Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ocak’ta ifade için gittiği İstanbul Adliyesi önünde yaşananlara ilişkin açılan davanın ilk duruşması görüldü. Bir sonraki duruşma 23 Şubat tarihinde görülecek
Silivri’de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ocak’ta ifade için gittiği İstanbul Adliyesi önünde CHP seçim otobüsünün engellenmesi ve otobüse doğru yürüyenlere biber gazı sıkılması üzerine yaşananlarla ilgili CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 25 CHP’li hakkında dava açılmıştı. Davanın ilk duruşması bugün görüldü. Çelik ve 25 CHP’liye; “görevi yaptırmamak için direnme”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “kasten yaralama”, “kamu malına zarar verme” suçlamalarından açılan davada, sanıklar için 3 yıl 11 aydan 17 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecen, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı. Çok sayıda vekil ve yurttaş duruşmayı izlemek için adliyeye geldi.
“Ben hayatımda ilk kez hâkim karşısına çıkıyorum”
Kimlik tespitinin ardından ilk savunmayı Özgür Çelik yaptı. Çelik, savunmasında şunları söyledi:
Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Öncelikle duruşmamızı takip etmek üzere Ankara’dan İstanbul’a gelen Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’i, baro başkanımızı, CHP’lileri ve basın mensuplarını saygıyla selamlıyorum.
Bugün neden burada olduğumu ve olayın gerçekleştiği günle ilgili bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben hayatımda ilk kez hakim karşısına çıkıyorum. CHP’ye geldiğim günden itibaren bir gün yolumun mahkeme salonlarına düşeceğini tahmin ediyordum. Ancak buna rağmen, arkadaşlarımızla birlikte önemli başarılara imza attık. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in öncülüğünde partimiz Türkiye’nin birinci partisi oldu.
Ben ve yönetici arkadaşlarım, 8 Ekim 2023’te, yani iki yıl önce göreve başladık. O tarihten bugüne kadar hakkımızda ne bir soruşturma ne de bir dava vardı. Ancak şimdi öyle bir noktaya gelindi ki, il başkanlığı binamız dahi davalık hale getirildi. Ben, üç ayrı davadan toplam 28 buçuk yıl hapis istemiyle yargılanıyorum. Bunun sebebi çok açıktır: Ben ve arkadaşlarım, iktidara yürüyen kararlı neferleriz.
CHP ve toplumsal muhalefet, yargı kıskacı altındadır. Bu dava, 300 gündür yaşadığımız olağanüstü ve antidemokratik yönetimin bir sonucudur. İddianame, adliyede ifade verdikten sonra yapmak istediğimiz basın açıklamasını engellenmesine karşı koymamız üzerine hazırlanmıştır. Burada Anayasal haklarımız suç gibi gösterilmektedir. Adliye sürekli demir bariyerlerle abluka altına alınmaktadır.
Savunmasında 31 Ocak’ta yaşananları anlatan Çelik, hiçbir ‘dağılın’ anonsu yapılmadan emniyetin biber gazı ile kendilerine saldırdığını belirtti.
Müşteki ifadelerinde çelişkiler bulunduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:
Müşteki ifadelerinde ciddi çelişkiler var. Dört kişinin ifadesi neredeyse cümle cümle aynı. Birkaç tanesinde yalnızca bir-iki cümle farklı. İddianamede yer alan beş müştekiden üçünde, yaralanmaya dair herhangi bir rapor yok. Buna rağmen dosyaya dahil edilmişler. İçlerinde hem şikayetçi olmayanlar hem de ‘kamu malına zarar verilmedi’ diyenler var. Üstelik müştekilerin tamamı, ‘Bana zarar vereni görmedim, görsem de tanımam’ ifadelerini kullanıyor.
Duruşmada yaklaşık 10 sanığın savunması alındı. Savunması alınmayan sanıkların dinlenmesi ve eksik evrakların giderilmesi için ise duruşma 23 Şubat saat 10.00’a ertelendi.
Sendika.Org