Gezi davasında aldığı ceza nedeniyle Silivri hapishanesinde tutulan iş insanı Osman Kavala, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın “yanlış delille doğru sonuca ulaşılamaz” açıklamasına destek açıklaması yaptı. Kavala yaptığı açıklamada AİHM’in ihlal kararlarının büyük bölümünün yanlış veya eksik delillerle yapılan tutuklamalarla ilgili olduğunu hatırlattı

Gezi davasında aldığı ceza nedeniyle Silivri hapishanesinde tutulan iş insanı Osman Kavala, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın “yanlış delille doğru sonuca ulaşılamaz” açıklamasına destek açıklaması yaptı. Kendisi hakkında da AİHM’in ihlal kararı bulunan Kavala, yaptığı açıklamada “Evrensel hukuk ilkelerine göre bireyin insan haklarını korumakla yükümlü olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve AYM’nin ihlal tespitlerinin büyük bölümü, yanlış veya eksik delillerle yapılan tutuklamalar, verilen mahkumiyet kararlarıyla ilgilidir” ifadelerine yer verdi.
Osman Kavala’nın açıklamasının tamamı şöyle:
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Feti Yıldız, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmanın önemini vurguladığı son açıklamasında, yanlış delille doğru sonuca ulaşılamayacağını, bu tür delillerle yapılacak suç ispatlarının zan ve tahminden ibaret kalacağını hatırlatmıştır.
Bu uyarı Ceza Mahkemesinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine yol açan temel sorunla doğrudan ilgilidir.
Evrensel hukuk ilkelerine göre bireyin insan haklarını korumakla yükümlü olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve AYM’nin ihlal tespitlerinin büyük bölümü, yanlış veya eksik delillerle yapılan tutuklamalar, verilen mahkumiyet kararlarıyla ilgilidir. Durumu daha vahim hale getiren, yerel mahkemelerin bu tespitleri dikkate almamaları, zan ve tahmin üzerinden verilmiş kararları gözden geçirmeyi kabul etmemeleridir.
Sayın Yargıtay Başkanı’nın ifade etmiş olduğu gibi, ihlalin giderilmesinde ayak diremek ihlali yaratan yargısal tasarruftan daha ağır bir hukuksuzluk yaratmakta. Anayasa hükümlerine aykırılık teşkil eden bu davranış, hukukun evrensel ilkelerinin daha esastan ihlali anlamına da gelmektedir.
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, 7 Aralık’ta X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti:
Maddi hakikate ve adalete ulaşmanın yegane yolu, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmaktır.
Ceza Muhakemesi yanlış delille doğru sonuca ulaşılmasını reddeder.
Delilsiz ispat,maddi vakaya uygun olsa bile zan ve tahminden ibarettir.Bütün yargılama önlemleri gibi, tutuklama da geçici niteliktedir.
Tutuklama bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşılmasını, ceza davasının yürütülmesini ya da ileride verilmesi olası cezanın infazını sağlayan geçici bir araçtır.Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını sınırlandıran çok ağır bir koruma tedbiri olması nedeniyle, tutuklama tedbirine sıkı şartlar altında, geçici çok dikkatli ve özen gösterilerek başvurulması gerekir.
Kavala, 18 Ekim 2017’de Gaziantep’te gözaltına alınıp tutuklandı. Kavala Gezi eylemleri üzerinden “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden de “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”le suçlandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019’da Kavala’nın derhal salıverilmesi yönünde karar verdi.
18 Şubat 2020’de beraat eden Kavala, 19 Şubat 2020’de yeniden tutuklandı. Kavala 9 Mart’ta 2020’de de aynı dava kapsamında bu kez ‘siyasal veya askeri casusluk’ suçlamasıyla tutuklandı.
AİHM ihlalin giderilmemesi üzerine Türkiye’ye 19 Ocak 2022’ye kadar görüşünü iletmesi için süre verdi. Türkiye AİHM’e gönderdiği yanıtta Kavala’nın yargılanmasının AİHM kararının alındığı davadan değil, farklı bir davadan sürdüğünü öne sürdü. AİHM kararın uygulanmaması üzerine ihlal oluştuğuna kanaat getirdi.
Aynı yılın 25 Nisan’ında görülen karar duruşmasında Kavala’ya “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs”ten ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.
Tayyip Erdoğan, Kavala hakkındaki AİHM kararlarına dair “AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi bu konuda ne demiş; bu da bizi çok ilgilendirmiyor. Biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz” demişti.
Sendika.Org