yardımların bölgeye ne kadar ulaştırıldığı ise bilinmezliğini koruyor.
www.t24.com.tr