1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda miting yapıldı. Miting öncesinde Söğütlüçeşme’de toplanan kurumlar buradan Rıhtım Meydanı’na kurdukları kortejle yürüdü. Miting alanında okunan basın açıklamasında İsrail’in Filistin’e dönük saldırıların devam ettiği belirtilirken “Türkiye’deki siyasi iktidar ise daha önce İsrail’e karşı göstermelik olarak verdiği tepkileri bile vermez durumda. İsrail’in savaşını besleyen, ekonomisinin çarklarını döndüren ticareti ısrarla sürdürmekte ve artık işbirliğini red bile etmemektedir” denildi. Suriye’de HTŞ yönetiminin Alevilere ve Dürzilere karşı katliamlarına tepki gösterildi. Kürt sorunun çözümünde bir fırsatın doğduğu ifade edilerek “İçeride hukuksuzlukların ve baskının, dışarıda savaş politikalarının sürdüğü bu çelişkili atmosferde barış hedefleyen bir sürecin hakkıyla ilerlemesi mümkün değildir” denildi
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda “Savaşa ve sömürüye karşı demokrasi ve barış kazanacak” sloganıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi yapıldı.
Kadıköy Söğütlüçeşme’de bir araya gelen siyasi parti ve örgütler Rıhtım Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşte İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı açarken kurumlar kendi pankart ve kortejleriyle yürüdü.
Miting alanında okunan ortak basın açıklamasında İsrail’in Filistin’e dönük soykırımına dikkat çekilerek “Soykırım, dünyanın gözleri önünde, açıkça ilan edilerek yapılıyor. Çıkarlarına uygun olduğunda demokrasiyi ağızlarından düşürmeyen uluslararası kuruluşlar katliama engel olacak etkili bir tutum ortaya koymuyor hatta katliama destek veriyor. Halklar ise dünyanın her yerinde ayakta, insanlık mirasına sahip çıkıyor. Türkiye’deki siyasi iktidar ise daha önce İsrail’e karşı göstermelik olarak verdiği tepkileri bile vermez durumda. İsrail’in savaşını besleyen, ekonomisinin çarklarını döndüren ticareti ısrarla sürdürmekte ve artık işbirliğini red bile etmemektedir” denildi. Ayrıca Suriye’de HTŞ yönetiminin Alevilere ve Dürzilere karşı saldırılara tepki gösterildi. Kürt sorununun çözümünde bir fırsatın doğduğu ifade edilerek “Siyasi iktidarın amacı, barış mücadelesinin geldiği noktaya rağmen siyasetçilerin tutuklandığı, kayyım uygulamalarının sürdüğü, yargının siyasetin sopası olarak kullanıldığı, muhalif tüm toplumsal kesimlerin özgürlüklerinin tehdit altında olduğu bir ortamı normalleştirmektir. Bir yandan da başta Suriye’de olmak üzere dışarıda savaş ve çatışma politikaları devam ettirilmeye çalışılmaktadır. İçeride hukuksuzlukların ve baskının, dışarıda savaş politikalarının sürdüğü bu çelişkili atmosferde barış hedefleyen bir sürecin hakkıyla ilerlemesi mümkün değildir” denildi.
Mitingte konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, konuşmasında “Seçilmiş Belediye Başkanları İstanbul’un ve ilçelerinin iradesi, Mardin’in, Van’ın, Hakkari’nin iradesi acilen serbest bırakılmalıdır ve görevlerine hepsi acilen iade edilmelidir. Kayyımı da kabul etmiyoruz. Muhalefete baskıyı da kabul etmiyoruz ve bize düşen en büyük görev bu ülkede demokrasiyi tesis etmek. Biz biliyoruz ki barış demokrasisiz demokrasi barışsız olmaz. Burada bütün bedel ödeyenlere analara bir kez daha sözümüz olsun barışı el ele vererek hep beraber inşa edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Ayrıca PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajı okundu. Öcalan gönderdiği mesajda “Gerçek barış, yalnızca silahların susması ya da çatışmaların sona ermesi değildir. Gerçek barış; özgürlüğün, demokrasinin ve toplumsal adaletin yaşamın bütün alanlarında vücut bulmasıyla mümkündür. Bu toplumsal dönüşüm, halklarımız için sadece bir hak değil; aynı zamanda önümüzdeki yeni dönemin temel görevidir” dedi.
Konuşmaların ardından Babetna ve Özlem Bağlayan’ın sahne almasıyla miting sonlandı.
Sendika.Org