Kuraklıkla boğuşan Çanakkale’de kentin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın koruma havzasındaki altın madenine ÇED olumlu kararı verildi. Proje daha önce mahkemece iki kez iptal edilmişti
Koza Altın İşletmeleri tarafından Çanakkale Merkeze bağlı Serçiler ve Terziler Köyü yakınlarında işletilmek istenen altın-gümüş madeni için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (ÇŞİB) tarafından Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararı verildi.
Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar barajının koruma havzasında bulunan maden projesi daha önce mahkemeler tarafından “ruhsat sahasının Atikhisar Barajı koruma ve Su Toplama Alanı içinde yer aldığı” gerekçesiyle iki kez iptal edilmişti.
Çanakkale, geçtiğimiz aylarda kentin çevresindeki ormanları yok eden yangınların ardından haftalardır kuraklıkla mücadele ediyor. Kentin 2000’li yılların başlarında il yüz ölçümünün yüzde 54’ünün ormanlarla kaplı iken 25 yıl içerisinde irili ufaklı madenler, orman yangınları ve rüzgar enerjisi projeleri yüzünden il orman varlığı yüzde 34’lere düştü.
Küresel ısınmanın da etkilerinin de ciddi oranda hissedildiği kentte susuzluk nedeniyle İl Özel İdaresi tarafından 200 köye tankerle su taşınıyor. Ayrıca açılan yeraltı kuyularından çıkar suyun da “içilemez” olduğu ileri sürülüyor. Kentin en önemli içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajındaki doluluk oranı yüzde 50’lere kadar düşmüş durumda.
Çevredeki diğer barajlarda da su oranları kritik seviyelere doğru düşüyor. Kentteki barajların durumunu ve kuraklığı değerlendiren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Göksel Özdilek, “Ormanlarımız yok oldu. Sıcaklık rekoru kırdık. Bu şartlar altında dolu olmaz barajlar. Ama maden şirketleri, RES şirketleri ve otoyol şirketleri devam ediyorlar. Ormanı yok et, sonra da su yok!” dedi.
Ankara ÇŞİB’daki İDK toplantısının ardından Nihai ÇED Raporuna ÇED olumlu kararı verilen Koza Altın İşletmeleri (Yeni adı ile Türk Altın İşletmeleri) Serçiler-Terziler Altın madeni Atikhisar Barajı’na 1,4 km uzaklıkta bulunuyor. Maden sahası barajın koruma ve su toplama havzası içinde yer alıyor. Mahkemenin daha önce iki kez iptal ettiği proje için verilen bu yeni ÇED Olumlu kararına da hem yöredeki çevre örgütleri ve yurttaşlar, hem de belediyenin dava açacağını öğrendik. Çanakkaleliler geçtiğimiz ay altın madenine verilen izinlerin alınması ve projenin iptali için Çanakkale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne dilekçe vermişlerdi.
Dilekçede, maden projesinin Atikhisar Barajı’na yakınlığı, bölgenin en önemli akarsuyu olan Sarıçay ve diğer derelere etkisi, yerleşim yerlerine yakınlığı (Maden, Terziler’e 1,3 km, Serçiler’e 2,6 km mesafede), madenin 93 hektarlık orman varlığını yok edeceği, tarım alanlarında ciddi kayıplar yaşanacağı, siyanür etkisi gibi başlıklar halinde madenin risklerine dikkat çekilerek ÇED sürecinin acilen durdurulması talep edilmişti.
Daha önce Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen ve Danıştay’da da kesinleşen maden projesinden vazgeçmeyen şirket eski ÇED’i yenileyerek yeniden başvurmuş, 2020 yılı Kasım ayında ruhsat alanını ikiye bölerek yaptığı yeni ÇED başvurusunda, mahkemenin iptal ettiği ÇED alanları dışında faaliyet yapılacağı ve çıkarılacak cevherin Eskişehir ve Bergama’ya taşınacağı taahhüt ediliyor.
Maden projesine göre Çanakkale il merkezine 17 km uzaklıktaki Terziler ve Serçiler’den çıkarılacak cevherin 2.700.000 ton olan kısmı Koza Altın İşletmelerinin Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi Kaymaz köyü yakınlarındaki madenine taşınacak. Cevherin 521.711 tonluk kısmı ise yine Koza’nın Bergama Ovacık’taki maden işletmesine nakledilerek siyanürle ayrıştırmaya tabii tutulacak.
Yüzölçümünün yüzde 79’u maden şirketlerine ruhsatlandırılan Kazdağı’nda ki bu yeni maden işletmesinin yöreye olası etkilerini gazetemize geçtiğimiz günlerde değerlendiren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Göksel Özdilek; Eskişehir Kaymaz ve İzmir Bergama’ya yapılacak cevher taşıma işi ele alındığında madenin iki yıllık zararının 25 milyon dolar olacağını hesaplamıştı.
Bölgedeki orman alanının yıllık faydasının toplamda 1 milyon 873 bin dolar seviyesinde olduğuna dikkat çeken Özdilek; “Buradan çıkarılacak altın ve gümüş isterse 21 sene boyunca işletilsin bu değere erişemez. Maden hem ormanlık alanı yok edecek hem de cevher nakliyesi sırasında oluşturduğu karbon salımı ile yılda 14 milyon dolarlık zarara neden olacak. Sadece orman kaybının zararı 75 milyon dolar olacak!” demişti.
Kaynak: Evrensel