Yabancı kişi ve kuruluşlara, özellikle de Avrupalılara, çoğu Güney sahillerimizden ve İstanbul’dan olmak üzere gayrimenkul satışı, AKP iktidarıyla gündeme gelen ve uygulamalarıyla tartışma yaratan bir icraat. Az gidip uz gidildikten sonra, bu konuda ne kadar yol alındı, ne kadar satış yapıldı diye araştırdığımızda, ödemeler dengesi istatistiklerinden ortaya, 6 yılda 13 milyar dolar gibi bir rakam […]
Yabancı kişi ve kuruluşlara, özellikle de Avrupalılara, çoğu Güney sahillerimizden ve İstanbul’dan olmak üzere gayrimenkul satışı, AKP iktidarıyla gündeme gelen ve uygulamalarıyla tartışma yaratan bir icraat. Az gidip uz gidildikten sonra, bu konuda ne kadar yol alındı, ne kadar satış yapıldı diye araştırdığımızda, ödemeler dengesi istatistiklerinden ortaya, 6 yılda 13 milyar dolar gibi bir rakam çıktı. Altı yılda 13 milyar dolar döviz girişi ne anlama geliyor? Sadece 2008 dış ticaret açığımızın 70 milyar dolar olduğunu anımsarsak, 1 yıllık dış ticaret açığının yüzde 18’ini ancak bulan 6 yıllık bir satış demek…
Yabancılara mülk satışı serüvenimiz 6’ncı yılını geride bırakırken 2003’ten 2008’e grafiği yükselen satışların, küresel kriz ile birlikte tempo kaybettiği de gözlerden kaçmıyor.
2003 yılında yaklaşık 1 milyar dolar olarak gerçekleşen yabancılara mülk satışı 2004’te 1.3 milyar dolar, 2005’te de 1.8 milyar dolar bandına çıkmıştı. Satışlar, 2006-2008 döneminde ise yıllık 3 milyar dolara yaklaştı.
Ödemeler dengesi verilerine göre, 2008’de Türkiye’ye yabancılara satılan mülklerden 2 milyar 937 milyon dolar girdi. Bu, 2007’ye göre sadece 11 milyon dolarlık ya da binde 3’lük bir artış demekti. 2008 satışlarının düşük kalmasında Anayasa Mahkemesi’ne kadar uzayan pürüzler etkili olmuştu.
2008’in nisan, mayıs, haziran ayı satışları, 2007’dekinin epeyi altında gerçekleştikten sonra temmuzdan itibaren satışlar hızlandı. 2008’in temmuz ayında yayımlanan genelge ile durgun seyreden satışlarda bir hareketlenme başladı. Yeni düzenlemeyle daha önce Türk vatandaşları gibi gayrimenkul edinilebilmesini öngören Doğrudan Yabancı Sermaye Kanunu kapsamındaki şirketler, artık valilik izniyle mülk alabilecekti. Valilik iznine ilişkin esaslar yönetmelikle belirlendi. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinimleri 2.5 hektarla sınırlandırıldı. Beklenen genelgenin ardından mülk satışlarında hızlanma ağustos ayında kendini hissettirdi ve izleyen ayların satışları, 2007 aylarının hep üstünde gerçekleşti. Yine de yıllık bazda 2008 satışları, 2007’nin altında gerçekleşti.
***
Merakla beklenen, küresel krizde yabancı talebinin ne olacağıydı. Özellikle Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) de devreye alınarak yabancılara mülk satışını öngören projelerden söz ediliyordu. “Babalar gibi satıcı” Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, büyük inşaat firmaları ile birlikte özellikle İspanya örneğinden yola çıkarak, TOKİ ile yabancılara satışa dönük inşaat projeleri planlıyordu. Bu konuda, TOKİ ile gerçekleştirdiği projelerle yaklaşık 20 bin daire satan ve 4 yılda tamamlanacak projelerle 22 bin daire daha satmayı hedefleyen Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, geçen aylarda yabancılara yazlık satma işine büyük iddialarla girmeye hazırlandığını, bunun için de İspanya’nın eski başbakanı Aznar’a danışmanlık teklifi götürdüğünü açıklamıştı.(*)
Aznar’ın başbakanlığında geliştirilen modelle Kuzey Avrupalılar başta olmak üzere 2.2 milyon yabancıya konut satan İspanya’nın 660 milyar Avro gelir sağladığını öne süren Ağaoğlu, Türkiye’nin de yabancılara yazlık satma avantajlarını kullanması gerektiğini vurguluyor ve ekliyordu:
“Sadece Bodrum projemiz 10 bin konutluk ve bu konutların yüzde 85’ini yabancılara satacağız. Fakat biz, ülkemizin de 1 milyon konut satarak 300-400 milyar dolar gelir elde edebileceğini düşünüyoruz. Bodrum projemiz ve daha sonraki projelerde Aznar’ın danışman olmasını istiyoruz. Hatta İstanbul’daki projeler için de danışmanlık yapabileceğini düşünüyoruz..”
Söz konusu uygulama, TL’nin dolar ve Avro’ya karşı hızlı değer kaybıyla birlikte düşünüldüğünde, mülklere talebin artacağı da söylenebilirdi. Ama veriler yabancıların talebinin düştüğünü gösteriyor.
Ağustos 2007-Ağustos 2008 dönemini kapsayan 12 ayda 3.1 milyar dolara çıkarak zirve yapan satışlar, Şubat 2008’den Şubat 2009’a 2.8 milyar dolara düşmüş görünüyor.
Bu durum, yabancı alıcıların (özellikle Avrupalıların) da krizden etkilenmiş olması ve iştahlarının kapanmasına bağlanabilir.
(*) Konu ile ilgili diğer yazılarım için okuyucularımıza www.turizmhabercisi.com sitesindeki haftalık yazılarımı öneriyorum.
mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr