İstanbul Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin fişlenmesi ile ilgili olarak TTB, ATUD, ÖÜD ve TİHV tarafından bir basın açıklaması yapıldı. İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü eski müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy ile aynı kurumdaki öğretim üyesi ve Ergenekon davasının sanıklarından Doç. Dr. Ümit Sayın tarafından, bazı akademisyenlerin ve Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD) gibi sivil toplum örgütlerinin “ulusal güvenliği […]
İstanbul Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin fişlenmesi ile ilgili olarak TTB, ATUD, ÖÜD ve TİHV tarafından bir basın açıklaması yapıldı.
İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü eski müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy ile aynı kurumdaki öğretim üyesi ve Ergenekon davasının sanıklarından Doç. Dr. Ümit Sayın tarafından, bazı akademisyenlerin ve Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD) gibi sivil toplum örgütlerinin “ulusal güvenliği tehdit ettiği” savıyla Birinci Ordu Komutanlığı ile Haziran 2005’de görüşülmüş; Mili Güvenlik Kurulu, Birinci Ordu Komutanlığı, Genelkurmay, Jandarma, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları istihbarat birimlerine 47 sayfalık bir rapor sunulmuştu.
Konuyla ilgili olarak, 8 Ekim tarihinde Türk Tabipler Birliği, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından bir basın açıklaması yapıldı.
“Rapor, bilim ve demokrasi adına kaygı vericidir!”
Yapılan açıklamada; 47 sayfalık rapor ve ilişkili chat görüşmelerinde, İstanbul Üniversitesi bünyesinde G-2 ve F-7 adı verilen illegal yapılanmalar oluşturulduğu beliritlerek “Tüm bu hukuk dışı faaliyetler, İ.Ü. eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ve İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü eski müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy’un tekrar görevlerine getirilme amacı ile sınırlı kalmamış; 30’un üzerinde akademisyen, üniversite mensubu ve ATUD başta olmak üzere sivil toplum örgütleri asılsız, ağır suçlamalarla ihbar edilmiş; telefonlarının dinlenmesi ve teknik takip yapılması önerilmiştir. Esasında yalnızca bu işte rolü bulunan kişi ve kurumlar değil; üniversite, demokrasi, hukuk gibi kavramlar açısından da kaygı vericidir.”
Açıklamada ayrıca; Prof. Dr. Sevil Atasoy tekrar İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü Müdürlüğü’ne, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu tekrar İ.Ü. Rektörlüğü’ne yeniden gelebilmek için istihbaratçı gibi çalıştığı, ihbar ettiği kurumlara büyük zararlar verdiklerinin altı çizilerek, “Bizler, üniversitelerimizde ve diğer kurumlarda yürütülen bu ve benzeri komplocu, keyfi hukuk dışı faaliyetler konusunda tüm toplumu ve ilgili kurumları uyarıyor, bilim ve demokrasi adına kaygı verici bulduğumuzu bildiriyoruz. Bu 47 sayfalık raporun hazırlanmasında rolü bulunan kişileri şiddetle kınıyor, konuyu yargıya götüreceğimizi duyuruyoruz.” denildi.
Basın açıklamasının tam metni için tıklayınız
Belgeler için tıklayınız
Belgeler için tıklayınız
Sendika.Org