Brecht’in “İnsan ne ile yaşar” sorusunu slogan olarak belirleyen 2010 Istanbul Bienali’nin hazırlık surecinde bir sanat projesinde çalışmak için yaptığı başvuru İstanbul Kültür Sanat Vakfı (IKSV) tarafından kabul edilen, ancak hergün 4 saatlik çalışma karşılığı 17,5 TL önerilen Burak Uzunkesici’nin IKSV’ye yolladığı e-posta’yı yazarın izniyle yayınlıyoruz-Sendika.Org “Merhaba, Ben çalışmaktan vazgeçtim. Sanırım en azından bir ya […]
Brecht’in “İnsan ne ile yaşar” sorusunu slogan olarak belirleyen 2010 Istanbul Bienali’nin hazırlık surecinde bir sanat projesinde çalışmak için yaptığı başvuru İstanbul Kültür Sanat Vakfı (IKSV) tarafından kabul edilen, ancak hergün 4 saatlik çalışma karşılığı 17,5 TL önerilen Burak Uzunkesici’nin IKSV’ye yolladığı e-posta’yı yazarın izniyle yayınlıyoruz-Sendika.Org
“Merhaba,
Ben çalışmaktan vazgeçtim.
Sanırım en azından bir ya da birkaç kişiden bu yanıtı bekliyordunuz, çünkü 10 kişi ile çalışmak istediğinize karar vermiş olduğunuz ve bu mesajı 10 kişiye ilettiğiniz halde, neden hala görüşmelerin sürdüğünü başka türlü açıklayamıyorum.
Gelelim vazgeçmemin asıl nedenine:
Evet ücretin çok olmayacağını bana söylemişti sanatçılar. Ancak bu kadarını beklemiyordum.
Şöyle anlatayım:
Fındık toplamanın günlük işçi yövmiyesi 30 TL’dir.
Zeytin toplayan köylülerin günlük ücreti 20 TL, kadın ve çocuklarda 12 TL’dir.
Ne kadar üzülüyoruz değil mi bu ücretlere?
Ama sanırım siz değilsiniz üzülen? Ve bu kölelik düzenini değiştirmek isteyen…
Bir de şöyle sorayım: Eve gelip 20 dakikada elektrik sorununuzu gideren elektrikçiye ne kadar para veriyorsunuz acaba?
Belki size en yakın gelecek eşleştirme şudur: Leonard Cohen konserini orta karar bir yerden seyretmek için sizinle tam 10 gün çalışmam gerekiyor. Düşünün, konsere ancak girebiliyorum bu parayla…
Asgari ücretten de düşük bir ücrete insanları -üstelik sanat üretiminin bir parçası olmaları için- köle gibi çalıştırmak istediğinizin farkında mısınız?
Değeri bu mudur sanatın?
İlgili sanatçıların eserlerinde işçi sömürüsü yapıldığından haberi var mı gerçekten?
4,5 saat sanat icra edecek olan kişilere biçtiğiniz tutara bakın: 17,50 TL!!!
Bu mudur sizin Brecht’ten anladığınız?
Brecht, tek bir tane oyun kitabını alabilmem için sizin yanınızda 3 gün çalışmam gerektiğini bilseydi ne derdi acaba? Üşenmeyip, Mitos-Boyutu arayıp kitabın fiyatını sormaya ne dersiniz?
Ayrıca çalışma saatinin azalmasıyla ücretin düşmesi de nedir?
Günlük iş, bir kişinin gününü başka bir işte çalışamayacak şekilde işgal etmek demektir.
Yani benim 14:30-19:00 arası sizinle çalıştıktan sonra çıkıp başka bir işte çalışma ihtimalim nedir
sizce?
Yani bir saat bile çalıştırsanız, benim bir “günlük ücretimin” olması gerekir. “2 gününüz 1 gün eder” gibi kelime oyunları yapmak, dalga geçmekten başka bir şey değildir. Sendikalaşmanın gerekliliğini vurgular o kadar. Yeteri kadar aşağılanmış olduğumuzu düşünüyorum.
Bu emailinizi (sömürünüzü mü demeliydim bilemiyorum) ilgili bütün kurumlara iletip insanları kaç paraya nasıl çalıştırmak istediğinizi belgeleyeceğimden kuşkunuz olmasın. Belki bienal sırasında birileri gelip, çalıştırdığınız kişilere “ne kadar ücret veriyorlar?” diye sorarak etkinliğin yönünü bile değiştirebilirler.
Evet Brecht “insan neyle yaşar” diye sorar.
“İnsan onuruna yaraşır bir biçimde yaşaması gerekir” diye de ekler değil mi?
En azından bu işe Brecht’i bulaştırmasaydınız. Yazık!
Diğer arkadaşları da bu işte çalışmayı reddetmeye ve İKSV’yi ve Bienali çeşitli iletişim kanalları aracılığıyla protesto etmeye davet ediyorum.”