Ankara Üniversitesi’ne bağlı İbni Sina Hastanesi’ndeki sağlık emekçileri toplu sözleşmenin imzalanmasının ardından açığa çıkan geriye dönük alacaklarının eksik yatması üzerine hastane önünde eylemde. Geriye dönük alacakların bordrolarına yansıdığını, dolayısıyla vergisinin peşinen kesildiğini ifade eden sağlık emekçileri, alacaklarının tamamının derhal yatırılmasını talep etti
Ankara Üniversitesi’ne bağlı İbni Sina Hastanesi’ndeki sağlık emekçileri toplu sözleşmenin imzalanmasının ardından açığa çıkan geriye dönük alacaklarının eksik yatması üzerine hastane önünde eylem yaptı.
Sağlık emekçileri, Ankara Üniversitesi’nde yan yana çalıştıkları Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personelinin, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde görev yapan emekçilerinin ve İŞKUR çalışanlarının ödemelerini eksiksiz alırken, kendilerinin aynı kurum çatısı altında vergisi peşin kesilmiş ödemelerini taksitler halinde almak zorunda bırakıldıklarını aktardı.
Ankara Üniversitesi yöneticilerine seslenen sağlık emekçileri, “Taleplerimiz karşılanmadığı takdirde emeğimizden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyeceğiz ve yasal yollara başvuracağız” dedi.
Sağlık emekçilerinin açıklamasının tamamı ise şu şekilde:
Bizler, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapan sağlık emekçileri olarak toplu sözleşmeden doğan geriye dönük ödemeler konusunda büyük bir adaletsizlikle karşı karşıyayız.
Ankara Üniversitesi’nde yan yana çalıştığımız Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personeli, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde görev yapan emekçiler ve İŞKUR çalışanı arkadaşlarımız ödemelerini eksiksiz alırken, bizler aynı kurum çatısı altında vergisi peşin kesilmiş ödemelerimizi taksitler halinde almak zorunda bırakılıyoruz.
Ankara Üniversitesi çalışanları olarak alın terimizin karşılığının bölünerek parça parça ödenmesini kabul etmiyoruz. Bu uygulama yalnızca bizleri mağdur etmekle kalmamakta, aynı zamanda Ankara Üniversitesi hastanelerinde iş barışını da bozmaktadır. Bizler artık taşeron değiliz; Ankara Üniversitesi’nin sağlık işçileriyiz ve eşit işe eşit hak istiyoruz. Bordrolarımıza yansıtılan ücretlerin tamamının bir an önce ödenmesini talep ediyoruz.
Aylar süren toplu sözleşme görüşmelerini bekledik, 2024’ün ücretleri ile çalışmaya devam ettik. Buna rağmen sabahın karanlığında Ankara Üniversitesi’ne gelerek işimizin başına gidiyor, baskılara, mobbinglere, iş yükünün adaletsiz paylaşımına ve liyakatsiz yöneticilerin keyfi uygulamalarına rağmen görevlerimizi eksiksiz yerine getiriyoruz.
Geçim sıkıntısı, artan kiralar, kredi borçları ve çocuklarımızın eğitim masraflarıyla boğuşurken, emeğimizin karşılığını taksitle ödemeye kalkmanız asla kabul edilemez. Ankara Üniversitesi yöneticilerini uyarıyoruz: Taleplerimiz karşılanmadığı takdirde emeğimizden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyeceğiz ve yasal yollara başvuracağız.
Unutulmasın ki, mahkeme kadıya mülk değildir; sizler gideceksiniz, biz Ankara Üniversitesi emekçileri kalacağız. Nasıl ki bordrolarımıza almadığımız ücretleri yansıtıp vergisini peşin kestiyseniz, ödemelerimizi de eksiksiz ve derhal yapın.