Eski ABD Adalet Bakanı Ramsey Clark’ın kurucusu olduğu International Action Center, en az 55 bin kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Asya Depremi’ndeki ölümlerin ve yıkımın basit ve ucuz bir uyarı sistemiyle önemli ölçüde engellenebileceğini belirterek, Hint Okyanusu’nda uluslararası bir tsunami uyarı sistemi kurulmasını fon aktarmayarak engelleyen ABD’yi kınadı. Tsunami oluşumlarını izleyen uyarı sistemleri on yıllardır kullanılıyor […]
Eski ABD Adalet Bakanı Ramsey Clark’ın kurucusu olduğu International Action Center, en az 55 bin kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Asya Depremi’ndeki ölümlerin ve yıkımın basit ve ucuz bir uyarı sistemiyle önemli ölçüde engellenebileceğini belirterek, Hint Okyanusu’nda uluslararası bir tsunami uyarı sistemi kurulmasını fon aktarmayarak engelleyen ABD’yi kınadı.
Tsunami oluşumlarını izleyen uyarı sistemleri on yıllardır kullanılıyor ve ABD’nin de bölgede yarım yüzyılı aşkın süredir bir izleme sistemi bulunuyor. ABD’nin kuzeybatısında deprem ve tsunami oluşumlarını izleyen 50 seismometre mevcut, Pasifik Okyanusu’nun ortasında ise “tsunametre” adı verilen ve su basıncındaki değişimleri ölçerek ülkenin Hawaii ve Alaska’da bulunan iki tsunami uyarı merkezini otomatik biçimde harekete geçiren ekipmanların yerleştirildiği 6 şamandıra var.
Pasifik Deniz Çevre Laboratuarı yöneticisi Dr. Eddie Bernard, yalnızca Hint Okyanusuna yerleştirilecek birkaç şamandıranın binlerce ölümü engelleyebileceğini açıkladı. Üstelik bu yılın Haziran ayında bir toplantı yapan BM Hükümetlerarası Oşinagrafi Komisyonu da “Hint Okyanusu’nda hem yerel hem de uzak tsunami konusunda ciddi tehditler oluştuğu” açıklamasını yapmış, ancak hiçbir ortak eylem kararı almamıştı. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nden jeolog Brian Atwater de, “Herkes Sumatra’nın dolu bir silah gibi beklediğini biliyordu” dedi.
Merkezden verilen bilgiye göre bilim insanlarının kısa süre önce Hint Okyanusu’na, bir tanesi Endonezya yakınlarında olmak üzere 2 adet tsunametre yerleştirme önerisi, ABD hükümeti tarafından yeterli mali fon sağlanmaması nedeniyle gerçekleştirilmedi. Tsunametrelerin her biri yalnızca 250 bin dolar maliyetindeydi. Bu maliyetin Pentagon’un her gün silahlanma için harcadığı 1,5 milyar dolarla kıyaslanamaz bir maliyet olduğunu söyleyen bilim insanları, böylesine basit bir teknolojiye dayanan ve ucuz bir uyarı sistemine mali kaynak verilmemesini canice bir eylem olarak kınadılar.
Öte yandan ABD hükümetinin bölgedeki yer ve deniz hareketlerini izlemesine rağmen hiçbir bölge devletine haber vermediği de ortaya çıktı. Deprem, yalnızca dakikalar sonra ABD’deki Ulusal Okyanus ve Atmosferik İdaresi (NOAA) tarafından kayıt altına alınmasına rağmen, bu merkez de bölge hükümetlerini uyarmadı. Üstelik NOAA, depremi ve depremi izleyebilecek tsunami dalgalarını ABD’nin Diego Garcia’da bulunan askeri deniz üssüne dakikalar sonra haber vererek, felaketin çok küçük bir hasarla atlatılabilmesini sağlamıştı.
NOAA’nın bölgedeki tüm asker ve sivil yetkililere ulaşma kanalları ve bölgeyi uyarmak için saatlerce süresi bulunduğunu belirten bilim insanları, binlerce insanın öleceğini bile bile böyle bir uyarıda bulunmamanın, ABD’nin dünya çapındaki siyasetinin köşe taşları haline dönüşmüş olan ırkçılık ve emperyal kibrin bir sonucu olduğunu vurguladılar.
Bütün bunlar, tümü ağır dış borçlar ve büyük bir yoksulluk içinde kıvranmakta olan Hint Okyanusu ülkelerindeki insanların, birçok bölgede yalnızca 15-20 metrelik yükseklikteki tepelere kaçarak kurtulabilecekken, Asya Depremine binlerle kurban vermesine neden oldu. Örneğin Tayland’da ancak tsunami dalgaları can almaya başladıktan bir saat sonra televizyon ve radyo alarmları verilmeye başlandı
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü de bir açıklama yaparak su kaynaklarının ve çevrenin kirlenmesi, cesetlerin gömülememesi, hastaneler ve sağlık merkezlerinin yerle bir olması nedeniyle asıl trajedinin şimdi başladığı uyarısında bulundu. Bölgenin malarya, kolera ve veba olmak üzere birçok salgın hastalığın tehdidi altında bulunduğu bildirilirken, salgınların birkaç gün içinde başlayabileceği uyarısı yapıldı.
ABD hükümetinin bölgeye önerdiği 15 milyon dolarlık “yardım paketinin” Irak’ta şu ana kadar yapılan savaş harcamalarının binde birine eşit olduğunu vurgulayan savaş karşıtı çevrelerse, yalnızca ABD ve İngiliz hükümetlerinin bölgenin eskiden sömürgeleştirilmiş olan bu ülkelerine milyarlarca dolarlık ödenmemiş tazminatları bulunduğunu hatırlattılar. Felaketin boyutlarının bölgede hüküm süren yoksulluğun ve sömürgeci/yeni-sömürgeci yönetimlerin ürünü olduğunu vurgulayan savaş karşıtları, ABD hükümetini Asya Depremi’nin yol açtığı binlerce ölüm konusundaki sorumluluğunu kabul etmeye ve 1.5 milyar dolarlık günlük savaş harcamalarına son vermeye çağırdılar.
kaynak:www.iacenter.org