Hürcan Bulur, Batıkent’te Tesla marka bir arabanın çarpması üzerine hayatını kaybetmişti. Batıkentliler, Hürcan’ın ölümünün 2. yılında eylemdeydi
Hürcan Bulur, Batıkent’te Tesla marka bir arabanın kendisine yaya geçidinde çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Olayın ardından tutuklanan katil Özer Sağlamyürek davanın ikinci celsesinde serbest bırakılmıştı.
Hürcan Bulur’un Özer Sağlamyürek’in 140 kilometre hızla sürdüğü ara
Batıkentliler, Hürcan Bulur’un ölümünün 2. yılında eylemdeydi.
Hürcan Bulur’un ailesinin kurduğu derneğin çağrısıyla Murat Karayalçın meydanında toplananlar, Bulur’a arabanın çarptığı yere yürüdükten sonra orada bir basın açıklaması yaptı.
Katilin cezaevinde cezasını çekmediğini söyleyen vakıf, adaletin güçlülerin lehine işlediğini söyledi. “Her türlü kanıt, bilirkişi raporu ve emsal olacak kararlara rağmen katil olası kasıtla değil, bilinçli taksirle yargılandı ve ödül gibi bir ceza alarak hayatına kaldığı yerden devam etmektedir” diyerek sözlerine devam eden vakıf, davanın temyiz sürecinde olduğunu belirtti.
Hürcan Vakfı, kuruluşlarına yönelik süreci şu şekilde aktardı:
Bizler bir taraftan Hürcan için adalet haykırışlarımızı ve mücadelemizi sürdürürken, Hürcan’ın adını yaşatmak, insanlıkla ilgili hayallerini gerçekleştirmek ve yapmaya çalıştığı iyilikleri devam ettirebilmek için Hürcan Bulur geleceğe Umut Vakfı’nı kurduk.
Vakfımızın yeri eski GİMSA Mağazası(Yeni FİXGROS) yanındaki Labirent İş Merkezi B1 Blok 23 numaradadır. Ziyaret etmek isteyen dostlarımızı ağırlamaktan mutluluk duyarız. Vakfımızla ve Hürcan’la ilgili bilgilere hurcanvakfi.org internet adresinden ulaşabilirsiniz.
Batıkentlilerin açıklamasının tamamı şu şekilde:
İnsanlık için güzel hayalleri olan ve kendini iyiliğe adamış biricik Hürcan’ımız Hür Çocuk iki yıl önce bugün bulunduğumuz bu yaya geçidinde trafik teröristi Katil Özer Sağlamyürek tarafından bir silah gibi kullandığı aracı ile 140.96 hızla çarpıp bir sonraki yaya geçidine kadar 39 metre sürüklenerek katledildi.
Yüreğimizdeki boşluk her geçen daha da büyürken, sizlerin desteği ile Hürcan’ımızı hasret ve özlemle anıyoruz.
Bizim için bir kara gün olan bugün de yanımızda olup destek verdiğiniz için siz değerli dostlarımıza çok teşekkür ediyor ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Hürcan’ımız artık hiçbir hayalini gerçekleştiremeyecek, ancak onu katleden katil hiç bir şey olmamış gibi şımarık ve züppe hayatına devam edecek.
Oysa adalet sisteminin iyi işlediği ve suçluların yeterince cezalandırıldığı bir düzende yaşıyor olsaydık o katil şu anda cezaevinde cezasını çekiyor olacaktı. Adaletin güçlüler ve sırtlarını bir yerlere dayamış olanlar lehine işlediği bir sistemde yaşıyoruz. Her türlü kanıt, bilirkişi raporu ve emsal olacak kararlara rağmen katil olası kasıtla değil, bilinçli taksirle yargılandı ve ödül gibi bir ceza alarak hayatına kaldığı yerden devam etmektedir. Dava temyiz sürecinde olup; Yargıtay’dan çıkacak sonuca göre adalet mücadelemize devam edeceğiz.
Bu dava sürecinde şu öğrendik ki taşra mahkemelerinde verilen ve emsal niteliği taşıyan kararlar Ankara’daki bir davaya emsal olamıyormuş. Çünkü buradaki bu tür olaylarda mesleki kariyerini riske atarak emsal karar verebilecek bir hakimin olamayacağını öğrendik.
Benzer olaylarda katiller hep ödül gibi cezalar alarak ya birkaç ay cezaevinde yatıp çıkmış yada bir gün dahi cezaevine girmeden hayatlarına devam etmektedirler. Hatta bu katiller ödül gibi cezalar alırken asıl cezaları mağdurlar aileler almaktadır. Katillere yeterli cezaları veremeyen hakimler söz konusu mağdur aileler olunca verebilecekleri her türlü cezayı çok kolay verebiliyorlar. Buna iki örnek vereceğim:
Umut Gündüz henüz 19 yaşındaydı. Üniversiteye hazırlanan lisanslı bir bisiklet sporcusuydu. Üniversite tercihi yapacağı sırada, antrenman dönüşü bisikletiyle evine giderken 15 Temmuz 2020 tarihinde alkollü sürücü Çağdaş Şenyüz tarafından katledildi. Katil sadece 4 ay cezaevinde kalıp başkada ceza almadan hayatına devam etmektedir. Oysa Umudun annesi Asuman ve babası Menderes Gündüz dava sürecinde yaşanan hukuksuzluklara ses yükselttikleri için çeşitli cezalar aldılar.
Emir Çakıcı daha 9 yaşındaydı 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında şiir okuyacak olmanın heyecanını yaşıyordu. Ne yazık ki şiirini okumaya 4 gün kala 19 Nisan 2023 tarihinde marketten çikolata alıp evine dönerken yaya geçidinde Gizem Karya Alpkaya tarafından katledildi. Yapılan ilk duruşmada katilin avukatı hakime “müvekkilim böyle bir olayın olmasını istemezdi ancak olmasına da engel olamadı, artık Emir’i geri getiremeyiz, ancak müvekkilim Yüksek Lisans yapmaktadır. Bu durumu dikkate alarak müvekkilin geleceğini etkileyecek bir ceza vermemenizi talep ediyorum” demişti. Bu olayda katil sadece 4 gün tutuklu kalıp serbest bırakıldı. Oysa oğlunun acısı ile ne yaptığını bilmeyen ve iş düzeni tamamen bozulan baba Fuat Çakıcı katili tehdit ettiği için ceza alıp hapis yattı.
Şu ana kadar Hürcan’ın babası olarak böyle bir durumla henüz karşılamadım ama bende böyle bir durumla karşılaşırsam şaşırmayacağım.
Hayatımızı karartan olayla ilgili ve dava süreçleriyle ilgili ayrıntılara girmeyeceğim. Tüm detayları birçoğunuz zaten biliyorsunuz. Ayrıca sürekli aynı şeyleri dile getirmek; katile ve o katili şımarık bir şekilde yetiştirip; olay sonrası ve halen hiçbir suçluluk duymadan katil oğlu ile övünen kudretli iş adamı, savunma sanayinin büyük şirketlerinden Dora Makine’nın büyük patronu, baba Bekir Sağlamyürek’e olan öfkem, kinim ve nefretim daha da artıyor.
Bizler bir taraftan Hürcan için adalet haykırışlarımızı ve mücadelemizi sürdürürken, Hürcan’ın adını yaşatmak, insanlıkla ilgili hayallerini gerçekleştirmek ve yapmaya çalıştığı iyilikleri devam ettirebilmek için Hürcan Bulur geleceğe Umut Vakfı’nı kurduk.
Vakfımızın yeri eski GİMSA Mağazası(Yeni FİXGROS) yanındaki Labirent İş Merkezi B1 Blok 23 numaradadır. Ziyaret etmek isteyen dostlarımızı ağırlamaktan mutluluk duyarız. Vakfımızla ve Hürcan’la ilgili bilgilere hurcanvakfi.org internet adresinden ulaşabilirsiniz.
Bu vakıf ile çocuklarımızın, gençlerimizin geleceklerine umut olmak, geleceğe dair hayaller kurmalarını ve bu hayallerini gerçekleştirebilmeleri için fırsatlar sağlamak istiyoruz.
Trafik terörüne karşı neler yapılabileceği ve özellikle bunu yaşamış ve yaşayacak ailelerin verecekleri adalet mücadelesine destek olabilmek için gerekli çalışmaları yapmak istiyoruz.
Ayrıca zihinsel engellilerle ilgili olarak Tunceli’nin Hozat ilçesinde Barınma ve Rehabilitasyon merkezi yapmak istiyoruz. Bununla ilgili arazi tahsisi için gerekli başvuruyu yaptık, tahsis durumuna göre bu projeyi gerçekleştirmek için gereğini yapacağız.
Hürcan’ımızla ilgili verdiğimiz adalet mücadelemize bundan sonra da desteklerinizi bekliyoruz. Bu mücadeleyi tek başımıza değil sizlerin desteği ile başarıya ulaştırabiliriz.
Ayrıca vakfımızın amaçlarını gerçekleştirebilmemiz ve bu vakfı büyütebilmek içinde siz duyarlı dostlarımızın desteğine ihtiyacımız olacaktır.
Vakıf olarak Hürcan’ımızı her yıl katledildiği bu yerde anmaya devam edeceğiz. Bu anma etkinliklerini gerçekleştirirken trafik akışını aksatmamak için bulunduğumuz alanın bu amaçla düzenlenmesi için Ankara Büyükşehir Belediyesinden talepte bulunduk. Bununla ilgili bir belediye çalışanı arayarak; proje üzerinde değişiklik yapamayacaklarını, yine de ilgili birimlere göndereceklerini söyledi. Ancak bununla ilgili olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap alamadık.
Bununla ilgi öncelikle Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Emre Doğan ile görüşüp taleplerimizi kendisine yazılı olarak ilettik ancak sonrasında bir daha kendisi ile görüşme imkanımız olmadı. Bundan dolayı başka meclis üyelerine durumu ilettik ve Emre beye bunu hatırlatmalarını istedik. Ne yazık ki Emre bey bir meclis üyesine “büyük vakıfların taleplerini yerine getiremiyoruz ki böyle küçük bir vakfın talebini nasıl yerine getirelim” gibi saçma bir cevap vermiş.
Özellikle vakıf olarak bir takım taleplerimizi iletmek üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş ile görüşme taleplerimiz oldu ancak bir türlü kendisi ile görüşme imkanımız olmadı. Bu amaçla birkaç kez telefon ile görüştüğüm Özel Kalem Müdür Vekili Nevzat UZUNOĞLU’ndan aldığım cevap, “başkan çok yoğun böyle bir görüşme ayarlayamam” oldu. Ne yazık ki konu ile ilgili AK Parti Çankaya Yönetim Kurulu Üyesi ve Nevzat Beyi de bizzat tanıyan bir tanıdığım kendisini yanımda arayarak konuyu anlatıp, nasıl belediyecilik yapıyorsunuz vatandaşla niye ilgilenmiyorsunuz dediğinde, taleplerimizle ilgili dilekçe vermemizi ve bizzat beni beklediği söyledi. Ancak ertesi gün kendisi ile görüşmeye gittiğimde kendisinin çok yoğun olduğu ve ancak randevu alarak görüşebileceğim söylendi. Randevu talep edilmesine rağmen halende kendisiyle bir görüşme sağlanamadı.
Aslında halkçı ve sosyal belediyecilik yaptığını bildiğimiz Sayın Mansur Yavaş’la ne bu şehirde yaşayan bir mağdur aile olarak ne de vakıf olarak görüşme imkanımız olmadı. Bırakın başkanla görüşmeyi işi başkanın randevularını ayarlamak olan Özel Kalem Müdürlüğü ile bile görüşemedik çünkü bu birimle de ancak randevu alınarak görüşülebiliyormuş.
Başkanla ilgili dile getirdiğimiz bu durum belki birilerini rahatsız edebilir ancak anlaşılan o ki Başkana ulaşabilmemiz ancak bu durumu duyulur bir şeklide dile getirmemizle mümkün olacak.
Çünkü Hürcan’ımızın katledildiği bu bulvar ile ilgili daha önce Kentkoop Mahalle Muhtarımız Sayın Şükran Ayaz’ın defalarca araçların hız yapmaması için kasis konmasını talep etmesine rağmen okul veya hastane bölgesi olmadığı için bu talepler yerine getirilmedi.
Hürcan’ımızla ilgili olay sonrası ilk haberi ATV yapmıştı ve haber “Batıkent halkının Mansur Yavaş’a tepkisi” olarak verilmişti. Bu haberden sonra buraya hız kesiciler kondu, çok kısa bir sürede de trafik ışıkları kondu. Yani daha önce olmaz denen şey Hürcan’ımızın katledilmesinden dolayı değil ATV’nin başkanla ilgili yapmış olduğu olumsuz haber sonrası gerçekleşti. Şimdi de anlaşılan o ki bizimde Mansur Başkana ulaşıp görüşebilmemiz için yaşadığımız olumsuzlukları dile getirmemiz gerekiyor. Umarım ki belediye ile ilgili yaşadığımız bu olumsuz durumlar bir şekilde kendisine ulaştırılır, bekli bizde bu sayede kendisi ile görüşme imkanı buluruz.
Bugüne kadar yanımızda olduğunuz ve vermiş olduğunuz desteklerden dolayı hepinize çok teşekkür ederiz.
Sendika.Org