Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası) Meclis’teki Milli Eğitim Komisyonu toplantısı öncesinde patron derneklerinin ve Milli Eğitim Bakanlığının kapısına dayanıyor. Öğretmenlerin Özel Öğretim Derneği’nin (ÖZDER) ardından ikinci durakları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği oldu. Öğretmenlerin TOBB önüne gitmelerinin sebebi ise aynı zamanda Sınav Okulları’nın patronu olan TOBB Eğitim Meclisi Başkanı Metin Özer’di. Öğretmenler Özer’i kendilerine gelen ihbarlardan, öğretmenlerin tatil haklarının ve ek ders ücretlerinin gasp etmesiyle bildiklerini ifade etti
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası) Meclis’teki Milli Eğitim Komisyonu toplantısı öncesinde patron derneklerinin ve Milli Eğitim Bakanlığının kapısına dayanıyor. Öğretmenlerin Özel Öğretim Derneği’nin (ÖZDER) ardından ikinci durakları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği oldu.
Öğretmenlerin TOBB önüne gitmelerinin sebebi ise TOBB Eğitim Meclisi Başkanı Metin Özer’di. Özer aynı zamanda Sınav Okulları’nın patronu. Öğretmenler Özer’i kendilerine gelen ihbarlardan, öğretmenlerin tatil haklarının ve ek ders ücretlerinin gasp etmesiyle bildiklerini ifade etti. Özer’in bir avukat olduğunu da hatırlatan öğretmenler “Soruyoruz Metin Bey, bir hukukçu olarak öğretmenlerin dinleme hakkı olmadığını mı düşünüyorsunuz?” dedi.
Özel sektör öğretmenleri TOBB önünde
🗣️”TOBB Eğitim Meclisi Başkanı ve Sınav Okulları patronu Metin Özer’i öğretmenlerin tatil hakkı ihlalleriyle tanıyoruz”
📢”Öğretmeni yok sayanlar, buradayız, Milli Eğitim Komisyonu’nun toplanmasını bekliyoruz”https://t.co/3h5iRRojvh pic.twitter.com/NkHSKdrdbK
— sendika.org (@sendika_org) July 2, 2025
Öğretmenler 14 Mayıs’ta Özer başkanlığında yapılan bir toplantıyı da kamuoyunun dikkatine sundu. TOBB’un düzenlediği toplantının başkanlığını TOBB Eğitim Meclisi Başkanı Metin Özer yaparken toplantının katılımcıları arasında TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanı Bekir Aktürk, Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı İlhami Kesici, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Baran da vardı. Öğretmenler şunları söyledi:
Gördüğünüz üzere özel öğretim kurumlarını ilgilendiren herkes masada fakat öğretmenler yok. Bu toplantıda iş hukuku, öğretmenlerin çalışma koşulları, ücretlendirme, sosyal haklar, sigorta bildirimleri konuşulmuş. Hepimiz merak ettik değil mi, acaba bu toplantının sonunda nasıl bir rapor çıkmış ortaya? Biz de ulaşmaya çalıştık fakat böyle bir rapor yayımlanmamış. Öğretmeni yoksaydınız, masaya çağırmadınız, bari bir bilgilendirme geçseydiniz. Buradan haykırıyoruz, öğretmeni yok sayanlar, buradayız, komisyonun toplanmasını bekliyoruz. Mücadeleyi bırakmayacağız.
Öğretmenlerin dört ana talebi var:
1) Taban maaş uygulaması
2014’te kaldırılan ve özel sektörde çalışan öğretmenlerin kamudaki meslektaşlarından daha düşük ücrete çalıştırılmasının önüne geçen kanunun yeniden çıkarılması.
2) Belirsiz süreli iş sözleşmesi
Öğretmenler özel öğretim kurumlarında her yıl ya istifaya zorlanmakta ya da sözleşmenin yenilenmemesi tehdidiyle karşı karşıya kalmakta ve iş güvencesinden yoksun bir şekilde çalıştırılmaktadır. Öğretmenler “Bu yıl sözleşmem yenilenecek mi?” kaygısı taşımadan, güvenle işine odaklanabilmek için belirsiz süreli sözleşmeyle çalışmak istiyor.
3) Eğitim ve güzel sanatlar işkolu kurulması
Özel sektörde çalışan öğretmenler, 10 No’lu Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar işkolunda yer almakta. Bu durum, öğretmenleri fiilen grev ve toplu iş sözleşmesi hakkından mahrum bırakmaktadır. Çünkü 10 No’lu işkolu torba işkolu olduğu için o kapsamda çalışan sayısı da fazla. Dolayısıyla sendikalar toplu iş sözleşmesi yetkisi için getirilen yüzde 1’lik işkolu barajını aşamamaktadır. Öğretmenler bu yüzden eğitim ve güzel sanatlar işkolunun kurulmasını ve torba işkolundan ayrılmayı istemektedirler.
4) Kamu ile özlük haklarında eşitlik
Bugün kamu öğretmenleri ile özel sektör öğretmenleri arasında ciddi bir hak uçurumu vardır:
Öğretmenler bu haklar açısından da eşitlik istiyor.
Sendika.Org