Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın YAPISOY şirketinin yapmak istediği ağaç kesimini engellemeye çalışırken uğradığı silahlı saldırıda katledilmesine dair davanın üçüncü duruşması 26 Eylül’de Artvin Adliyesi’nde görülecek
Artvin’nin Borçka ilçesi Cankurtaran mevkiinde YAPISOY şirketinin yapmak istediği ağaç kesimini engellemeye çalışırken Muhammet Ustabaş tarafından Fikret Merttürk’e ait silahla katledilen yaşam savunucusu Reşit Kibar’ın davasının üçüncü duruşması 26 Eylül’de görülecek.
Cankurtaran Yaşam Savunması, davaya destek verilmesi için dayanışma çağrısında bulundu.
Reşit Kibar davasının 2. Duruşması 26 Eylül 2025 Cuma günü Artvin Adliyesinde görülecek.
Tüm dostlarımızı davaya destek vermeye davet ediyoruz.#reşiti̇çinadalet #cankurtaranyaşamsavunması #reşitkibari̇çinadalet #reşitkibar pic.twitter.com/a1KfHs5oRB
— Cankurtaran Yaşam Savunması/Artvin (@CankurtaranYsm) September 22, 2025
Artvin Ağır Ceza Mahkesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında katil ve azmetticiler ağaçları savunan köylüleri hedef gösterirken saldırıya uğrayan köylülerin beyanları mahkeme heyeti tarafından defalarca kesilmişti. Katil Muhammet Ustabaş’ın sorgusu esnasında salondan tepkiler yükselirken mahkeme başkanı, Reşit Kibar’ın eşine “Kes sesini” diyerek müdahalede bulunmuş ardından Reşit Kibar’ın yeğeni ve kız kardeşini duruşma salonundan çıkarttırıp gözaltına aldırmıştı. Ayrıca müşteki vekillerinin Fikret Merttürk’ün yardım eden değil azmettiren olarak değerlendirilmesi gerektiğini, dinlenmeyen tanıkları baskı altına alma ihtimali bulunduğunu, suç vasfının aleyhe değişme ihtimali olduğunu belirterek tutuklu yargılanmasına dönük talebi reddedilmişti. 28 Ağustos’ta keşif kararıyla duruşma ertelenmişti.
28 Ağustos’ta yapılan keşif sonrasında konuşan Çifteköprü köylülerinden ve saldırıdan sağ kurtulan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, konuşmasında katil zanlısının ilişkili olduğu kişilerin alana gelerek kendilerini provoke etmeye çalıştıklarını belirtmiş alınan güvenlik önlemleri nedeniyle bölgeye yürüyerek gitmek zorunda kaldıklarına dikkat çekmişti. “Bir kaybımız olmasına rağmen, sanki öldüren bizmişiz gibi muamele görüyoruz” diye konuşan Koyuncu, “Bu dava bir rant kavgasına çevrilmek isteniyor. Biz en başından beri söylüyoruz: Bu cinayet, organize bir suç örgütü tarafından işlendi” demişti.
Artvin’in Borçka ve Hopa ilçeleri sınırında yer alan Cankurtaran Geçiti’nin önemli bir bölümü “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” kapsamında Yunus Merttürk’ün sahibi olduğu Yapısoy Beton adlı firmaya ihale edildi. Köylüler bu projenin “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” adı altında maden açma projesi olduğunu ve söz edilenden çok daha geniş bir alana yayılacağını düşünerek projeye itiraz etti.
3 Eylül 2024 günü proje kapsamında ağaç kesimi için gelen ekipleri köylüler karşıladı. Köylüler Cankurtaran Ormanı’nda tek bir ağaç bile kestirmeyeceklerini ifade etti. Bu sırada kısa süreli bir arbede yaşandı. Arbede sırasında Fikret Merttürk telefonla birini arayarak “Buralar karıştı, ne yapmamızı istiyorsunuz?” dedi. Hemen akabinde Muhammet Ustabaş, Fikret Merttürk’e ait olan aracın içinden yine Fikret Merttürk’e ait olan silahı alıp hedef gözeterek ateş etmeye başladı. Reşit Kibar vurularak yere yığıldı.
Köylüler Reşit Kibar’ı hastaneye götürmek için jandarmaya “Ambulans yetişemez, sizin araçla götürelim” dediğinde ise jandarma hiçbir şey söylemeden aracıyla uzaklaştı.
Daha sonra yaralılar köylülerin imkanlarıyla Hopa Devlet Hastanesi’ne kaldırılsa da Reşit Kibar tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Saldırının olduğu gün Muhammet Ustabaş ve Fikret Merttürk saldırıda kullanılan silahla birlikte gözaltına alındı. Daha yaralıların bile ifadeleri alınmadan mahkemeye sevk edildiler. Ustabaş tutuklanırken Merttürk onun hakkında verilen yalnızca bir ifade baz alınarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Azmettirici Merttürk tutuklanmamışken saldırıdan sağ kurtulan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, saldırının olduğu gün Hopa Devlet Hastanesi önünde yaptığı konuşma nedeniyle “kamu görevlisine hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla tutuklandı. Koyuncu daha sonra serbest bırakıldı.
Dosya hakkında ise gizlilik kararı verildi. Her ne kadar yaralıların ve bazı tanıkların ifadeleri kamuoyuna yansısa da faillerin ifadeleri, şirket çalışanı tanıkların ifadeleri ve saldırı anında orada bulunan jandarmaların ifadeleri gizli kaldı.
Sendika.Org