Muğla Yatağan’a bağlı Deştin köyünde muhtarın, yapımı daha önce mahkeme kararıyla durdurulan çimento fabrikasına işçi alınmasına karşı çıkan köylülerden şikayetçi olması üzerine basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasında “Köyünü, suyunu, ormanını korumak için mücadele eden köylülerini şikâyet eden muhtar olarak tarihe geçmiştir” ifadeleri kullanılırken muhtarın kamu görevini yerine getirmediği ve şirket çıkarlarını koruduğu için köylüler; kaymakamlık, valilik ve savcılığa şikâyette bulunacaklarını duyurdu
Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Deştin köyünde yapımı daha önce mahkeme kararıyla durdurulan çimento fabrikasına işçi alınmasına karşı çıkanlara köy muhtarı Nail Karaman’ın şikayetçi olması üzerine basın açıklaması yaptı.
Yatağan Muhtarlar Derneği’nin önünde yapılan basın açıklamasında “Havanı, suyunu, toprağını, sağlığını, yaşamını koruyan köylüleri değil; felaket şirketlerini şikayet et” yazılı pankart açıldı.
Köylüler, yeniden gündeme gelen ve “3. ÇED raporu” olarak sunulan rapora karşı 55 kişi ve 10’a yakın STK ile dava açtıklarını belirttirken köy muhtarı Nail Karaman’ın projeye karşı net bir tavır almadığı, oğlunun ve yakınlarının şirkette işe başladığı kaydetti.
Basın açıklamasında, “Mühürlü ve hukuken geçersiz bir inşaata işçi alımı yapılması, köylüyü köylüyle karşı karşıya getirme riski taşımaktadır. Muhtarın şirketten yana tavır alması toplumsal barışı bozabilir” ifadeleri kullanıldı. Köylüler ayrıca muhtarın köylünün sorularına yanıt vermek yerine toplantıda kendilerini azarladığını ve bazı kişiler hakkında şikâyette bulunduğunu belirtilerek “Köyünü, suyunu, ormanını korumak için mücadele eden köylülerini şikâyet eden muhtar olarak tarihe geçmiştir” denildi.
Muhtarın kamu görevini yerine getirmediği ve şirket çıkarlarını koruduğu için köylüler; kaymakamlık, valilik ve savcılığa şikâyette bulunacaklarını duyurdu.
Deştin köyünden Mehmet Uyan’ın okuduğu basın açıklaması şöyle:
Değerli basın emekçileri ve can damarlarını, çayını, havasını suyunu, ormanını, zeytinini, sağlığını, sebzesini, meyvesini, geçim kaynaklarını, yaşamını korumak için 20 yıldır mücadele eden onurlu Deştin Esenköy, Alaşar, Bayır, Şeref köylüleri, Yatağan halkı, Muğla halkı, 2023 Eylül’ün de, yani tam 2 yıl önce mahkeme kararlarıyla inşaatı durdurulan çimento felaketi, iptal edilen 2. ÇED’in 2009/7 genelgesine dayanarak yeniden gündeme gelmiştir.
3. ÇED raporu diye öne sürdükleri bu rapora karşı 55 köylü ve 10’a yakın STK olarak iptal davası açtık. Bu hukuki süreç devam ederken çalışmaları 2 yıl önce mühürlenen inşaat için, şirket köyden 10 civarı köylümüzü işe almıştır. İnşaatı mühürlenmiş olan, yani olmayan inşaata işçi alınması, köylüyü köylüyle karşı karşıya getirme riski taşımaktadır. Köy muhtarının, tamamına yakını çimento felaketine karşı olan, 20 yıldır köyümüzün doğasına, tarımına, ormanına, insan ve canlı sağlığına zarar vereceği bilirkişi raporları ve mahkeme kararlarıyla defalarca kanıtlanmış projeden yana tavır alması, oğlunun ve yakınlarının işe girmesi, köyümüzde toplumsal barışın kardeşliğin, huzur ve düzenin bozulmasına neden olma riski taşımaktadır. Gelişmeler daha önce de mahkeme kararlarına rağmen çimento felaketine karşı köylüyle birlikte hukuki ve fiili mücadele de yer almayan, muhtar hakkındaki şirketle iş birliği yaptığı iddialarını güçlendirmiştir.
Asıl görevi köyünü, köylüsünün sağlığını, köyünün su kaynaklarını, doğal kaynaklarını korumak olan sayın muhtara geçen pazartesi akşamı yapılan toplantıda işçi alımları, kimlerin işe girdiği, işe girenlerin nasıl ve kim ve ya da kimler tarafından belirlendiği, oğlunun ve yakınlarının işe girdikleri iddaları sorulmuştur. Ancak muhtar eleştirilere, sorulara yanıt vermek yerine bu toplantıda kendisini eleştiren köylülere bağırmış çağırmış sorulara ve eleştirilere yanıt vermemiştir. Üstüne geçtiğimiz günlerde güvenlik kurumlarına şikayet etmiştir. Köyünü, suyunu, ormanını, çayını, dağını, taşını, geçim kaynaklarını, ekmeğini, sağlığını korumak için mücadele eden köylülerini şikâyet eden muhtar olarak tarihe geçmiştir.
Geçtiğimiz günlerde 2. Revize ÇED raporunun iptali için MBB, 10 STK ve 55 köylümüz dava açmışken, muhtar ve azalarının hiçbiri dava açmamıştır. Bu tehlikeli projelere, girişimlere karşı net bir tutum almayan, mahkeme kararları ortadayken idida edildiği ve pratik davranışlarında tutumlarında görüldüğü gibi, halk arasındaki köyünü değil şirketleri koruduğu, köyüne değil şirketlere hizmet ettiği iddialarının gerçek olma ihtimalini güçlendirmektedir. Muhtarın kamu görevini yerine getirmediği, köyüyle ilgili mahkeme kararlarına, köyün lehine mahkeme kararlarına uygun davranmadığı, kamusal görevini yapmadığı, köyün köylünün sosyal ekonomik sağlık, doğal yaşamla ilgili haklarını korumadığı, tam aksine köyün köylünün değil şirketlerin çıkarlarını koruduğu, kamu görevini kötüye kullandığı iddiaları ortadadır. Ayrıca 2014 Mart ayından beri muhtarlık görevini yürüten sayın Nail Karaman 31 Aralık 2014 tarihinde olumlu kararı verilen ÇED raporunun onaylandığı ile ilgili duyuru yapmamış, halktan köylüden gizleyerek kamu görevini yerine getirmeme suçunu daha önceki yıllarda da defalarca işlemiştir.
Yaşamına, ekmeğine, havasına, suyuna, toprağına, vatanına sahip çıkan köylüleri, kendisine yöneltilen sorulara ve eleştirelere yanıt vermeyen üstüne güvenlik kurumlarına şikayet eden muhtardan görevini yapmadığı, köyünü, köylünün sağlığını, suyunu, geçim kaynaklarını korumadığı, şirketin mühürlenmiş inşaatına işçi temin edip görevini kötüye kullandığı, şirketlerle iş birliği yaptığı, çıkar ilişkileri kurduğu iddiaları ile ilgili kaymakamlık, valilik, savcılığa başvurarak şikayetçi olacağımızı duyururuz.
Sendika.Org