Tez-Koop-İş Ankara 1 ve 2 no.lu şubeleri, ATV-Sabah grevinin 51. gününde gerçekleştirdikleri destek eyleminde Turkuvaz Medya Grubu’nun hukuksuz uygulamalarını protesto ederek örgütlenme hakkı gasp edilen sendikalı/sendikasız, sigortalı/sigortasız tüm basın emekçilerini ayağa kalkmaya çağırdı.

4 Nisan Cumartesi günü (dün)saat 18.00’de Yüksel Caddesi’nde düzenlenen eylem Grup Günyüzü’nün müzik dinletisiyle başladı. Dinletinin ardından “ATV-Sabah işçisi yalnız değildir”, Uslu bir gazeteci olursanız siz de bir gün Tayyip’i görebilirsiniz”, “Emeğin onuru sendikalı olmaktır” dövizlerini taşıyan Tez-Koop-İş üyeleri adına Tez-Koop-İş Ankara 2 no.lu şube başkanı Mustafa Barın bir basın açıklaması yaptı.

Barın, TİS sürecinde çalışanları sendikadan istifaya zorlayan, sendika üyelerine yönelik çok ciddi baskı, tehdit ve mobing uygulamalarını hayata geçiren, görüşmelerde çözme öneri ve çabalarına kulak tıkayan, sendika üyesi Esra Çelik ve sendika iş yeri temsilcisi Nuh Köklü’yü gerekçesiz işten çıkarmanın ardından grev sürecinde 10 sendika üyesini daha işten çıkaran Turkuvaz Medya Grubu’nun, sürecin başından bu yana sergilediği hukuksuz uygulamaları teşhir ederek kınadıklarını bildirdi.

Sendikal özgürlükle ilgili İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23 maddesi, Anayasası’nın 51. maddesi, Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 Sayılı ILO Sözleşmesinin 2. maddesi, Avrupa Sosyal Haklar Sözleşmesinin 5. maddesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü İLO’nun 98 Sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi’ni hatırlatan Barın Turkuvaz Medya Grubu’nun örgütlenme özgürlüğü haklarına karşı sürdürdüğü faaliyetle suç işlediğini vurguladı.

“ATV-Sabah medyası üç maymunu oynuyor”
ATV-Sabah medyası, kendi çalışanlarının grevine karşı sessiz kalarak üç maymunu oynadığına dikkat çeken Barın “Kendi çalışanlarının grevi hakkında tek bir satır haber yapmayan ATV-SABAH gurubu, bu tavrıyla halkın haber alma özgürlüğünü de gasp ediyor.” dedi.

ATV-Sabah grubunda gerçekleşen sendikal mücadelenin, basın üzerindeki baskılara ve halkın doğru/gerçek haber alma hakkının engellenmesine verilen bir cevap olduğunu vurgulayan Barın medya mensuplarının kalemini özgür, halktan yana ve ortak toplumsal çıkarlar için kullanabilmesinin güvencesinin sendikal mücadele olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Halkın ‘gözü-kulağı’ olan medyanın; emekçilerin sesini geniş kitlelere ulaştırabilmesinin, basın emekçilerinin editoryal bağımsızlığa sahip olabilmesinin, medya patronlarının siyaset ve ticaretle sürdürdüğü çıkar ilişkilerinin sebep olduğu sansür ve otosansürün son bulmasının güvencesi, buradaki sendikal mücadeledir.”

Eyleme Genç-Sen üyeleri de destek verdi.

Sendika.org