Fikrini takip etmeyen fikirsiz kalır, ahlâkını takip etmeyen ahlâksız kalır, haberini takip etmeyen habersiz kalır. Takip edelim. Önce VATAN yazarı Yiğit Bulut yazdı. Ardından ben yazdım ve sonra da çoğunluğu mühendis ve demiryolcu yüzlerce okur bana, “Ankara-Eskişehir arasında yapılan ve süreyi 3,5 saatten 1,5 saate indiren yeni yatırım hızlı tren değildir, çok yüksek fiyatla halka […]
Fikrini takip etmeyen fikirsiz kalır, ahlâkını takip etmeyen ahlâksız kalır, haberini takip etmeyen habersiz kalır. Takip edelim. Önce VATAN yazarı Yiğit Bulut yazdı. Ardından ben yazdım ve sonra da çoğunluğu mühendis ve demiryolcu yüzlerce okur bana, “Ankara-Eskişehir arasında yapılan ve süreyi 3,5 saatten 1,5 saate indiren yeni yatırım hızlı tren değildir, çok yüksek fiyatla halka yutturulan geleneksel ray sisteminin son örneği, 20 yıllık eski teknolojidir” diye uyarılar yazdı.
Özetle biz dedik ki:
Düt… Düt… Düt!
Gelen hızlı tren değildir.
Hortumculuğun hızlanmasıdır.
Türkiye’nin kazıklanmasıdır.
***
TCDD ise sustu ve sonunda Şube Müdürü Şükran Kaba ve TCDD Halkla İlişkiler Müşavir Yardımcısı Mehmet Davut Özlükler imzasıyla uzun bir açıklama gönderdi. Uzun metni, alanı kısıtlı benim köşede yayımlamam mümkün değil. Söylenenin esasını bozmadan, çarpıtmadan, atlamadan, dürüstçe ve hakça özetleyeceğim.
Diyorlar ki:
Projeye başlanması eskidir.
10 yıl öncesine kadar gider.
1999 yılının Eylül ayında “Ankara-İstanbul Mevcut Hattın İyileştirilmesi (Rehabilitasyon) Projesi” yapıldı. Sonra 23 Kasım 2000 tarihinde Ankara-Eskişehir kesimi için ihaleye çıkıldı. En uygun teklifi Türk şirketi Alsim-Alarko-İspanyol OHL-GO konsorsiyumu verdi. 22 milyon euroluk sigorta primi ile birlikte işin toplam bedeli 459 milyon euroya sözleşme imzalandı.
Sonra fikir değişti.
Mevcut raylardan yararlanmanın problem yaratacağı ve işletmecilik sorunlarına yol açacağı anlaşıldı.
Proje değişti.
Yeni iki hat yapılması ve hızının da saatte 200 km’den, saatte 250 km’e çıkarılmasına 5 Mayıs 2005 tarihinde kararlaştırıldı. Proje değişince maliyet de 459 milyon eurodan 654 milyon euroya ulaştı. Projenin pahalı olduğu iddiaları ise gerçek dışıdır. Tamamlanan kesimin yaklaşık km maliyeti çift hat için 3.2 milyon eurodur. Avrupa’da trenlerin çift hat için kilometre maliyeti 12-15 milyon euro arasında değişmektedir.
***
Evet söylenenin özü bu!
Ne anlama geliyor?
Bana göre, TCDD’nin söylediği affedersiniz “yerseniz” anlamına geliyor. Çünkü eski hatlar üzerinde 250 kilometre hızla gidecek trenler yürütmenin bela ve kaza yaratacağını keşfedebilmek için “ihalenin Alsim-Alarko-İspanyol OHL firmasına verilmesini beklemeye” ihtiyaç yoktu. TCDD’de yüzlerce mühendis var ve onlar eski raylar üzerinde HSSW (High-Speed-Steel Wheel) adı verilen Çelik Yüksek Hız Tekerleği yürütmenin mümkün olmayacağını söyleyebilirlerdi.
Biz diyoruz ki:
İhaleye “eski rayları iyileştireceğiz” diye çıkılıp sonra da “Çelik Yüksek Hız Tekerleği” yapalım diye karar değiştirince rekabet boğazlanmış oldu. Sanki şike yapıldı; “eski rayları yenileyeceğiz” diye ihale açıldı, ihale bittikten sonra da yeni raylar yapalım kararı çıkartılarak; Alsim-Alarko-İspanyol OHL kayrılmış oldu. Neyin karşılığında kayrıldı? TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman Ankara-Eskişehir hattının (245 kilometre) 740 milyon euroya mal olduğunu (11 Mart 2009 Zaman Gazetesi sayfa 7) söylüyor, TCDD’nin Basın Müşavir Yardımcısı hattın proje değişikliğiyle 654 milyon euroya çıktığını bize açıklıyor. Kimin doğruyu söylediği bir yana Ankara-Eskişehir arasında sefere başlayan trenler, teknolojinin son aşaması sayılan ve saatte 579 kilometre hız rekoru kıran MAGLEV (Magnetic Levitation yani Manyetik Kaldıraçlı) tipi tekerleksiz ve havada giden trenler değil Avrupa’nın demiryollarında rafa kalkan 20 yıl öncesinin trenleridir. Dolayısıyla kilometre maliyet kıyaslaması da dengi dengine yapılmalıdır. Dengi dengine yapıldığı zaman Türkiye’nin büyük kazık yediği ortaya çıkmaktadır.
Düt… Düt… Düt!
Gelen hızlı tren değildir.
Hızlanan hortumlardır.
TCDD “yerseniz” diyor.
Uyanın! Ayılın!