Cumartesi Anneleri, 1069. hafta açıklamalarını Galatasaray Meydanı’nda yaptı. Açıklamada, 1994 yılında Batman’da Hizbullah tarafından gözaltına alınıp kaybedilen İbrahim ve Edip Çelik’in akıbeti soruldu.

Açıklamada kayıpların akıbetini öğrenmek için etkili bir başvuru mekanizmasının hâlâ kurulmadığını vurgulayan Cumartesi Anneleri, hakikat ortaya çıkmadan adaletin sağlanamayacağını belirtti.

Yalnızca kayıp yakınlarının değil, tüm toplumun gözaltında kaybedilenlere ne olduğunu bilmeye hakkı vardır. Bu nedenle geniş yetkilerle donatılmış hakikat komisyonlarının kurulması artık ertelenemez bir zorunluluktur.

Açıklamada, 1990’lı yıllarda Batman’ın özel harp stratejisi kapsamında Hizbullah’a bırakıldığı, yüzlerce insanın sokak ortasında infaz edilip kaybedildiği hatırlatıldı. Cumartesi Anneleri, OHAL Bölge Valisi Ünal Erkan’ın 1993 yılında Milliyet gazetesine “Hizbullah tipi örgütleri çözmeye niyetimiz yok” diyerek verdiği demeci hatırlatırken aradan geçen 31 yıla rağmen etkin bir soruşturmanın da yürütülmediğini, faillerin cezasız kaldığını belirtti.

Açıklamada ailenin üyelerinden Berfin Çelik de konuştu. Çelik sözlerine “Ben bir Cumartesi torunuyum” diyerek başladı. Çelik, sözlerine şu şekilde devam etti:

Dedeme ve dayıma ne olduğunu bilmek ve onların bir mezara sahip olması için buradayız. Aileme bu acıları yaşatanların yargılanması için buradayız. Artık bu acıların kuşaklar boyu sürmesini istemiyoruz. Gençlerin acıların izini sürmediği, hayatın güzelliklerini yaşadığı bir ülke özlemiyle buradayız. Dedem, dayım ve tüm kayıplarımız bulunana kadar burada olacağız. Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.

Cumartesi Anneleri, kaç yıl geçerse geçsin İbrahim Çelik, Edip Çelik ve tüm kayıpları için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini söyleyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Sendika.Org