Türkiye’de son iki günün gündemi ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyareti idi. Obama’nın TBMM’deki konuşması, Anıtkabir ziyareti, parti liderleriyle konuşması, İstanbul gezileri en ufak ayrıntısına kadar medyaya taşındı. Ankara ve İstanbul halkı ziyaret süresince kendi memleketinde esir edildi. Obama’yı vekiller ayakta alkışladı, Erdoğan öptü, Gökçek güldürdü, top atışı korkuttu, onun da selefleri gibi eli kanlı […]
Türkiye’de son iki günün gündemi ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyareti idi. Obama’nın TBMM’deki konuşması, Anıtkabir ziyareti, parti liderleriyle konuşması, İstanbul gezileri en ufak ayrıntısına kadar medyaya taşındı.
Ankara ve İstanbul halkı ziyaret süresince kendi memleketinde esir edildi. Obama’yı vekiller ayakta alkışladı, Erdoğan öptü, Gökçek güldürdü, top atışı korkuttu, onun da selefleri gibi eli kanlı olduğunu söyleyen anti-emperyalistler ise protesto etti. Polisin vahşi saldırılarına uğrayan protestocular, medyanın son dönemdeki genel eğiliminin aksine, yine “ortalık karıştırıcı” olarak nitelendirildi. Obama büyük kurtarıcı olarak göklere çıkarıldı, ABD-Türkiye ilişkilerinin sıkılaştırılması büyük sevinçle karşılandı.
Teferruatın ötesi
‘Görüntü ve nezaket sözleri’ni temel alan ‘derin analizler’ bir yana, Obama’nın ziyareti yeni dönem ABD dış politikasında Türkiye’ye kilit rol biçildiğini ortaya koydu. Obama’nın ilk denizaşırı ikili teması için Türkiye’yi seçmesi ve ziyaretin yeni başkanın görevdeki ilk yüz günü içinde gerçekleşmesi Türkiye’nin yeni dönemde kilit rol oynamasının öngörüldüğüne ilişkin önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.
Obama ziyaret süresince dile getirdiği bazı konular ABD’nin Türkiye’den beklentilerine ilişkin önemli ipuçları içeriyordu. Obama, El Kaide’yi ve PKK’yi ortak düşmanlar ilan etti. ABD’nin PKK’ye karşı tavır alması ise hem Irak işgali hem de Afganistan işgali konusunda ABD-Türkiye ilişkilerinde önemli bir değişikliğe işaret ediyor.
Türkiye’nin Irak işgalinde ABD’ye daha geniş kapsamlı bir destek vermemesinin temel gerekçesi, Irak Kürdistan’ındaki PKK varlığı idi. ABD PKK’ye karşı doğrudan tavır almaktan kaçınıyordu ancak Bush döneminin sonu ile birlikte bu durum değişti. ABD birliklerini Irak’tan tedricen çekeceğini ilan eden ve bu süreçte ve sonrasında Türkiye’nin yardımını bekleyen Obama, PKK’yi düşman ilan ettiğini söyleyerek AKP hükümeti ve TSK’nın şartını kabul ettiğini göstermiş oldu.
PKK ve El Kaide’nin isminin birlikte anılması ise ABD’nin NAO önderliğindeki Afganistan işgali ile ilgili beklentilerine yönelik bir işaret. ABD’nin Türkiye’den Afganistan işgaline daha fazla askeri destek istediği biliniyordu. ABD’nin “El Kaide terörü ile savaş” gerekçesiyle başlattığı, Obama yönetiminin ise aynı gerekçeyle Pakistan’a genişleterek tırmandıracağını ilan ettiği savaşta Türkiye’nin halihazırda bir muharip birliği bulunuyor. ABD’nin daha fazla destek talebi ise “TSK’nın PKK’yle meşguliyeti” gerekçesi ile imalı mesajlarla reddediliyordu. Ancak son dönemde hava değişmiş AKP hükümeti ek birlik görnderilebileceğini söylemeye başlamıştı.
Ayrıca, son NATO zirvesinde Türkiye’nin NATO içindeki görevleri artırılmış, ABD’nin Orta Asya’daki son askeri üssü olan Kırgızistan’daki Manas üssünün kapatılması ile Adana’daki İncirlik üssü Afganistan işgali açısından da kritik bir pozisyona yükselmişti.
Obama’nın bir mesajı da Ermeni soykırımı konusundaydı. Obama, Ermeni soykırımını “soykırım” sözcüğüyle telaffuz etmedi ve seçim kampanyasında verdiği yazılı taahhüdün aksine 24 Nisan’da soykırım tasarısının onaylanmayacağının işaretini verdi. Ancak Obama Türkiye-Ermeni ilişkilerinin ilerletilmesini istediğinin altını çizdi. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi Türkiye-Ermenistan sınırının açılması için şart. Bu da Güney Kafkasya dengelerinde önemli kaymalara yol açacak bir durum. Hazar petrolünün Rusya kontrolü dışında Batı’ya taşınması açısından tek geçiş niteliğinde olan Gürcistan, geçtiğimiz yaz Rusya ile girdiği savaştan büyük yara alarak çıkmış ve yeni hatların oluşturulması ihtiyacı açığa çıkmıştı. Türkiye-Ermenistan sınırı da olası tek yol olarak görünüyor.
Sendika.Org