Kadifekale halkı, semtlerinin heyelan gerekçesiyle yıkılmak istenmesini protesto ederek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu “yıkım” kararından vazgeçmeye çağırdı. Kadifekale Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Mardin Kutlubey Derneği, Mar-Der, Ege Mardinliler Derneği, Kızıltepeliler Derneği, Görentepe Derneği, Çiğli Mardinliler Derneği, Çamlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneklerinin çağrısı ile dün saat 12.00’de Konak Eski Sümerbank önünde bir araya gelen […]
Kadifekale halkı, semtlerinin heyelan gerekçesiyle yıkılmak istenmesini protesto ederek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu “yıkım” kararından vazgeçmeye çağırdı.
Kadifekale Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Mardin Kutlubey Derneği, Mar-Der, Ege Mardinliler Derneği, Kızıltepeliler Derneği, Görentepe Derneği, Çiğli Mardinliler Derneği, Çamlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneklerinin çağrısı ile dün saat 12.00’de Konak Eski Sümerbank önünde bir araya gelen 400 kadar Kadifekaleli yıkıma dur dedi.
“Halkın yanında ol Başkan”, “Evime ve işime dokunma”, “Kadifekale’ye ‘leke’ diyen zihniyetler lekelidir”, “Rantı bırak, halka bak”, “Her çiçek yerinde güzeldir, bizi saksı çiçeği zannetme başkanı”, “Heyelan bahane Rant şahane”, “Özelleştirme güzelleştir”, “Evime İşime dokunma”, “Gökyüzünü bize bırak başkan İmara açık değil”, “Kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm” yazan dövizler açarak, alkışlarla ‘yıkım’ kararını protesto etti. Mardin Kutlubey Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Korkut’un okuduğu Basın açıklamasının ardından protesto sona erdi, Basın açıklamasında Ali Korkut, tüm İzmirlileri duyarlılığa davet ederken demokratik tepkilerini dile getirdiklerini, kendi evlerinde sorunsuzca oturana kadar tepkilerini değişik şekillerde dile getireceklerini ifade etti.
Sendika.org – İzmir
Basın Açıklamasının tam metni
Bizler, Kadifekale, İmariye, Kosova, 19 Mayıs, Altay, Vezirağa, 1.Kadriye, Hasan Özdemir mahallelerinde yaşayan vatandaşlar olarak bugün, evlerimizin ve işyerlerimizin İzmir Büyükşehir Belediyesince kamulaştırılması ve yıkılması kararına karşı demokratik tepkimizi dile getirmek için buraya geldik.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, mahallelerimizde heyelan riski olduğu gerekçesi ile evlerimiz ve işyerlerimize yönelik kamulaştırma ve yıkım kararı almıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesince bize yapılan tebligatlara göre, 1978 yılından başlayarak yapılan zemin etüdü ve jeolojik araştırmalara göre evlerimizin ve işyerlerimizin yer altı suları nedeniyle heyelan riskine maruz kaldığı bilindiği ve buna önlem alınması gerekirken bu önlemlerin FAZLA KARLI olmadığı gerekçesiyle aradan geçen sürede önlem alınmadığı açığa çıkmıştır. Bundan yaklaşık 30 yıl önce, mahallemizin kurulu bulunduğu alanlarda gerekli tedbirleri alarak, altyapı, yer altı sularının çekilmesi ve ağaçlandırılma suretiyle yaşanması muhtemel riski engellemesi gereken belediye hiçbir şey yapmayarak, adeta adım adım insanlarımızın can ve malını tehlikeye atmış ve bu gün kendi ihmalini yine bizlere fatura etmektedir.
İzmir Büyükşehir belediyesi, yukarıda açıkladığımız gerekçe ile evlerimizi ve işyerlerimizi yıkmak, vatandaşlarımızı borçlandırarak şehir dışındaki (Uzundere’de) toplu konutlara göndermek istemektedir. Çoğu dar gelirli olan halkımızın yıllarca çalışarak sahip olduğu evleri ve işyerleri, 3, 5, 10, 15 ve 20 bin YTL gibi çok düşük değerle kamulaştırılarak, ancak adres olarak gösterdiği TOKİ konutlarını 38, 40, 42 ve 65 bin YTL varan konutlara vatandaşlarımızı borçlandırarak bizleri mağdur etmek istemektedir. Mahallelerimizde yıllarca esnaflık yapan ve işyeri bulunan insanlarımıza ise hiçbir çözüm üretmeden işyerlerini yıkarak insanlarımızı ekonomik olarak bitirmek istemektedir.
Bizler bugüne kadar birçok girişimde bulunarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Hükümete durumumuz konusunda çözüm üretilmesi için görüşlerimizi ve önerilerimizi ilettik. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Hükümet çözüm üretmek yerine evlerimizi ve işyerlerimizi yıkmak için mahkemelerde bize karşı dava açmak yolunu seçmiştir. Evlerimizi, işyerlerimizi ve orada yaşayan bizleri kentsel dokuyu bozan ‘BİRER LEKE’ olarak niteleyen yaklaşım çözüm üretmekten uzaktır.
Bizler, insanlarımızın başta yaşam hakkı, mal ve can güvenliği hakkı, konut hakkı, iş ve çalışma hakkını düşünerek ve sorumlu davranarak bugüne kadar yaptığımız girişimlere bugünden sonrada devam edeceğiz. Daha önce defalarca dile getirdiğimiz taleplerimizi bugün bir daha dile getiriyoruz. Taleplerimiz şunlardır.
1)Öncelikle mahallemizde yeniden ve kapsamlı bir zemin etüdü çalışması yapılmasını, kamulaştırma ve yıkım yapılmadan yerinden çözüm açısından kamulaştırmaya dayanak gösterilen heyelanın engellenmesi için başka tedbirlerin alınmasını,
2)Kamulaştırma ve yıkım çözümü dışında başka bir önlem alınamadığı takdirde taşınmaz sahiplerini borçlandırmadan konut verilmesi veya başka bir yerde konut edinebileceği miktarda değer takdir edilmesini ve bu konuda uzlaşma olanağı sağlanmasını,
3)Kamulaştırma nedeniyle ekonomik yıkımla karşıla karşıya kalacak esnafın ve ticarethanelerin ekonomik zararlarını oluşturulacak bir komisyon eliyle tespiti ve bu zararların giderilmesini veya esnaf/ticarethane sahiplerine işyeri olanağı sağlanmasını,
4) Kamulaştırma nedeniyle zarar görecek kiracıların en az bir veya iki yıllık kira yükünün giderilmesini ve karşılanmasını talep ediyoruz.
Bizler bugün başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm ilgili kurumlara sesimizi bir daha duyurmak için burada toplandık. Taleplerimiz karşılanmadığı takdirde bizler, yasal ve demokratik tepkilerimizi değişik eylemlerle ortaya koymaya devam edeceğiz.
Başta mahalle halkımız olmak üzere tüm İzmirlileri duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Saygılarımızla; 14.05.2008
Kadifekale Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Mardin Kutlubey Derneği, Mar-Der, Ege Mardinliler Derneği, Kızıltepeliler Derneği, Görentepe Derneği, Çiğli Mardinliler Derneği, Çamlık Yardımlaşma ve Dayanışma derneği