TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, cumhurbaşkanlığı seçimindeki açıklamaları bir dizi tartışmaya yol açtı. Arınç, görev süresince de ilginç açıklamalarıyla sık sık gündeme gelmişti 1) İNADINA ADAY OLDUM 2002’nin kasım ayında AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM Başkanlığı için Vecdi Gönül’ü desteklemesine rağmen adaylığını koyması konusunda: Eşlerinin başı kapalı olduğu için aday olamazlar diye yazıldı. Aday olamazmışım, […]
TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, cumhurbaşkanlığı seçimindeki açıklamaları bir dizi tartışmaya yol açtı. Arınç, görev süresince de ilginç açıklamalarıyla sık sık gündeme gelmişti
1) İNADINA ADAY OLDUM
2002’nin kasım ayında AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM Başkanlığı için Vecdi Gönül’ü desteklemesine rağmen adaylığını koyması konusunda: Eşlerinin başı kapalı olduğu için aday olamazlar diye yazıldı. Aday olamazmışım, çünkü eşim böyle.. Ben buna isyan ettiğimde, bu ayrımcılığı hiçbir zaman kabul etmediğim için, “İşte bunun için inadına aday oluyorum” dedim. İnadım, bu tavra karşıdır. Bu yanlış tavra karşıdır.
(5 Ocak 2003, CNN-Türk )
2) ŞEYİNİ ŞEY ETTİĞİMİN ŞEYİ…
Bir gazetecinin ”23 Nisan’da resepsiyon var. Davetiyelerde sadece sizin adınız var. Bunun nedeni nedir?” şeklindeki sorusunu yanıtlarken: “Şeyini şey ettiğimin şeyi… Nedeni nedir?” diye bunu bana tekrar niye soruyorsunuz? Yani ne öğrenmek istiyorsunuz?
(14 Nisan 2004 basın toplantısı)
Arınç, aynı gün ikinci bir açıklama yaparak, “bugün biraz da sinirli olarak verdiğim cevabın maksadını aşan bir üslup olduğunu kabul ediyorum. Bu açıdan üzüntümü belirtmek isterim” dedi.
3) LENİN’İ ÖLÜ GÖRMEK ÇOK GÜZEL
Moskova ziyareti sırasında Kızıl Meydan’ı gezerken Lenin mozolesi önüne geldiğinde bir gazetecinin sorusu üzerine yaptığı espri: “Lenin’i ölü olarak görmek çok güzel…” Arınç, daha sonra gazetecilerden bu sözlerinin yayımlanmamasını rica etti. (5 Mayıs 2006)
4) GÜCE İHTİYACIM VAR, KEŞKEK YEMELİYİM
Manisalılar Mesir ve Dayanışma Derneği yöneticilerinden her yıl sonbaharda yapılan keşkek gününün Nisan ayına alınmasını isterken: “Keşkek yedikten sonra Meclis Başkanı seçilmiştim. Nisan hayırlı bir ay, önemli bir ay. Bu nisanda da bu güce ihtiyacım olacak.” (10 Şubat 2007)
5) TANDOĞAN MİTİNGİNE GİTMEDEN İYİ DÜŞÜNÜN
“Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı’nın ev sahipliği yapmasında kanunen bir engel görmüyorum ama o kişi hakkında çok ciddi iddialar varken onun adına, onun çağrısıyla, onunla birlikte toplantıya katılmanın kamuoyunda nasıl karşılanacağının da iyi düşünülmesini tavsiye ediyorum.” (12 Nisan 2007 tarihli basın toplantısından)
6) ÖZ CUMHURBAŞKANI DİNDAR OLUR
“Rahmetli Özal’ın cenazesinde küçük kartona elle yazılmış bir pankart taşınmıştı. Tekbirler eşliğinde taşınan cenazenin arkasından tutulan o kartonda şöyle yazıyordu: “Sivil, dindar, demokrat Cumhurbaşkanı” Bu Özal’ın kendisiydi. Bu milletin özlediği cumhurbaşkanının tanımıydı.
Baylar, Bayanlar son elli yılda yaşanan tartışmaların nedeni işte bu kartona yazılmış bu tanımdır. Sivil, dindar ve demokrat cumhurbaşkanı taraftarları ile onun tam tersi tanımların tartışması son elli yıldır hiç bitmedi.
Bugün de tartışmanın adı budur. Meclis’imizin sivil, dindar, demokrat bir cumhurbaşkanı seçecek olmasına yine itiraz ediliyor. Bu tanım kim ne derse desin, Türk milletinin kendi öz Cumhurbaşkanı tanımıdır.”
(15 Nisan 2007, Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği ödül törenindeki konuşmadan)
7) ADAYLIK KONUSUNDA REZERVİMİ KORUYORUM
“Daha önce de ‘benim adaylığım şu tarihe kadar olur veya olmaz, bunu açıklamak için zamanı var, adaylığım ikinci planda’ demiştim. Yarın veya öbür gün aday açıklandıktan sonra bu konudaki cevabımı size vereceğim. Ama bu, Türkiye’de bir tartışma meydana getirmeyecektir. Ben kendi rezervimi hâlâ muhafaza ediyorum, en azından tarih açısından.” (23 Nisan resepsiyonunda yaptığı açıklamadan)
8) ARTIK ADAY DEĞİLİM
Abdullah Gül’ün adaylığının açıklanmasından sonra:
“Benim de bu sürecin başından bu yana adaylık sürecinin son saatine kadar aday olup olmayacağım konusunda bir açıklama yapacağımı söylemiştim. En son resepsiyon sırasında da bu açıklama rezervimi saklı tuttuğumu ifade etmiştim. Artık şu andan itibaren aday değilim ve aday olmayacağım.” (24 Nisan 2007)
9) USTA PEHLİVAN 40. OYUNU KENDİSİNE SAKLAR
Gül’ün adaylığının açıklanmasından sonra süreçte oynadığı rolü tarif ederken:
“Eskiden yağlı güreşte de çok önemli oyunlar vardı. Çırak bütün örnekleri, güzel hareketleri öğrenir. Usta der ki, ‘Sana her şeyi öğrettim.’ O da kendisinin çok iyi yetiştiğini zanneder. Sıkılmadan der ki, ‘Usta, hadi bir güreş tutalım.’ Usta onun bütün oyunlarına karşılık verir, çırak biraz daha ileriye gider. Usta ona ders olsun diye en sona sakladığı bir oyunu oynar ve küt diye sırtını yere getirir. Bak der ‘Sana 39 tanesini öğretmiştim, bir tanesini de bugüne saklamıştım. Haddini bil, küt sırtın yere geldi.’
İsterseniz böyle de anlayabilirsiniz. Şeffaf bir siyasetçiyim, bunun 10 tane izah tarzı var, biri de bu olabilir.” (26 Nisan 2007, basın toplantısı)
10) BUNLARIN HEPSİ UYDURMA
Genelkurmay bildirisinin ardından oklar kendisine dönünce, sözcüsünün yaptığı yazılı açıklama: “Sayın Arınç, aday belirleme sürecinde, “Ya sen, ya ben, ya o” gibi bir pazarlık, veto ya da tehditte bulunmamıştır. Bunlar iftiradır. Görüşmeleri yalnız yaptık, üçüncü kişi şahit olmadı ki, gazetelerde bu kadar şey yazılmış olsun. Bunların hepsi yakıştırmadır, senaryodur, benzetmedir.” (30 Nisan 2007)
Kaynak: Milliyet