Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Meclis’teki Milli Eğitim Komisyonu toplantısı öncesinde patron derneklerinin ve Milli Eğitim Bakanlığının kapısına dayanıyor. İlk durakları ÖZDER oldu. Öğretmenler Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi olan ÖZDER Başkanı Ahmet Akça’yı öğretmenlerin talepleri doğrultusunda adım atmaya çağırdı
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın (Öğretmen Sendikası) taban maaş uygulaması, belirsiz süreli sözleşme talepleriyle İstanbul’dan başlattığı yürüyüş dün (1 Temmuz) Ankara’ya vardı. Ankara’da polis saldırısıyla gözaltına alınan öğretmenler, bugün patron derneklerinin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısına dayanıyor. Yarın (3 Temmuz) ise Meclis’te Milli Eğitim Komisyonu toplanacak.
Öğretmenler patron derneklerinin kapısına dayanıyor
İlk durakları ÖZDER
🔸ÖZDER Başkanı Ahmet Akça kimdir, kimi temsil etmektedir?
🔸Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu patronlara emanet!
🔸Öğretmenler dört ana taleplerini yineledihttps://t.co/uVG0HHD0d7 pic.twitter.com/KjUBLO9IOs— sendika.org (@sendika_org) July 2, 2025
Öğretmenlerin bugünkü ilk adresi Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) oldu. ÖZDER Başkanı Ahmet Akça, aynı zamanda Çözüm Akademi Okulları sahibi, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi. Öğretmenler Akça’nın sadece bir patron olmadığını, aynı zamanda eğitim politikalarının hazırlanması ve icrası açısından da sorumlu olduğunu ifade ediyor. Öğretmenler ÖZDER’in İslamcı eğitim sermayesinin örgütü olmasına da gönderme yaparak Akça’nın “Anadolu irfanı”nın eğitim alanındaki temsilcilerinden biri olduğunu belirtti.
Öğretmenler yakın zamana kadar Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nda sadece Türk Eğitim Derneği (TED) Başkanı ve TED Okulları patronu Selçuk Pehlivanoğlu’nun bulunduğunu ifade etti. Şu an ise Pehlivanoğlu’nun yanı sıra Ahmet Akça ile birlikte Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı ve Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel de bulunuyor. Öğretmenler kurulda üç patronun bulunmasının eğitim politikalarındaki zihniyetin göstergesi olduğunu ifade etti.
Öğretmenler Ahmet Akça’ya görüşmeye çalıştıklarını ifade etti. Nihayet kendisine ulaştıklarını ve görüşme sözü aldıklarını da söylediler. Öğretmenler yüzbinlerce öğretmenin ciddi sıkıntılar yaşadığını ve kendisinin sadece patron olmadığını hatırlattı. Öğretmenler Akça’yı görüşmeye ve taleplerinin yasallaşması için adım atmaya çağırdı.
Öğretmenlerin dört ana talebi var:
1) Taban maaş uygulaması
2014’te kaldırılan ve özel sektörde çalışan öğretmenlerin kamudaki meslektaşlarından daha düşük ücrete çalıştırılmasının önüne geçen kanunun yeniden çıkarılması.
2) Belirsiz süreli iş sözleşmesi
Öğretmenler özel öğretim kurumlarında her yıl ya istifaya zorlanmakta ya da sözleşmenin yenilenmemesi tehdidiyle karşı karşıya kalmakta ve iş güvencesinden yoksun bir şekilde çalıştırılmaktadır. Öğretmenler “Bu yıl sözleşmem yenilenecek mi?” kaygısı taşımadan, güvenle işine odaklanabilmek için belirsiz süreli sözleşmeyle çalışmak istiyor.
3) Eğitim ve güzel sanatlar işkolu kurulması
Özel sektörde çalışan öğretmenler, 10 No’lu Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar işkolunda yer almakta. Bu durum, öğretmenleri fiilen grev ve toplu iş sözleşmesi hakkından mahrum bırakmaktadır. Çünkü 10 No’lu işkolu torba işkolu olduğu için o kapsamda çalışan sayısı da fazla. Dolayısıyla sendikalar toplu iş sözleşmesi yetkisi için getirilen yüzde 1’lik işkolu barajını aşamamaktadır. Öğretmenler bu yüzden eğitim ve güzel sanatlar işkolunun kurulmasını ve torba işkolundan ayrılmayı istemektedirler.
4) Kamu ile özlük haklarında eşitlik
Bugün kamu öğretmenleri ile özel sektör öğretmenleri arasında ciddi bir hak uçurumu vardır:
Öğretmenler bu haklar açısından da eşitlik istiyor.
Sendika.Org