Birleşik Metal-İş’e üye Hyundai Asansör işçileri sendikal hakları ve sefalet ücretine karşı Hyundai Asansör Genel Müdürlüğü önünde eylemdeydi
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’e üye Hyundai Asansör işçileri sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkı için İstanbul Kadıköy’deki Hyundai Elevator Genel Müdürlüğü’nde önünüde basın açıklaması yaptı.
“Sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkımıza saygı duyulsun” yazılı pankartının açıldığı eylemde, “Sendika hakkımız engellenemez”, “Sözleşme hakkımız engellenemez”, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları atıldı. Eyleme, DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Aslanoğlu, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar ve Genel Sekreter Ali Çeltek’in yanı sıra çok sayıda işçi katıldı.
Yapılan basın açıklamasında Hyundai Asansör işçilerinin 2022 yılında sendikada örgütlendikleri belirtilirken işverenin yetki itirazı yaptığı ve üç yıl süren hukuki mücadelenin ardından sendika yetkisinin kesinleştiği ifade edildi. Toplu iş sözleşmesi sürecinde 60 günlük müzakere boyunca işverenin zam teklifinde bulunmadığı ve sözleşmedeki hiçbir talebi kabul etmediği belirtilirken “Sendikamızın yürürlük tarihi olarak belirlediği Mayıs 2025 tarihi reddedilmiş, sözleşmenin Ocak 2026’da başlaması dayatılmıştır. Bu, ilk sekiz ay boyunca yüzde 0 zam anlamına gelmektedir. 2026 Ocak ayından itibaren ücretlerde öngörülen artış ise yalnızca asgari ücretin artış oranı kadardır; yani enflasyon karşısında işçiyi korumaktan çok uzaktır” denildi.
Okunan basın açıklaması şöyle:
Hyundai Asansör işçileri 2022 yılında sendikamızda örgütlenmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da sendikamızın bu işyerindeki yetkisini tespit ederek onaylamıştır. Ancak Güney Kore sermayeli Hyundai Asansör işverenleri bu yetkiye itiraz etmiş; yerel mahkeme aşaması bir yıl dokuz ay, istinaf süreci üç ay, Yargıtay incelemesi ise 11 ay sürmüştür. Toplamda üç yıl süren hukuk mücadelesinin ardından sendikamızın yetkisi kesinleşmiştir.
Hyundai Asansör işçileri, işverenin yargı süreçlerindeki tüm itirazlarına rağmen üç yıl boyunca mahkeme sürecinin bitmesini sabırla bekledi. Çünkü bu sürecin sonunda taleplerinin karşılanacağını düşündüler.
Yetkimizin kesinleşmesinin ardından yasal toplu sözleşme dönemi başladı. 60 günlük müzakere süreci boyunca Güney Koreli işverenler, -işçilerle adeta alay edercesine- herhangi bir zam teklifinde bulunmadı, toplu sözleşme teklifimizdeki hiçbir talebi kabul etmedi. Bugün gelinen noktada Hyundai Asansör yönetimi, hukuka ve işçilerin iradesine karşı açıkça uzlaşmaz bir tutum içindedir. Üstelik bu süreçte, işverenin Hyundai Asansör işçilerini yanıltmaya yönelik asılsız iddiaları bu tavrın en net göstergesidir.
Hyundai Asansör yöneticileri diyor ki: “Biz teklif sunduk, sendika kabul etmedi.” Bu ifade kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Hyundai Asansör yönetiminin önerisi, işçilerin emeğini yok sayan ve toplu sözleşmeyi fiilen ortadan kaldıran bir dayatmadan ibarettir:
- Sendikamızın yürürlük tarihi olarak belirlediği Mayıs 2025 tarihi reddedilmiş, sözleşmenin Ocak 2026’da başlaması dayatılmıştır. Bu, ilk sekiz ay boyunca yüzde 0 zam anlamına gelmektedir.
- 2026 Ocak ayından itibaren ücretlerde öngörülen artış ise yalnızca asgari ücretin artış oranı kadardır; yani enflasyon karşısında işçiyi korumaktan çok uzaktır.
Dolayısıyla bu bir teklif değil, Hyundai Asansör işçisini sendikasız ve toplu sözleşmesiz bırakma girişimidir. Üstelik aynı yönetim, çalışanlara bir yandan “Sendika olmasa daha çok zam veririz” derken, diğer yandan “Sendikayı tanımayız” diyerek kendi çelişkisini ortaya koymaktadır. Sorun ekonomik değildir; sorun, Hyundai Asansör yöneticilerinin sendikalı ve toplu sözleşmeli bir düzeni istememesidir.
Hyundai Asansör işçileri sendikasına üye olmuş, mahkeme süreçlerini sabırla beklemiştir ve bugün haklarını yalnızca yazılı, bağlayıcı bir toplu iş sözleşmesiyle almakta kararlıdır. Üç yıl boyunca sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışmak için bekleyen işçiler, işverenin yargı yoluyla yarattığı tüm engelleri aşmıştır. Ancak şimdi işveren, insanca yaşayacak bir ücret talebimizi görmezden gelmektedir.
Hyundai Asansör işçilerinin ilk ve temel talebi, toplu sözleşmeli ve sendikalı çalışma hakkımızın işveren tarafından tanınmasıdır. İkinci olarak, emeğimizin karşılığı olan ücret artışı, ikramiye, sosyal hak ve ödeneklerin sağlanmasıdır. İşyerinde gerçek bir çalışma barışının tek koşulu bunlardır.
Hyundai Asansör çalışanlarının yıllardır gösterdiği özveriye rağmen, ülkemizdeki hayat pahalılığı ve mutfaktaki yangın herkesin malumudur. Asgari ücretin biraz üzerinde ücretlerle bu yangını söndürmek mümkün değildir. Hyundai Asansör yönetimi bilmelidir ki; bu talepler yalnızca ekonomik değil, insan onuruna yaraşır bir yaşam talebidir.
Hyundai Asansör işçileri, asansör bozulduğunda inşaatların 20. katına merdivenle çıkan; acil arıza olduğunda tüm işini bırakıp hayat kurtarmaya koşan; asansör düşmesiyle yaralanma, hatta iş cinayetine kurban gitme tehlikesi yaşayan işçilerdir. Tüm özverili emeğimize karşılık, Güney Koreli işveren bizim sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkımıza saldırıyor; bizleri sefalet ücretine mahkûm etmek istiyor.
Bu dayatmaları kabul etmiyoruz!
Gelinen noktada, uyuşmazlık tutanağı tutulmuş, arabulucu süreci başlamış ve yasal grev aşamasına adım adım yaklaşılmıştır.
Bugün buradan ilan ediyoruz:
- İlk eylemimiz bugün Hyundai Asansör Genel Merkezi önünde gerçekleşmektedir.
- İşveren taleplerimize kulak tıkamaya devam ederse, eylemlerimizi çeşitlendirecek ve mücadeleyi büyüteceğiz.
Birleşik Metal-İş Sendikası olarak Hyundai Asansör işverenine bir kez daha sesleniyoruz: Gelin bu işyerinde huzuru birlikte tesis edelim. Artık Hyundai Asansör çalışanların yüzü gülsün, işimize dört elle sarılmaya devam edelim.
Hyundai Asansör işçilerinin talepleri meşrudur, mücadelemiz haklıdır.
Hyundai Asansör yönetimine açıkça ifade ediyoruz: Hyundai Asansör işçileri sahipsiz değil! Sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkı hayata geçene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Hyundai Asansör işçileri kazanacak, biz kazanacağız!
Sendika.Org