Memur-Sen, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmasa da hükümet tarafı başvurusu üzerine kurulun çağrısına katılınca kurulun toplanmasını sağladı. Konfederasyon kendisine yönelen eleştirileri yöneltenleri kendi taşıdıkları sorumlulukları taşımamakla itham etti
4 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emekliyi ilgilendiren toplu sözleşmede ücret zammı konusunda mutabakat sağlanamadı. Ancak kamu emekçilerini temsil eden Memur-Sen, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmayacaklarını açıkladı. Memur-Sen başvurmadı ancak hükümet tarafı başvurunca Hakem Kurulu toplandı.
Memur-Sen başvurmasa da Hakem Kurulu çağrısına katılarak kurulun toplanmasını sağladı. Memur-Sen’in yanı sıra Türkiye Kamu-Sen temsilcisi de katıldı. Ancak Birleşik Kamu-İş üye göndermedi. Memur-Sen, Hakem Kurulu’na katılması yönünde gelen eleştirilere karşı yaptığı açıklamada “Kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini bir meçhule bırakmak Memur-Sen olarak uygun görmediğimiz bir hamledir” dedi. Devamında ise şu ifadelere yer verdi:
Bize, hakeme üye göndermeyin diyenler, bizim taşıdığımız sorumluluğu taşımayan, sırtında yumurta küfesi olmayan, mezkur 58 maddeden habersiz olan ya da habersizmiş gibi davranan kesimlerdir. Biz sorumluluk makamında oturan yetkili sendika olarak meseleye tepkisellikle değil akıl ve mantıkla bakıyor, ince eleyip sık dokuyarak hareket ediyoruz. Toplu Sözleşme Görüşmelerinde mutabakata varılan 58 maddeyi kazanıma dönüştürmek için Kurul’da mücadele veriyoruz.
Hakem Kurulu toplantısına katılan konfederasyonlar işbirlikçidir!
Memur-Sen ve Kamu-Sen şaşırtmadı!
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu toplantısına katılan memur konfederasyonları Memur-Sen ve Kamu-Sen çıkacak kararın sorumluluğunu da almıştır.
Hakem Kurulunu boykot etmek… https://t.co/qpd2Ln20d0
— aziz çelik (@Emegin_Halleri) August 23, 2025
Sosyal politikacı Aziz Çelik, konfederasyonların üye göndermemesi durumunda işleyecek süreci şöyle anlatmıştı:
Kamu İşveren Heyeti başvursa bile, sendikaların katılımı olmadan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu toplanamaz. 4688 sayılı Yasa’nın 34. maddesine göre Kurul 11 üyeden oluşmaktadır. Bu üyelerden dördü sendikaları temsil eder (en fazla üyeye sahip konfederasyondan iki, ikinci ve üçüncü sıradaki konfederasyonlardan birer üye).
Yine 34. maddeye göre, Kurulun toplanabilmesi için Başkan dahil en az sekiz üyenin katılımı şarttır. Sendikaları temsil eden dört üyenin toplantıya katılmaması halinde bu çoğunluk sağlanamaz ve Kurul toplanamaz. Yani sendikalar toplantıyı engelleyebilir.
Hakem Kurulu toplanamazsa ne olur?
4688 sayılı Yasa’nın 31. maddesi bu durumu şöyle düzenler: “Toplu sözleşme görüşmelerine katılmaya yetkili hiçbir konfederasyon temsilcisinin toplu sözleşme görüşmelerine katılmaması veya toplu sözleşme görüşmelerinin uzlaşmazlıkla sonuçlanmasına rağmen tarafların Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurmaması halinde, kamu görevlilerine sonraki iki mali yıl boyunca uygulanacak mali ve sosyal haklar genel hükümlere göre belirlenir.”
Dolayısıyla, Hakem Kuruluna başvurulmaması veya Kurulun toplanamaması halinde “genel hükümler” uygulanır.
“Genel hükümler” nedir?
Anayasa’nın 128. maddesine göre, “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (…) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.”
Bu hüküm uyarınca, ortada yeni bir toplu sözleşme olmadığından, mali ve sosyal haklara ilişkin düzenlemeler doğrudan kanunla, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından yapılır.
Bu senaryodaki en kritik sorunlardan biri, mevcut toplu sözleşme ile elde edilmiş kazanımların akıbetidir. Bu noktada “toplu sözleşmenin artçı etkisi” kuralı devreye girer.
4688 sayılı Kanun’da, yeni bir sözleşme imzalanana kadar eski sözleşme hükümlerinin geçerliliğini sürdüreceğine dair açık bir hüküm yoktur. Ancak aynı kanunun 43. maddesi, hüküm bulunmayan hallerde 2821 sayılı Sendikalar Kanun (şu anda 6356 sayılı Kanunun) uygulanır.
6356 sayılı Kanun’un 36. maddesi ise şöyledir:
“(2) Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder.”
Bu ilkeye göre, TBMM memurların mali haklarını bir kanunla düzenlese bile, 7. Dönem Toplu Sözleşmesi’nin memurlar lehine olan diğer hükümleri (mali haklar dışındaki kazanımlar) yeni bir toplu sözleşme imzalanana kadar yürürlükte kalmaya devam eder. Buna toplu sözleşmenin artçı etkisi denir.
Sendika.Org