Kamu Çerçeve Protokolü imzalanmasına rağmen ODTÜ işçileri gerek imzalanan protokolün taleplerine yanıt vermemesi gerekse işyeri bazlı sorunların çözüme kavuşturulmaması nedeniyle grev kararlarını geri çekmedi. Üretimi durduran işçiler öğrencilerin de desteği ile grevlerine ikinci gününde devam ediyor
Kamu Çerçeve Protokolü sürecinde aylar süren oyalamanın ardından ODTÜ işçileri, 28 Temmuz 2025 tarihinde grev ilanını ODTÜ Rektörlük binasına asmışlardı. İşçiler, Kamu Çerçeve Protokolü imzalandıktan sonra işçiler gerek imzalanan protokolün taleplerine yanıt vermemesi gerekse işyeri bazlı sorunların çözüme kavuşturulmaması nedeniyle grev kararlarını geri çekmedi ve 7 Ağustos günü greve başladı.
ODTÜ EMEKÇİLERİ GREVDE, KAYYUM REKTÖR TATİLDE: “KÇP ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETME PROTOKOLÜ OLDU”
İşçilerin grevi ikinci gününde halaylarla ve sloganlarla devam etti.
Grevin ikinci gününde, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ve ODTÜ öğrencileri, ODTÜ işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu.
Tez-Koop-İş Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu grevin ikinci gününde şunları söyledi:
Grevimizin ikinci günündeyiz, hepimize bir kez daha hayırlı olsun. 12 Eylül öncesindeki dayanışma grevi ve genel grev gibi haklarımız, darbe sonrasında tamamen kısıtlandı. Türkiye’de grev yapmak zor. Demokrasi var diyoruz fakat işçi, emekçi her taraftan kuşatılıyor. Kamu Çerçeve Protokolü görüşmeleri başladığından bu yana sendikaların da hataları oldu; eylemlilikler geç başladı, kesintiye uğradı. Biz, Tez-Koop-İş Sendikası olarak alanlardaydık. Bir an olsun mücadeleden geri durmadık. Protokol imzalandığı halde nasıl uygulanacağına ilişkin halen bir açıklama yok. Sözleşme şeffaf bir ortamda yapılmazsa böyle olur. İşte biz de çalışma koşullarından kaynaklı sıkıntılar olduğu için ‘tek çare bu’ dedik ve grevimizi başlattık. Grev, dayanışma ve mücadele ile başarıya ulaşır. Her zaman ODTÜ emekçilerinin yanındayız. Bütün emek ve meslek örgütlerini, vekilleri mücadelemize destek vermeye davet ediyorum. Desteğe gelenlere ve gelecek olanlara da teşekkür ediyorum.
Ardından söz alan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ise şunları söyledi:
Tam yedi ay süren ve günün sonunda iktidarın istediği olan bir Kamu Çerçeve Protokolü orta oyununu izledik. Masada teklife imza atan Bakanı bir gün sonra şimşek çarptığını ve teklifi geri çektiğini gördük; yarım saat izin isteyip masaya bir daha dönmediğine şahit olduk. Her seferinde emekçiyi enflasyona ezdirmeyeceğini söyleyenler günün sonunda tırnak içinde bir uzlaşı ile süreci tamamladıklarını belirttiler. İşçilerin bundan haberi var mı? Hep söylediğimiz bir şey var, siyaset bir tercih meselesi. Ülkenin kalkınması için emek verenleri milli güvenlik sorunu olarak görenler, toplumun gerçekliğinden uzaklaşmış demektir. Bizler sizin bu haklı mücadelenizde yanınızdayız. Sizler lütuf değil emeğinizin karşılığını, insan onuruna yaraşır ücret, insan onuruna yaraşır çalışma koşulları istiyorsunuz. Sizlerin hak arayışında hem Sendikanızın hem de sizlerin yanınızda olacağız. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ‘yaşasın örgütlülük, yaşasın dayanışma ve yaşasın emek’ diyorum.
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise şunları söyledi:
Merhaba ODTÜ işçileri ve ODTÜ’lü gençler. İşçilerin, taleplerine yanıt vermeyen Kamu Çerçeve Protokolünün tanınmaması için ilan ettiği ilk grev sizin greviniz. Bu grev ateşini siz yaktınız. Diliyorum ki bu grev ateşi yüz binlerce kamu işçisine, grev yasağı kapsamındaki işçilere de örnek olur. Onların fiili grev ve direnişleriyle taçlanır ve ‘Kamuda Sefalet Çerçeve Protokolü’nü yırtar atarsınız. Bu süre içerisinde, bu ülkede sizler alın teriniz için mücadele ederken ülkeyi yönetenler sermaye için yüz metre koşuları yaptılar. İşçiden yana tek bir cümle kuracak halleri, mecalleri yok. Bu ülkede altı ayda faize ödediğiniz 1,2 trilyonu işçiler için kullanmadınız; faizcilere sömürücülere çalıştınız. Bu ülkenin alın teri ile geçinen işçilerine kaynak yok diyorlar. Bundan daha büyük yalan olur mu? Kendiniz yemeye bakıyorsunuz, ODTÜ işçisine gelince kaynak yok diyorsunuz. Bu ülkede artık kamu işçileri, metal işçileri, otomotiv işçileri, hakkını arayan bütün işçiler şu gerçeği gösteriyorlar: Bu ülkenin gerçek yurtseverleri onlardır. Bu grev sadece emeğin hakkını alma grevi değil; gerçek yurtseverlerle sahte yurtseverlerin karşı karşıya geldiği bir grevdir. Bu dersi sizler vereceksiniz; buna inanıyorum.
Sendika.Org