Katmandu’daki iktidarın kendi içine kapalı ve ülkenin kalanında yaşananlardan bihaber olduğu Nepal’de, Maocuların seçim zaferi şaşırtıcı değil. Maocular, değişim isteyen dışlanmışların desteğini çekti; bu desteği nasıl kanalize edecekleriyse Nepal siyasetinin geleceğini belirleyecek Nepal’de 10 Nisan genel seçiminin sonuçları Maocuların (resmi adıyla Nepal Komünist Partisi) ezici bir zafer kazandığını gösterirken, tam anlamıyla bir şok yaşanıyor. Birçokları […]
Katmandu’daki iktidarın kendi içine kapalı ve ülkenin kalanında yaşananlardan bihaber olduğu Nepal’de, Maocuların seçim zaferi şaşırtıcı değil. Maocular, değişim isteyen dışlanmışların desteğini çekti; bu desteği nasıl kanalize edecekleriyse Nepal siyasetinin geleceğini belirleyecek
Nepal’de 10 Nisan genel seçiminin sonuçları Maocuların (resmi adıyla Nepal Komünist Partisi) ezici bir zafer kazandığını gösterirken, tam anlamıyla bir şok yaşanıyor. Birçokları Maocuların seçimden en iyi ihtimalle üçüncü çıkıp 240 meclis sandalyesinden 15-20’sini kazanacağını düşünüyordu. Çok az gözlemci halkın değişime büyük bir özlem duyduğunu, Maocuların gençler ve dışlanmışlar arasında taban bulduğu seziyor, ama onlar da partinin ikinci, belki de birinci gelebileceğini söylüyordu.
Ancak sonuçlar bizzat Maocuları bile şaşırttı. Nasıl oldu da hepimiz bu kadar yanıldık? Mayıs 1999’dan bu yana seçim yapılmamış olması önemli; son seçmen eğilimlerini kimse bilmiyordu ve son 10 yılda tepeden tırnağa değişmiş bir ülkeyi değerlendirmek zordu. Silahlı bir ayaklanma, bir nesil değişikliği, yeni sol politikalar, etnik bilinçlenme ve değişen talepler -bütün bunlar kolay tahminleri zorlaştırmış olmalı.
Örgütsel tecrübe hayati faktör
Ayrıca Nepal Kongresi’nin (NC) üzerine ölü toprağı atılmış parti aygıtının her zamanki gibi seçim zamanında hayata döneceği sanılıyordu; ‘geleneksel’ seçmenler sandık başına gittiğinde içgüdüsel olarak ‘çınar’ lehinde oy kullanacaktı; alışılmış yüzlerin tahtını sallamak zordu; ve Madhesi partileri arasındaki dağınıklık NC’nin Terai bölgesinde silinmesini engelleyecekti. Nepal Komünist Partisi’nin (Birleşik Marksist/Leninist kanat-UML) en iyi örgüte, esnaf kesiminin desteğine sahip olmasından ve ne NC kadar muhafazakâr ne de Maocular kadar radikal ve şiddet yanlısı görülmesinden dolayı daha başarılı olması bekleniyordu. Ülkenin dört bir köşesindeki sivil toplumun UML-tarzı şahsiyetlerin (ki dinleyicilerine nabza göre şerbet verdiler) egemenliğinde olması bile, halkın gerçek ruh halini kavramalarını sağlayamadı.
Fakat hiçbir açıklama şu gerçeği gizleyemez: Başkent Katmandu’daki fikir yaratıcıları kendi içine kapalı ve ülkenin kalanında ne olup bittiğinden bihaberdi. Sonuçlar bizi temel yargılarımızı ve son 10 yıldaki siyasi değişikliklere bakış tarzımızı gözden geçirmeye zorluyor.
Peki Maocular bütün tahminleri boşa çıkarmayı nasıl becerdi? Seçim öncesi göz korkutma ve şiddet, 10 Nisan’daysa belli bir düzeyde hile söz konusuydu. Fakat bu, sonucu izah etmeye yeterli değil. Maocuların örgütsel tecrübesi hayati bir faktördü. Ne de olsa 10 yıldır paralel bir devlet yönetiyorlardı; en iyi hareket yeteneklerine ve en inançlı ve sıkı çalışan kadroya sahiplerdi.
Maocu entelektüel ve siyasetçi Hisila Yami (nam-ı dier ‘Yoldaş Parvati’) seçimden üç gün önce Nepali Times’a şunu söylüyordu: “Her yerde insanlarımız var. Şu an faal olan görünmez bir ağ var.” Şu iyi yağlanmış görünmez makine, seçimler yaklaştığında tam kapasiteyle çalışıyordu. Maocular değişim isteyen dışlanmışların ve öfkelilerin desteğini çekti; bu desteği nasıl kanalize edecekleri ve verdikleri sözleri tutup tutmayacakları Nepal siyasetinin geleceğini belirleyecek.
Ayrıca NC ile UML’nin yerleşik yapının kilit partileri olarak görüldüğü bir ortamda, hükümet karşıtı bir değişim oyu söz konusu. Başbakan Girija Prasad Koirala’nın liderliğini yaptığı Koirala hanedanlığı, geri dönüşsüz olduğu söylenebilecek bir yenilgi aldı. Başbakanın kızı Sujata’nın siyasete dönmek hususunda, özellikle de babası gelecek seçimlerde çevresinde olmazsa, çok zorlanacak. Suşil Koirala’nın parti aygıtı üzerindeki hâkimiyeti zayıflayacak ve Deuba fraksiyonunun daha güçlü bir çıkış yapması ihtimali doğacak.
Hanedanın uzak akrabaları ve kadın üyeleri de pek iyi durumda değil; Janakpur’da Lila Koirala, Morang’da Maheş Açarya ve Şekar Koirala, Jhapa’da Çakra Prasad seçimi kaybetti. Nepal Kongresi demokrasiye geçilen Nisan 2006’dan beri iki yılda elinde tuttuğu oransız çoğunluğu kaybetmek üzere. Bu, barış sürecinin bu noktaya gelmesine yardım eden iki adamı da sarsacak bir darbe: Krişna Prasad Sitaula (ki Maocular tarafından mağlup edildi) ve Şekar Koirala.
UML, bilhassa da üst düzey liderliği, safdışı edildi. Parti, morali bozulan alt düzey kadrolarının Maocularla ittifaka kaymasını engellemek ve Maocuların bütün sol alanı tekeline almamasını sağlamak için acilen kendini gözden geçirmesi gerektiğini biliyor. UML zor bir tercihle yüzleşecek: Ya Maocularla daha kavgacı bir ilişki benimseyip NC ve muhafazakârlara yaklaşacak, ya da (küçük ortak konumunda olsa da) Maocularla dayanışmaya girecek.
Terai sonuçlarının yavaş gelmesi Madhesi’deki durumu görmeyi zorlaştırıyor. Maocular Terai’nin dağlık Pahadi bölgelerinde başarılı oldu Fakat en çok oyu bizzat Madhesi partileri, özellikle de Madhesi Janadnikar Forumu (MJF) aldı. Kesin sonuçlar belli olduğunda muhtemelen MJF’nin 50-60, hatta daha fazla vekillik kazandığını göreceğiz. Böyle bir sonuç zor soruları da gündeme getirecek: Maocularla MJF arasındaki derin husumete dayalı ilişki iyiye gidecek mi; ve bu iki parti arasında federalizm gibi meselelerle taktik bir ilişki ihtimali var mı?
Hindistan afallamış durumda
Hindistan etekleri tutuşmuş halde. 10 Nisan’da başarılı bir seçime yağdırdığı duygulu övgülerden, hemen ertesi günü buhran noktasına çöküşüne tanık olmak inanılmazdı. Yeni Delhi’nin tümüyle afallayan diplomatları, şimdi hem siyasi liderliğin neyin ters gittiğine dair sorularına yanıt vermek hem de ne yapılacağına dair beyin fırtınası toplantılarına girmek zorunda.
Şöyle bir tehlike var: Delhi’deki bazı çevreler sonucu bulandırmaya ve NC-UML-Madheshi güçlerinin ittifakına oynayıp Maocuları dışarıda tutmak gibi manipulatif politikalara başvurmaya yeltenebilir. Fakat eski asilere silah çekmenin tehlikelerini bilenler de eksik değil. Maocuları kendi siyasi gündemlerini zorlamaktan alıkoymaya yetecek faktörlerin olduğuna inanan bu kesim sakin kalmak istiyor.
Meşruiyetleri sorgulanamaz
Maocular da şu ana dek kazandıkları zaferi sakin ve sorumlu bir tavırla kutluyor. Kadro sarhoşluğa kapılmadı ve liderler herkese hitap eden doğru açıklamalarda bulundu; başbakanın barış sürecindeki olumlu rolünü teslim ettiler. Muhtemelen Başbakan koltuğuna oturacak olan Baburam Bhattarai kararların diğer partilerle istişare içinde alınacağını söyledi.
Bu seçimin sonrasında kimse Maocuların halka dayalı meşruiyetini sorgulayamaz. Fakat bu sorumluluklarını da büyük ölçüde artırıyor. Şimdi yurttaşlarına yeni bir Nepal’e giden yolda, (ulusal çerçevede, şiddete başvurmadan, temel demokratik özgürlüklere saygılı ve bölgesel ve küresel gerçeklikleri kavramış bir şekilde) önderlik etme mesuliyeti onların omuzlarında.
(Avrupa merkezli internet sitesi, Nepali Times gazetesinde yorumcu, 16 Nisan 2008)