Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan halk isyanına katılanların yargılanması sürüyor. 23 Mart gecesi Saraçhane’den ve 24 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan aralarında Sendika.Org muhabiri Zişan Gür’ün de olduğu toplam 66 kişinin duruşması görüldü
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve gözaltına alınmasının ardından başlayan halk isyanına katılanların yargılanması sürüyor.
Sendika.Org muhabiri Zişan Gür’ün de aralarında bulunduğu 66 kişi hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen duruşmada sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Zişan Gür savunmasında “O gün orada halkın haber alma hakkı için bulundum. Tek ihlal edilen hakkımız haber alma hakkımız değildi, insanların yürüyüş ve gösteri hakkı da engellendi. Siz sormadan söyleyeyim alanda herhangi bir koridor yoktu, aksine polisler dağılmak isteyenlerin arkasından koşup insanları gözaltına alıyordu” dedi.
“Elimde tripot vardı uzaktan bakıldığında da gazeteci olduğum anlaşılıyordu” diye belirten Gür savunmasına şöyle devam etti:
Gözaltına alındığımızın sabahında 7 gazeteci daha gözaltına alındı ve sonra tutuklandılar. Alanda polisin saldırısına uğrayan gazeteciler vardı, bunların hepsi raporlandı. Hayatımda ilk defa bir eylemciyi polisin elinden başka bir polisin aldığını gördüm. Kısacası ben gazeteciyim, halkın haber alma hakkını savunmak için oradaydım. Anayasal hakkını kullanan insanlara yönelik polis işkencesini belgeledim.
Mahkeme, bir kısım sanık avukatının müvekkillerine işkence yapıldığı yönünde, faillerin tespiti ve haklarında suç duyurusunda bulunulması talebini yetki ve görevi bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verdi. Dava 13 Şubat’a ertelendi.
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte giderek büyüyen halk isyanı, gözaltı ve tutuklamalarla bastırılmaya çalışılıyor. 23 Mart gecesi Saraçhane’de ve 24 Mart sabahı evlerinden gözaltına alınan 66 kişi 26 Mart günü adliyeye çıkartılmıştı.
Ancak savcılık ne polisten gelen fezlekeleri ne de avukatların verdiği dilekçeleri dikkate aldı. Avukatlar, dilekçelerinde gözaltına alınan müvekkillerinin özel durumlarının ve raporları olduğunu ifade etse de savcı dilekçeleri, usul böyle olmamasına rağmen, Sulh Ceza Hakimliği’ne verilmesini talep etti. 66 kişi için sadece bir savcı görevlendirildi ve tek savcı 66 kişinin ifadesini dahi almadan 5 dakika içinde 44’ünü tutuklama, 22’sini adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk etti.
Sulh Ceza Hakimliği’nde sorguları tamamlanan 66 kişinin 26’sı hakkında tutuklama, 40’ı hakkında adli kontrol kararı verildi. Hakim sorguların ardından kararı yüzlerine okumadı, avukatların dışarı çıkarılmasını emretti. Avukatlar hukuksuzluğa cüppelerini işaret ederek “Ben bunu boşuna mı giydim ya! Utanmaları da yok bunların” diye isyan etti.
10 Nisan’da eylem sırasında veya ev baskınlarında gözaltına alınıp tutuklanan 25 kişi hakkında daha tahliye kararı verildi. Tutuksuz şekilde yargılanan diğer kişilerin de ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı adli kontrolleri kaldırılıp imza verme adli kontrolü getirildi.
İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dosyada Sendika.Org muhabiri Zişan Gür de bulunuyor. Gür, 23 Mart’ta Saraçhane’deki eylemi takip ederken polis tarafından darp edilerek gözaltına alınmıştı. Gür’ün polis saldırısı sırasında burnu kırılmıştı. Gür savcılık ve hakimlik ifadelerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Arkadaşımızın gözaltında burnunun kırıldığını öğrendik!
Tekrar ediyoruz: #GazetecilikSuçDeğildir
Polisin orantısız şiddetteki saldırısıyla burnu kırılan arkadaşımız darp raporu almıştır. Arkadaşımız kırılan burnu ile nezarethanede tutuluyor. İfade işlemlerine henüz… https://t.co/luW5GpD5NH
— sendika.org (@sendika_org) March 24, 2025
Sendika.Org