Devlet Memurlarının Yarım Zamanlı Çalışma Hakkının Kullanımına İlişkin Yönetmelik yürürlüğe girdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkezi, konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Doğum öncesi ve sonrası izinlerinin ebeveyn ve çocuklar lehine düzenlenmesi gerektiğini söyleyen SES, “kreş, güvenceli çalışma ve insanca yaşanabilir ücret istiyoruz!” dedi
Devlet Memurlarının Yarım Zamanlı Çalışma Hakkının Kullanımına İlişkin Yönetmelik 18 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkezi, konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
Doğum ve evlat edinme sonrası yarım zamanlı çalışma hakkının 657 sayılı Kanuna 29.01.2016 tarihinde eklendiğini hatırlatan SES, “Yasa ile düzenlenmiş bir hakkın, 9 buçuk yıl sonra, içeriğine dair pek çok eleştiriye rağmen, “müjde” gibi sunulması kabul edilebilir değildir” dedi.
Doğum öncesi ve sonrası izinlerinin ebeveyn ve çocuklar lehine düzenlenmesini, kreş, güvenceli çalışma ve insanca yaşanabilir ücret istediklerini söyleyen SES, nitelikli kamusal hizmet veren kamu kreşlerine erişmenin neredeyse mümkün olmadığını belirtti. Kamu emekçilerinin gün geçtikçe yoksullaştığını söyleyen SES, bu koşullarda yarım zamanlı çalışmanın çocuğu olan kamu emekçilerine bir tercih değil bir zorunluluk olarak kreş hakkı talebinin karşısında dayatıldığını vurguladı. “Yoksulluk ve kamusal kreşlerin tasfiyesi ile bizlere dayatılan yarı zamanlı çalışma uygulamasına mahkum değiliz. “Aile yılı” “ailenin kutsallığı” söylemi ile hak gasplarının ve güvencesizliğin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz” diyen SES, taleplerini sıraladı.
Açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
Devlet Memurlarının Yarım Zamanlı Çalışma Hakkının Kullanımına İlişkin Yönetmelik 18 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Doğum ve evlat edinme sonrası yarım zamanlı çalışma hakkı 657 sayılı Kanuna 29.01.2016 tarihinde eklenmişti. Yasa değişikliğine rağmen, dokuz buçuk yıl süreyle, kamu emekçileri için yarım zamanlı çalışmanın usul ve esaslarına dair yönetmelik düzenlemesi yapılmamıştı. Kamu emekçileri bu haktan faydalanmak için davalar açmak zorunda bırakılmıştı. Açılan davalar yarım zamanlı çalışma hakkı 657 sayılı Kanunda ayrıntılı düzenlendiği olumlu sonuçlanıyordu.
Sendikamız da bu kapsamda emsal davalar açtı. Bir üyemiz adına açılan davada Samsun 2. İdare Mahkemesinin davanın kabulüne ilişin verdiği karar açılacak başka davalara emsal oluşturdu.
Dokuz buçuk yılın ardından 17 Temmuz 2025 tarihinde “Aile Yılı kapsamında, kadın ve erkek memurlara tanınan doğum ve evlat edinme sonrası yarı zamanlı çalışma hakkını hayata geçiriyoruz” açıklaması yapıldı ve 18 Temmuz 2025 tarihinde ilgili yönetmelik Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Zaten yasa ile düzenlenmiş bir hakkın, 9 buçuk yıl sonra, içeriğine dair pek çok eleştiriye rağmen, “müjde” gibi sunulması kabul edilebilir değildir.
Devlet Memurlarının Yarım Zamanlı Çalışma Hakkının Kullanımına İlişkin Yönetmeliğe Göre “Yarı Zamanlı Çalışma “düzenlemesi nasıl işleyecek?
Devlet Memurlarının Yarım Zamanlı Çalışma Hakkının Kullanımına İlişkin yönetmelik Hakkında Açıklamamız:
Doğum öncesi ve sonrası izinlerinin ebeveyn ve çocuklar lehine düzenlenmesini, kreş, güvenceli çalışma ve insanca yaşanabilir ücret istiyoruz!
Bugün nitelikli kamusal hizmet veren kamu kreşlerine erişmek neredeyse mümkün değil. Kamu emekçileri gün geçtikçe yoksullaşıyor. Bu koşullarda yarım zamanlı çalışma çocuğu olan kamu emekçilerine bir tercih değil bir zorunluluk olarak dayatılıyor.
Mali haklar ile sosyal yardımlara ilişkin her bir ödeme unsurunun yarısı esas alınarak ödeme yapılması ücret güvencesizliği ve yoksulluk dayatması anlamına gelecektir. Aynı gerekçeyle emeklilik süreleri uzayacaktır. Yarım zamanlı çalışma karşılığı yarım maaş, yarım sigorta ile yoksulluk ve güvencesizlik karşılığında zaten kamu eliyle nitelikli şekilde verilmesi gereken çocuk bakımının sürdürülmesi isteniyor. “Aile yılı” sloganı ile sömürü sisteminin bu çok yönlü işleyişi gizlenmek isteniyor
Yarı zamanlı çalışma düzenlemesi kadın emekçilerin emzirme izninin gaspı anlamına geliyor. Yarım zamanlı çalışma, ayrıca süt izni verilmeksizin, haftalık çalışma saatlerinin normal çalışma süresinin yarısı olarak düzenlenmiş durumda. Kreş talebimizin karşısına “yarı zamanlı çalışma” ile çıkılıyor. İktidar yasal zorunluluğu olan kreşlerle ilgili ise bir açıklama yapmıyor.
Kreş, süt izni gibi haklar “aile yılı” perdesi ile gasp edilirken düzenleme kadın kamu çalışanlarından başlayarak esnek çalışmanın daha fazla yaygınlaşması adımı oluyor.
Yasa ve ilgili yönetmelik yarım zamanlı çalışma için anne veya babanın başvurabileceğini düzenlemişse de yerleşik toplumsal cinsiyet kalıp yargıları nedeniyle yarı zamanlı çalışma kadın kamu emekçilerine dayatılacaktır. Henüz yönetmelik çıkmadan sendikamıza yarı zamanlı çalışma konusunda başvuranlar kadın sağlık ve sosyal hizmet emekçileri veya farklı işkollarından kadın emekçiler olmuştu.
Nitelikli kamusla kreşlerin olmadığı ve yoksulluğun derinleştiği koşullarda yarı zamanlı çalışmaya zorunlu olarak yönlendirilen kadın kamu emekçilerinin görevlerinde yükselmeleri engellenecektir. Bu nedenle doğum nedeniyle yarım zamanlı çalışma düzenlemesi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirecek bir düzenlemedir.
Bugün pek çok sağlık ve sağlık ve sosyal hizmetler kurumunda yeterli sayıda kamu emekçisi çalıştırılmıyor. Bu durum aşırı bir iş yüküne neden oluyor. Yarım zamanlı çalışma düzenlemesi yapılırken eksik kadro sorununun göz ardı edilmesi işyerlerinde iş yükünün artması ve iş barışının bozulması anlamına gelecektir.
Yoksulluk ve kamusal kreşlerin tasfiyesi ile bizlere dayatılan yarı zamanlı çalışma uygulamasına mahkum değiliz. “Aile yılı” “ailenin kutsallığı” söylemi ile hak gasplarının ve güvencesizliğin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz.
Taleplerimiz net:
- Doğum öncesi ve sonrasında izinleri ebeveyn ve çocuklar lehine düzenleyin! Doğum öncesi 8, doğumdan sonra 24 hafta analık izni ve sonrasında 6’şar ay devredilemez ebeveyn iznine yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
- Kreş haktır! Kadın erkek fark etmeksizin ve istihdam biçimine bakılmaksızın en az 50 çalışanın olduğu işyerlerinde, tüm çalışanların yararlanacağı ücretsiz, nitelikli, anadilinde ve 7/24 hizmet veren kreşler açılmalıdır.
- “Ekonomik kriz” var diyerek bize güvencesizliği, eşitsizliği dayatanlara yanıtımız açık. Kaynak bellidir. Sermayeye kaynak aktarmaktan vaz geçin
1 Ağustos tarihinde başlayacak olan ve 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşme sürecinde ve haklarımızı alana kadar mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.