Suriye, Ürdün ve ABD temsilcileri, Ürdün’de yaptıkları görüşmede Süveyda’da ateşkesi sağlama ve krizi sona erdirme amacıyla üçlü bir çalışma grubu kurdu. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack toplantı sonrası yaptığı açıklamada “Suriye, Süveyda’daki faillerin hesap vermesini taahhüt etti” dedi
Suriye, Ürdün ve ABD temsilcileri Ürdün’ün başkenti Amman’da bir araya geldi. Toplantıya Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Eymen Safadi, Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Esad Hasan Şeybani, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack katıldı. Toplantı Süveyda gerilimi sonrası yapılan görüşmelerin devamı niteliğindeydi.
Ürdün ve ABD, HTŞ yönetiminin Süveyda’daki gerilim sonrası kentteki saldırıların failleri hakkında soruşturma yürütmesi ve ilgili BM kuruluşlarıyla işbirliği yapma ve soruşturma sürecine onları dahil etme isteğini, Süveyda’ya insani yardım akışının artırılması ve rehabilitasyon çalışmalarını memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Üç ülkenin temsilcileri Süveyda’da ateşkesi sağlama ve krizi sona erdirme amacıyla üçlü bir çalışma grubu kurulması talebine karşılık önümüzdeki haftalarda bir toplantı daha yapılması konusunda mutabık kaldı.
Barrack, görüşme sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Suriye, toplumlarını parçalamak ve yerinden etmek isteyen müdahaleci güçlere rağmen, tüm bileşenlerini onurlandıran ve koruyan, Suriye halkı için ortak bir geleceği teşvik eden birleşik bir sürece kararlılıkla bağlı kalmaya devam etmektedir. Kalıcı barışın sağlanması için adaletin sağlanması ve cezasızlığın sona erdirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bugün Amman’da Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile yapılan verimli görüşmelerin ardından Suriye hükümeti, Süveyda vahşetinin faillerinin hesap vermesi için tüm kaynakları kullanacağını ve vatandaşlarına yönelik ihlaller nedeniyle kimsenin adaletten kaçmamasını sağlayacağını taahhüt etmiştir. Suriye, Süveyda Ulusal Hastanesi’nde yaşanan korkunç şiddet olayları da dâhil olmak üzere, bu suçların soruşturulması için BM ile tam bir işbirliği içinde olacaktır. İnsani yardım ve kapsayıcılık, bölücü güçlere karşı çare olarak hizmet etmektedir ve çatışmadan etkilenenleri desteklemek için Suriye’nin güneybatısına insani yardım akışını arttırmaya kararlıyız.
Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Esad Hasan Şeybani ise bugün yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Süveyda’daki tüm halkımızı Dürziler, Bedeviler ve Hristiyanlar başta olmak üzere halkımızı koruma taahhüdümüzü yineliyoruz. Herhangi bir tarafın yaydığı mezhepçi veya tahrik edici söylemlere kararlı şekilde karşı çıkmanın gerekliliğini vurguluyoruz.
Dürzi halkımız Suriye’nin ayrılmaz bir parçasıdır ve kendilerine özgü tarihi ve ulusal statüleri vardır. Onları herhangi bir bahane veya koşul altında ötekileştirme veya dışlama girişimlerini kesinlikle reddediyoruz.
Suriye hükümeti, Süveyda’daki halkımıza yardım göndermeye ve hizmetlerin yeniden sağlanması, uzlaşının teşvik edilmesi ve devletle aradaki uçurumun kapatılmasını amaçlayan girişimleri desteklemeye devam etmeye hazır olduğunu teyit ediyor.
Adaletin hesap verebilirlikle başladığını bir kez daha vurguluyor ve hangi partiden olursa olsun ihlallerde bulunan herkesin hesap vermesini sağlamaya kararlıyız çünkü hesap verebilirlik, hukuk ve adalete giden en iyi yoldur.
Suriye’nin geleceğinin ancak tüm Suriyeliler için ayrımcılık yapılmaksızın diyalog, adalet, çoğulculuğa saygı ve kapsamlı ulusal uzlaşı yoluyla inşa edilebileceğine inanıyoruz.
Görüşme Süveyda gerilimi sonrası Paris’te yapılan toplantıların devamı niteliğindeydi. Paris’te ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack Suriye ve İsrail temsilcileriyle bir araya geldi. Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’da Rojava ve Süveyda’da “uzlaşıyı sağlamak” amacıyla siyasi geçiş sürecine destek vermek konusunda ABD, Fransa ve Suriye arasında mutabakata varıldığı ifade edildi
Paris’teki toplantı Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Süveyda’da yaşanan çatışmaların hemen ardından yapılmıştı. İsrail’in Dürzi gruplara verdiği destekle de HTŞ yönetimi geri adım atmak zorunda kalmıştı. HTŞ lideri ve Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Colani, Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Süveyda’da 13 Temmuz’da başlayan çatışmaların ardından güvenliği sağlama sorumluluğunu yerel gruplara verdiklerini duyurmuştu. Dürzilerin yeni rejimle çatışmasının yanı sıra İsrail, Suriye’nin üniter bir yapıya kavuşmasına yönelik sürekli olarak müdahalelerde bulunuyor, Suriye topraklarındaki fiili işgalini de genişletiyordu.
Dürzilerin yanı sıra DSG öncülüğündeki Kürtler de özerklik konusundaki ısrarını sürdürdü.
Barrack, Reuters’a verdiği mülakatta federal bir çözüme de kapı aralayarak ABD’nin önceliğinin Suriye’de “istikrar, birlik, adalet ve kapsayıcılık” olduğunu, bunun dışında Suriye’nin devlet biçiminin ne olması gerektiğini dikte etmediğini söyledi. Devamında da “Eğer federalist bir hükümetle sonuçlanırsa, bu onların takdiridir” diye eklemişti.
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ise Yeni Yaşam gazetesine verdiği röportajda “[Barrack’ın] Dürzi meselesinden, Alevi meselesinden, Kürt meselesinden sonra, merkezi olmayan bir Suriye olması gerektiği sonucuna vardığını umuyorum. Suriye’deki sorunlar bireylerde değil, sistemdeydi. Şimdi, Suriye sorununu böyle bir temelde çözebilmemiz için, ademimerkeziyetçi bir Suriye olmalı” demişti.
Sendika.Org, SANA