AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MKYK sonrası gündeme ilişkin yaptığı açıklamalarda yeni süreç hakkında konuşurken, kurulan komisyonun kuruluş amacı dışında misyonlar yüklendiğini ancak PKK’nin feshi dışında bir komisyon gündemi bulunmadığını söyledi. “Sahte diploma” gündemine dair de konuşan Çelik, durumun devlet kurumları tarafından bir yıl önce tespit edildiğini ve amaçlarının bu sahtecilik çetelerinin devletten sökülmesi olduğunu ifade etti
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK sonrası gündeme ilişkin olarak çeşitli açıklamalarda bulundu. Yeni süreç hakkında konuşan Çelik komisyonun kuruluş amacının dışında bazı misyonlar yüklemeye dönük de bazı açıklamalar yapıldığını söyledi.
Tabii bize soruluyor bu çerçevede. Bizim de söylediğimiz ilk baştan itibaren bunu ifade ettik. Aynısını söylemeye devam ediyoruz. O da PKK’nın fesih edilmesi ve silah bırakmasına dönüktür. Onun dışındaki çerçevelerin bununla bağlantısı yoktur.
DEM Parti milletvekili Meral Danış Beştaş, komisyon toplantısının ardından yaptığı konuşmada Yüksekdağ, Atalay, Demirtaş, Kavala hakkında verilen hak ihlali kararlarını hatırlatarak komisyonun bu konuda inisiyatif alması gerektiğini belirtmiş, ek olarak AİHM’in Abdullah Öcalan hakkında verdiği “umut hakkı” kararını da hatırlatarak bunun da uygulanması gerektiğini belirmişti.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Karasu da komisyonun silah bırakanların durumuyla sınırlandırılmaması gerektiğini belirmiş, hem umut hakkının gündem edilmesi hem de komisyon hedeflerinin genişletilmesi gerektiğini söylemişti.
KCK YÜRÜTME KONSEYİ ÜYESI KARASU: DEVLET BAHÇELİ UMUT HAKKININ GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAMALI
Çelik, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin ise yeni anayasa çalışmalarının her zaman olduğunu söyledi.
Sahte diploma, sürücü belgesi, kayıt gibi konulara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Çelik bu konuya ilişkin baştan itibaren devlet kurumları tarafından hareketliliğin bir yıl önce tespit edildiğini ifade etti.
Bir yıl önce bu hareketlilik tespit edildikten sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinasyonunda hassas bir şekilde bu soruşturmalar yürütülmüştür. Geçen sene 2024 Ağustos ayı itibariyle. Bu senenin 21 Mayıs itibariyle de esasında bu bir dava sürecine dönüştürülmüştür. Bu süre içerisinde bütün deliller toplanmıştır. Bu deliller çerçevesinde işte HTS kayıtlarından diğerlerine kadar her şey takip edilmiştir, değerlendirilmiştir, dosya konulmuştur. Dolayısıyla burada aslında devlet kurumlarının çok önceden bir yıl öncesinden fark ettiği bir durum söz konusudur. Tabii bu süre içerisinde kamusal hayatta herhangi bir zararın ortaya çıkmaması için ilgili kurumlar yapılması gerekenlerle ilgili uyarılmıştır. Yani İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı zaten koordinasyonda vardır. Aynı şekilde YÖK ve diğer kurumlar da bu şekildedir. Bunun üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Bunun sonuna kadar gideceğiz. Arkadaşlarımıza dönük bir takım iftiralar söz konusu oluyor. Bunlara tabii ki prim vermeyeceğiz. Bunun sulandırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Devlet içerisinde bu şekilde sahtecilik yapan şebeke, çete ne varsa devletten söküp atacağız. Tabii ki yargı süreci işliyor. YÖK ve diğer kurumlar hassasiyetle masaların koordinasyonu içindedir.
400 akademisyenle ilgili iddiaların dezenformasyon olduğunu iddia eden Çelik sözlerine şu şekilde devam etti:
400 tane akademisyen atanmış vesaire falan diye. Bunların hepsi yalanlandı zaten. Bunların ayrıca devlette bazı işlemlere dönük olarak bir zarar ortaya çıkarmaması için de kurumlar en baştan itibaren uyarılmıştır. Şimdi bunu partiler arası bir tartışmaya çevirmeye çalışıyorlar. Ya da partimizden bazı arkadaşlara konuyu sulandıracak, konuyu odağından saptıracak şekilde bir takım saldırılar gerçekleştiriyorlar. Ya da bazı bürokrat arkadaşlarımıza dönük olarak bunlar tabii meselenin devletten bu suç şebekelerinin kazınılmasına dönük olarak yürütülen bu faaliyete aslında sabotaj girişimlerinden başka bir şey değil. Yani elinde delil olan, belge, bilgi olan zaten ortaya koyuyor. Bunlar zaten iddianameye girmiş, çeşitli şekillerde soruşturma bir yıl öncesinden yürümüş. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından koordinasyonu yapılmış. Nitekim tutuklular var, adli kontrol altında olanlar var, hakkında işlem yürütülenler var. Bunlar yüksek sayılarda. Dolayısıyla bunların devletten kazınması konusunda tabii ki yüksek bir irade vardır. İlk fark edildiği andan itibaren de gereği yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir. Artık tabii ki adaletin tecellisi açısından konu bir yargı sürecine dönüşmüştür. Vatandaşlarımıza bu konuda bize ulaşan her türlü bilgiyi açık bir şekilde paylaşacağız. Bununla ilgili olarak ilerleyen süreçlerde ne aşamaya gelindiğiyle ilgili olarak da bilgi vereceğiz. Bizim odağımız devlet kurumlarına dönük kamu hayatına dönük sahtekarlık yapan suç işleyen varsa bunların hepsinin ortaya çıkarılması ve adalet önünde hesap vermelerinin sağlanmasına dönük bu süreci desteklediğimizi, irademizi bu şekilde ortaya koyduğumuzu bir kere daha belirtmek istiyorum.
Sendika.Org