1000’inci Gününde Garip Bir Grev! – Metin Aksoy* Türkiye’de 1 Haziran 2008 günü itibariyle bir rekora imza atıldı. Cumhuriyet’le yaşıt Cumhuriyet gazetesinde Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS)’nin 6 Eylül 2005 tarihinde başlattığı grev 1 Haziran Pazar günü 1000’inci gününü doldurdu. Dünya ve Türkiye sendikal hareketi tarihinde bugüne kadar görülmemiş bir olay yaşanıyor; ancak kamuoyunun böylesi ilginç […]
1000’inci Gününde Garip Bir Grev! – Metin Aksoy*
Türkiye’de 1 Haziran 2008 günü itibariyle bir rekora imza atıldı. Cumhuriyet’le yaşıt Cumhuriyet gazetesinde Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS)’nin 6 Eylül 2005 tarihinde başlattığı grev 1 Haziran Pazar günü 1000’inci gününü doldurdu. Dünya ve Türkiye sendikal hareketi tarihinde bugüne kadar görülmemiş bir olay yaşanıyor; ancak kamuoyunun böylesi ilginç ve garip gelişmeden ne yazık ki haberi yok! Yok; çünkü hukuken grev halinde olan Cumhuriyet’te muhabirler, haber müdürleri, yöneticiler, idare müdürleri vb. hemen herkes çalışıyorlar ve gazete her gün bayilerde satışa sunuluyor. Ne gazeteler ne de radyo televizyonlar için bu durum bir haber değeri taşıyor. Taşımıyor; çünkü devletin kontrolündeki Anadolu Ajansı dışında hiçbir yayın kuruluşunda artık toplu iş sözleşmesi yapılamıyor. Sendikanın (S)’sini duymaktan korkan, uluslararası kuruluşların temsilcilerinin yüzüne karşı “212’den nefret ediyoruz ve sendikadan hoşlanmıyoruz”(1) diyebilen bugünkü medya patronları ve onların vekilharcı konumundaki genel yayın yönetmenleri kontrol ettikleri yayın organlarında elbette Cumhuriyet gazetesinde yaşanan bu garip durum karşısında sessiz kalarak çıkarları gereği hareket etmektedirler.
Ankara Üniversitesi’nde yapılan bilimsel bir çalışmada 1986-1991 yılları arasında en uzun grevin 859 gün sürdüğü belirtiliyor.(2) Çelik Montaj fabrikasında 453’ncü gününde grev çadırına asılan pankart önünde direnişin bilinci yüzlerine yansıyan işçilerin 1 Haziran 1978’de çekilen ve Aydınlıkgazetesinde yer alan fotoğrafla, Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi’nde tarihe şerh düşülüyor. (3) Ankara’da Zafer Matbaası’nda 1976 yılında başlayan ve 376 gün süren grev de o günlerde kamuoyunda geniş yankı buluyor.
Yaşanan son gelişmeler ise insana acı veriyor… Emekten, çalışandan, cumhuriyetten, aydınlanmadan yana yayın çizgisiyle ve geçmişte paramiliter güçlere karşı demokratik güçlerin sözcüsü olmakla övünen bir gazetenin sendikal haklar konusunda bugün geldiği nokta düşündürücüdür.
Demokratik sosyal hukuk devleti anlayışını benimsediğini ifade eden ve bugüne kadar yaşanan gelişmelerde imzası bulunan herkesin özellikle halkın bilgi edinme hakkının vazgeçilmez aracı durumundaki gazetecilerin öncelikle başta sendikal haklar olmak üzere kendi mesleki değerlerine sahip çıkmalarının gerekli ve zorunlu olduğuna inanıyoruz. Gelinen bu noktayı medya ve sendika tarihine ışık tutmak amacıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS)’nin 2004-2007 Yönetim Kurulu Çalışma Raporu’nda anlatılan gelişmeleri kamuoyunun bilgisine aktarmanın da toplumsal bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.(4)
Cumhuriyet Gazetesi
“Türkiye Gazeteciler Sendikası, 1999 yılından beri toplu sözleşme hakkından yararlanamayan Cumhuriyet gazetesindeki üyelerinin haklarını yeniden güvence altına almak için 19 Şubat 2004 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulundu. Bakanlığın 24 Haziran 2004 tarihindeki yetki tespitine karşın işveren, 6 Temmuz 2004 tarihinde bu yetkiye itiraz etti… 1 Aralık 2004 tarihli bilirkişi raporunda, TGS’nin Cumhuriyet gazetesinde çoğunluğa sahip olduğu teyit edildi… Cumhuriyet gazetesinde toplu iş sözleşmesi süreci sancılı geçti. Cumhuriyet gazetesinde işveren ellerinden geldiğince toplu iş sözleşmesi yapılmasını engellemeye çalıştı. Gazete yönetimi geçmişte olduğu gibi şirket değiştirme yoluna gidilmedi ama gazetede sendika var olmaya devam etsin fakat kesinlikle toplu iş sözleşmesi imzalanmasın politikası yürüttü.
“Ancak bu süreç içinde sendika ile toplu sözleşme masasına oturmak istemeyen işveren, çalışanlara yeni sözleşmeler dayattı. Sözleşme ile çalışanlardan tazminat ve birikmiş yıllık izinlerin karşılığı olan alacaklarından vazgeçmeleri istendi. Hakları sınırlayıcı ve daha ağır çalışma koşulları getiren sözleşmenin çalışanlar tarafından imzalanması için baskı uygulandı… Çalışanların bir bölümü yeni sözleşmeyi imzalarken, bir grup imzalamamakta direndi. Sonunda gazete yönetimi bu baskıdan vazgeçerek eski sözleşmeleri uygulamaya devam etti. Çalışanlar için bu zor sürecin ardından, sendikada toplu sözleşmenin kapsamı ve ücretler konusunda üyelerle bir dizi görüşmeler yapıldı. Çalışanların talepleri ve görüşleri doğrultusunda hazırlanan sözleşme taslağına TGS Yönetim Kurulu son şeklini vererek Cumhuriyet gazetesine gönderdi. Bu arada görüşme için Cumhuriyet yönetiminden randevu talebinde bulunuldu. Ancak gazete yönetimi sendikanın görüşme talebine yanıt vermedi.
Arabulucu Süreci
“TGS ile Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş işyerinde toplu iş sözleşme görüşmelerine yönetimin katılmaması nedeniyle arabulucuya gidildi. Arabulucunun görüşme çağrılarına gazete yönetimi yine yanıt vermedi. Bunun üzerine arabulucu, uyuşmazlığın çözülemediğini ilişkin tutanağı 4 Mayıs 2005 tarihinde TGS’ye tebliğ etti. Bu arada Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak ve TGS Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan bir grup, sorunun çözümü için Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk ile görüşme yaptı. Ancak İlhan Selçuk’un katı tutumu nedeniyle bu görüşmeden sonuç alınamadı. Bu arada Cumhuriyet gazetesi yönetimi, çalışanların ücretlerine Nisan ayından geçerli olmak üzere 100 ile 300 YTL arasında değişik oranlarda zam yaptı.
Salih Kılıç İle Cumhuriyet Ziyareti
“TGS yöneticileri, 9 Mayıs ve 25 Mayıs’ta Türk-İş Başkanı Salih Kılıç ile birlikte Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk ve diğer yetkilileriyle iki görüşme yaptı. Bu görüşmelerde TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, ‘Cumhuriyet yönetimine bir metin hazırlayın imzalayalım’ açılımını getirmesine rağmen Cumhuriyet yönetiminin hiçbir şekilde toplu iş sözleşmesi istemediğini kaydetti. Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, görüşmede, şunları söyledi: ‘Cumhuriyeti kurtarma konusunda irademizi hiçbir yerle paylaşmayız. TİS için bizimle görüştünüz mü, Türk-İş Başkanı ile görüştünüz mü? Sendika bu şekilde devam etsin, 4 yıl nasıl devam ettiyse öyle devam etsin. Aidatları yatıralım. 4 yıl yatırmamışız. Bu bizim yanlışımız. Bu zamana kadar itiraz olmamış, bundan sonra da olmaz. Sendikanın yetkisini düşürme yoluna gitmedik. Örneğin 30 yönetici var sendika üyesi. Grev kararı alırsanız bu iş biter, sendikayla hukukumuz biter. Yürüyecekseniz yürüyün. Bu iş Cumhuriyet ile kalmaz, diğer işyerlerine yayılır. Türk-İş ile ilgili haberler yalnız Cumhuriyet’te çıkıyor.’ … Cumhuriyet gazetesi yönetimi yüzde 0 (sıfır) zam bile olsa toplu iş sözleşmesi imzalamama kararında direndi. Sonuçta, Sendikamız 18 Mayıs 2005 tarihinde, grev kararı almak zorunda kaldı. Sendikamız fiili grev uygulamasının 29 Temmuz 2005 günü Cumhuriyet gazetesinin tüm işyerlerinde (İstanbul, Ankara ve İzmir) başlayacağını Cumhuriyet gazetesine tebliğ etti.
Grev Oylaması
“Daha sonraki süreçte Cumhuriyet gazetesi işyerinde ‘grev oylaması’ istendi ve toplam 70 imza ile grev oylamasına gidilmesine karar verildi. Bu arada TGS, Cumhuriyet gazetesinde toplu iş sözleşme sürecinin Yüksek Hakem Kurulu’na gitmesini sağlamak için çalışanların ‘Greve Hayır’ demesi için çalışma yürüttü.
6 Temmuz 2005 tarihinde İstanbul’da yapılan grev oylamasında gazete yö
netiminin baskısıyla 188 işçiden 19’u, İzmir’de de 12 çalışandan 1’i oylamaya katılarak ‘Hayır’ oyu kullandı.
Fiili Grev Uygulaması 6 Eylül 2005’de Başladı
“Cumhuriyet gazetesinde 6 Eylül 2005 tarihinden itibaren fiili grev başlatıldı. Ancak, Cumhuriyet gazetesindeki fiili grev kararı yetersiz üye desteği nedeniyle kağıt üzerinde bir grev oldu. TGS, bu nedenle işyerinde grev pankartı asmadı. Bu tarihten beri Cumhuriyet gazetesindeki kağıt üzerinde kalmış grev uygulaması sürmektedir. Cumhuriyet gazetesi yönetimi, girişimlere rağmen, grevi sonlandıracak herhangi bir protokolü imzalamaktan kaçınmaktadır. Eylül ayı itibarıyla çalışanlara 100-150 YTL gibi zam yapıldı. Zam için yüzde 15 üst sınır konuldu. Gazete yönetimi, Sendika aidatlarını da aksatmadan yatırmaktadırlar… TGS yönetimi, aradan geçen süreç içinde grev kararının kaldırılması için en azından bir protokol imzalanması yönünde girişimlerde bulundu. Ancak Cumhuriyetişvereni hiçbir şeyi imzalamak istemedi… Grev kararının kalkması için mutlaka işveren ile bir sözleşme metninin imzalanması gerekiyor. Aksi takdirde ya grev devam edecek ya da grev kararı kaldırılacak. Ancak, sözleşme imzalanmadan grev kararı kaldırılırsa TGS’nin bu iş yerindeki yetkisi düşecek.
Cumhuriyet Gazetesindeki Aidat Sorunu
“27-28 Kasım 2004 tarihinde yapılan olağan Genel Kurul’un ardından da Cumhuriyet gazetesinde üyelerden kesilen sendika aidatları, işveren tarafından TGS’ye ödenmemeye devam etti. Cumhuriyet gazetesi, en son Şubat 2001 tarihinde üye aidatını yatırdı. O tarihten Nisan 2005’e kadar olan döneme ilişkin hiçbir ödeme yapmadı… Yönetim, Mayıs 2005 tarihinden itibaren aidatları düzenli olarak ödemeye başladı. Cumhuriyet yönetimi tarafından TGS’ye bildirildiğine göre, geçmişte biriken ve faizsiz TGS’ye ödenmemiş 40.000 YTL düzeyinde bir aidat borcu bulunuyor. Gazete yönetimi görüşmelerdeki eski borçların ödeneceği yönündeki vaatlerine rağmen, bu sözünü halen yerine getirmedi.”
*Metin Aksoy – Gazeteci
1-) Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün Uluslararası Gazeteciler Federasyonu temsilcileriyle İstanbul’da yaptığı görüşme sırasındaki değerlendirmeleri için bakınız: http://www.ifj.org/pdfs/turkey02.pdf; Journalism and The Human Rights Challenge to Turkey: Putting Union Rights and Press Freedom on the Agenda Report of the IFJ/EFJ Mission to Turkey 26 – 30 April 2002, s.9.
2-) Dr. Hasan Şahin, “1986-1991 Dönemi Grevlerinin Bir Analizi: Hazard Modeli Yaklaşımı”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, S. 56-3, 2001, s.141-156.
3-) Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul, 1996, s. 492.
4-) Türkiye Gazeteciler Sendikası 2004-2007 Yönetim Kurulu Çalışma Raporu, Ankara, Mattek Matbaacılık, 3-4 Kasım 2007, s. 105-111.