4 Kasım 2009 günü İsrail Büyükelçisinin üniversitemizi ziyareti sırasında gerçekleştirdiğimiz protesto hem ülkemiz basınında hem de ortadoğu ülkelerindeki yayınlarda gündem oldu. Büyükelçiye yapılan yumurtalı protestoya dair İsrail dışışeri bakanlığı sözcüsü ve ülkemizdeki kimi kurum ve kişiler tarafından farklı açıklamalar yapıldı. Bu açıklamaların en dikkat çekeni protestonun muhatabı olan İsrail devletinin sözcüsünün “trabzonvari bir saçmalık” nitelemesiydi. […]
4 Kasım 2009 günü İsrail Büyükelçisinin üniversitemizi ziyareti sırasında gerçekleştirdiğimiz protesto hem ülkemiz basınında hem de ortadoğu ülkelerindeki yayınlarda gündem oldu. Büyükelçiye yapılan yumurtalı protestoya dair İsrail dışışeri bakanlığı sözcüsü ve ülkemizdeki kimi kurum ve kişiler tarafından farklı açıklamalar yapıldı. Bu açıklamaların en dikkat çekeni protestonun muhatabı olan İsrail devletinin sözcüsünün “trabzonvari bir saçmalık” nitelemesiydi.
İsrailvari Katliam
Sanırız İsrail devletinin sözcülerine, katliamdan, savaş çığırtkanlığından ve yayılmacılıktan ibaret olan kısa tarihlerini ve bugünlerini hatırlatmak gerekiyor. Çoluk çocuk genç yaşlı demeden yıllardır binlerce insanı füzelerle, misket bombalarıyla, ağır silahlarla katledenlerin kendilerine yumurta atılmasını saçmalık olarak adlandırması tam bir deli saçmasıdır.
Bizler üniversiteli olmanın gereğini yaptık
Yaptığımız protesto, gericilerin zihninde yer tutan Yahudi düşmanlığıyla karıştırılmamalıdır. Bizim hedefimiz İsrail devletinin Filistin halkına onyıllardır kan kusturan katliam çizgisi, yayılmacı politikaları ve bütün emperyalistlerdir. O yüzden Rize Belediye Başkanı’ nın çıkışı ya da Başbakan’ ın “one minute” şovuyla asla bir tutulamaz. Rize Belediye Başkanı eğer büyükelçiye yönelik çıkışında samimiyse, önce, bir taraftan İsrail’e yönelik göstermelik gerilimler çıkaran fakat, milyon dolarlık ihaleler ve askeri anlaşmalar yapmaktan geri durmayan partisi AKP’ den istifa etmelidir.
Büyükelçiye yönelik protesto yalnızca Trabzonlular adına yapılmış bir protesto değildir. Trabzon’dan ya da dünyanın herhangi bir köşesinden, Filistin halkının acısını kendi yüreğinde hisseden herkes adına, sömürgeciliğe karşı duran herkes adına üniversite gençliğinin onurlu bir direniş sürdüren Filistin halkına yolladığı bir selamdır. Kimilerinin aralarında çok az Trabzonlu var gibi açıklamalarını iyi niyetli bulmuyoruz. Bizler kendimizi Trabzonlu Rizeli veya başka bir şehirli olarak değil, antiemperyalist ve ilerici üniversiteliler olarak görüyoruz. Çünkü direnişin, başkaldırının, antiemperyalistliğin sınırları yoktur!
Bizim misafirimiz değildi
Yapılan protesto üzerine açıklama yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ da “misafirimizi en iyi şekilde ağırlamalıyız, İsrail büyükelçisi her zaman ülkemizde saygı görecektir” açıklamasında bulundu. İsrail büyükelçisi işbirlikçilik yapmak için can atanların, tüccar zihniyeti insani değerlerinin önüne geçenlerin misafiri olabilir. Fakat emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı, ilerici üniversiteliler olan bizler bu kişiyi misafir olarak görmüyoruz. Bu sebeple, bizim için önemli olan, protestoya dair İsrail’in silah tüccarlarının yayın organlarında çıkan hakaretamiz açıklamalar değil; Filistin halkının bu protestoyu nasıl değerlendirdiğidir.
Yaptık, yine yaparız
Daha geçtiğimiz yıl yine ABD’ nin bir numaralı işbirlikçisi İngiltere’nin büyükelçisini üniversitemizde ağırlayan rektör Özen’ e sesleniyoruz: dünya halklarına kan kusturan ülkelerin temsilcilerini üniversitemizde ağırlama anlayışından vazgeçin. Bir üniversite rektörünün katliamcılarla, sömürgecilerle konuşacak neyi olabilir? İsrail Büyükelçisini ağırlayıp ona kahve fincanı hediye edeceğinize; Filistinli gençleri misafir edip onların ücretsiz eğitimlerini üstlenin, Filistin’e yardım malzemeleri gönderin.
Birileri insanlık adına sabıkalı, emperyalist ülkelerin temsilcilerini üniversitemize, şehrimize davet etmekte ısrarcı oldukça; bugün de yarın da onlara hak ettikleri karşılamayı yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın!