Öğrenci Kolektifleri yeni mücadele dönemi programını duyurdu. Öğrenci Kolektifleri yeni dönemde üniversitelere atanan kayyumlara, kampüsleri kuşatan gerici ve faşist çetelere, üniversitelileri çalışmaya iten ekonomi yönetimine karşı mücadele edeceklerini ilan ederken bu mücadeleleri daha etkili kılmak adına merkezi birimlerini kurduğunu açıkladı
Öğrenci Kolektifleri yeni mücadele dönemi programını duyurdu. Öğrenci Kolektifleri yeni mücadele dönemine girerken yurt genelindeki çalışmalarını daha etkili ve koordineli hale getirmek için merkezi birimlerini kurduğunu, Saray rejiminin saldırı programına ve üniversitelerdeki tahakkümüne karşı direnişin örgütlenmesi için hazırlıklarını yaptığını duyurdu.
Üniversitelerin rektörlüklerine atanan kayyumlara, kampüsleri kuşatan gerici ve faşist çetelere, üniversitelileri çalışmaya iten ekonomi yönetimine karşı mücadele edeceklerini ifade eden Öğrenci Kolektifleri, yeni mücadele döneminde çalışmalarını şu talepler etrafında şekillendireceklerini açıkladı:
Öğrenci Kolektifleri’nin basın toplantısında yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
Öğrenci Kolektifleri, 2006 yılında “özerk-demokratik üniversite” mücadelesini kampüslerden sokaklara örmek için kurulmuş üniversite örgütüdür. Neoliberalizmin üniversitelilere dayattığı geleceksizlik, güvencesizlik ve yoksulluk üçgenine karşı akademik-demokratik taleplerle 2000’li yıllardan bugüne mücadele programını oluşturmuştur.
Neoliberalizm; tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işçilere, emekçilere, üniversitelilere, kadınlara ve LGBTİ+’lara faşist bir tahakküm altında hayat kurmayı zorunlu hale getirmiştir. İşçilere ve emekçilere yoksulluğu dayatırken, üniversitelilere sistemi devam ettirecek kariyer ve rekabeti zorunlu tutan bir hayat biçimi ortaya koymuş ve koymaya devam etmektedir. AKP, üniversitelere bu anlamda çeşitli dönüşüm programları uygulanmıştır. Üniversiteler sermayenin maşası haline getirilmeye çalışılmış; bilimsel, nitelikli ve parasız eğitimin yerini dogma ve niteliksiz, gerici eğitim modelleri uygulanmıştır.
Seçimlerin ardından bizzat Saray tarafından görevlendirilen Mehmet Şimşek’ın sunduğu “Kamuda Tasarruf Tedbirleri” kemer sıkma politikaları adı altında üniversiteleri tekrar bir dönüşüm programına sürüklemiştir. Bu kısıtlamalar, Hacettepe Üniversitesi’nde 7/24 açık tek alan olan Yurdum Cafe’nin saatlerinin kısıtlanması, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde 5 kez düşen kütüphane tavanının tamir ettirilmeyerek üniversitelilerin yaşamını tehlikeye atılması, hemen hemen tüm üniversitelerde yemekhane ücretlerinin yılda 2, hatta bazı üniversitelerde yılda 3 kez zamlanması anlamına gelmektedir. Geçen dönem mücadele hattımızı bu program doğrultusunda “Eğitimde Tasarruf Olmaz” kampanyasını örgütleyerek 17 Mart’ta Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüdük. Uzun zamandır kendi taleplerini sokak eylemlilikleriyle buluşturamayan gençlik hareketinin kavgasını başlatmış olduk.
Ardından çıkan 19 Mart isyanında İstanbul Üniversitesi’nde başlayan isyanın içerisinde de bu talepleri yükseltmek amacıyla kampüslerde ve sokaklarda bulunduk. Barikatın en önünde kavgaya girmekten kaçınmadık, üniversiteler içerisinde çeşitli boykotlar ve eylemlilikler ördük. Kamusal toplumsal alanlarımızı elimizden almaya çalışan Saray’a karşı alanlarımızı özgürleştirmeye yönelik adımlar attık, alanlarımızı terk etmedik. Fakat isyan bize göstermiştir ki; isyan etmeye hazır gençliği kazanım alacak bir programla yeni döneme başlatmak kaçınılmaz hale gelmiştir. O yüzden yıllar boyunca kayyum rektörlere, harçlara, gerici uygulamalara, kampüslerdeki polis ablukasına ve sermayenin üniversiteler üzerindeki tahakkümüne karşı sokaklarda, amfilerde ve barikatlarda direnen Kolektif; bugün daha örgütlü bir geleceğin kapısını aralamaktadır.
Öğrenci Kolektifleri, geçtiğimiz dönem gençliğin isyan fitilini yakan “Eğitimde Tasarruf Olmaz; Alacaklıyız, Alacağız” kampanyası doğrultusunda üniversiteleri özgürleştirmeye yönelik tüm talepleri “Üniversitelilerin talepleri var!” diyerek kampüslerde ve sokaklarda buluşturacaktır.
Merkezileşen Öğrenci Kolektifleri, önümüzdeki dönemde:
- Üniversiteden ve memleketten kayyumlar gidecek,
- Dinci-gerici, faşist çeteler dağıtılacak,
- KYK bursları asgari ücretin yarısına oranlanacak,
- Öğrencilerin barınma problemi çözülecek,
- Üniversitelerdeki piyasacı uygulamalar ve savaş sermayesi def edilecek,
taleplerini örgütleyecektir.
Bu taleplerin mücadelesini vermek için örgütümüz içerisinde çeşitli birim ve ekipleri kurduk.
- Öğrenci Kolektifleri bünyesinde barikatta dövüşenden, isyanı medyaya taşıyana, kültür-sanat çalışmasını yapana kadar tüm üniversitelilerin katılım sağlayacağı, söz ve karar hakkının bulunduğu Türkiye Üniversiteler Meclisi’ni (TÜM),
- Temel hedefi yerel üniversite çalışmaları arasında aktif bir etkileşim ağı sağlamak olan Türkiye Birim Koordinasyonu’nu (TBK),
- Örgütümüzün önüne koyduğu mücadele programının tüm üniversitelerde hayata geçirilmesini ve organizasyonunu sağlayacak; örgütlenmeden medyaya, yayın araçlarından alan faaliyetlerimize kadar mücadelenin çeşitli pratiklerini oluşturacak Kolektif Yürütme Kurulu’nu (KYK) kurduk.
Kolektif Yürütme Kurulu’nun;
- Örgütlenme Birimi Sorumlusu Arif Kalaycı,
- Kadın Mücadelesi Birimi Sorumlusu Eylül Naz Doğan,
- Araştırma Birimi Sorumlusu Şimal Civelek,
- Basın, Medya ve Propaganda Birimi Sorumlusu Barış Dinçer,
- “Okumuş İnsan Halkın Yanındadır” çalışması Birimi Sorumlusu Azra Demiraslan,
- Bütçe ve lojistik birimi sorumlusu Tuna Oymak,
- Yayın Birimi Sorumlusu Tunahan Sezgin
olarak seçilmiştir.
Bu duyuruyu kamuoyu ile paylaşmakla görevli Kolektif Basın Sözcüleri Eylül Naz Doğan ve Arif Kalaycı olarak tüm ekip ve birimlerimizi akademik ve demokratik tüm taleplerimizi gençliğin isyanı ile buluşturacağımızı tekrardan yinelemek isteriz.
Öncelikle gelen tüm basın emekçilerine ve arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. Öğrenci Kolektifleri, tarihsel birikimiyle ve merkezileşmiş örgütlülüğüyle bugün daha güçlüdür. Bu merkezileşme, yalnızca bir iç düzenleme değil, iktidarın ve sermayenin üniversiteler üzerindeki tahakkümüne karşı daha etkili bir direnişin örgütlenmesidir.
Bugün bir kez daha ilan ediyoruz:
Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!
Ferman devletin, üniversiteler bizimdir!
Öğrenci Kolektifleri merkezileşerek büyüyor!
Sendika.Org