CHP milletvekilleri Meclis’ten Adalet Bakanlığı’na yürüyerek açıklama yaptı. Yapılan açıklamada “Ne yoldaşlarımızı hapishanelerde terk ederiz, ne döner Ankara’ya sizin gibi salon siyaseti yaparız. Ne de size teslim oluruz. Milletin açtığı yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Bu meselenin CHP meselesi değil bir demokrasi ve adalet meselesi olduğunun altını çizmek isterim. Dönem dönem iktidarlar kendilerine düşman yaratıyorlar sonra o düşmanlara vahşice saldırıyorlar. Bunu bu memleket yeterince deneyimledi”
CHP milletvekilleri, belediyelere yönelik operasyonlara karşı “Egemenlik milletindir” pankartıyla TBMM’den Adalet Bakanlığı’na yürüdü.
Yürüyüş esnasında “Hükümet istifa”, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Diplomasız Erdoğan”, “Başkanlar dönecek, mücadele sürecek” sloganları atıldı. Ayrıca tutuklu bulunan belediye başkanları Ekrem İmamoğlu, Ahmet Özer, Murat Çalık, Rıza Akpolat, Alaattin Köseler, Hasan Akgün, Hakan Bahçetepe, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek, Utku Caner Çaykara, Abdurrahman Tutdere ve Ahmet Şahin’in isimleri sayılıp “Aramızda” denildi.
Adalet Bakanlığı’nın önünde açıklama yapan Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, konuşmasına “Adalet Bakanlığı’nın önünde adalet arıyor değiliz. Türkiye’de yaşananları biliyoruz, halka anlatmak için buradayız” ifadeleriyle başladı.
Akın Gürlek’in 9 Ekim’de Adalet Bakan Yardımcılığından İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanmasını hatırlatan Günaydın, “30 Ekim tarihinde Esenyurt’a operasyon yaptınız. Beyoğlu kaymakamını 12 saat süreyle İstanbul Vali Yardımcısı yapıp sonra bir milyonluk Esenyurt’a kayyum olarak atadınız. Kayyum, üç tane encümen memur üyeyle bir milyonluk Esenyurt’un iradesini gasp etme memuru olarak orada oturmaktadır. Biz buna hukuk demiyoruz. Biz neyin nasıl olduğunu biliyoruz” dedi.
Günaydın konuşmasına şöyle devam etti:
Arkasından 18 Mart ve 19 Mart günleri geldi. 2014’te Beylikdüzü’nde 2019’da demokrasimizin utanç tarihi olarak iki kez tekrarlanan seçimlerde Mart’ta ve Haziran’da sonra 2024’te her türlü iftiranıza rağmen artan farklarla en son bir milyon farkla İstanbul’u kazanan ve cumhurbaşkanlığı sürecindeki en güçlü aday olan Ekrem İmamoğlu’nu önce 31 yıllık diplomasını iptal ettiniz. Sonra o iptal başvurusunun kaldırılması için iptal kararının kaldırılması için başvuru yaptığımız idare mahkemesinin başkanını ve üyesini sürdünüz.
19 Mart günü de Ekrem İmamoğlu’nu hapse attınız. Ben size soruyorum. Ekrem İmamoğlu’nu ve arkadaşlarını hapse attınız da onları susturabildiniz mi?
Evet İstanbul operasyonlarında seçilmiş belediye başkanlarımızın neredeyse tamamını içeriye attınız. 39 ilçenin üçte ikisini yani 26’sını kazanmış İstanbul CHP Örgütü’nün il başkanını dün akşam gözaltına aldınız.
Utanmadan ona bir itirafçının alçakça söylediği iftirayı sordunuz ve şimdi değerli arkadaşlar bütün bu İstanbul sürecinden sonra İstanbul’la bağlantılı olduğunu öne sürerek başka yerlere de sıçradınız. Adana’da Seyhan Belediye Başkanımızı ve Ceyhan Belediye Başkanımızı tutukladınız.
Bunlarla yetinmediniz. Adana gibi başkanımızı, can başkanımızı, Zeydan Karalar’ı tutukladınız. Zeydan Karalar’ı tutukladığınız zaman Adana’nın, Çukurova’nın iradesini teslim alacağınızı mı sanıyorsunuz? Dimdik ayaktayız ve hak, hukuk, adalet diye bağırmaya devam ediyoruz.
Bir taraftan bir taraftan siz açılım süreci yürüteceksiniz. Diğer taraftan utanmadan batıdaki Kürtleri belediye meclisine üye yapmak suretiyle siyasete katıyor diyerek Resul Emrah Şahan’ı tutuklayacaksınız.
30 yıldır Antalya’da Konyaaltı’ndan başlayarak belediye başkanlığı yapan Muhittin Böcek’i gözaltına alıp tutuklayarak Antalya’nın iradesine el koyacağınızı mı sanıyorsunuz?
Arkamızdaki binada oturan Adalet Bakanı demiş ki kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde yargı elbette devreye girecektir. Ben şimdi orada oturan Adalet Bakanı’na soruyorum. O Adalet Bakanı şunlara bir cevap versin.
Rıza Zarab’ın önüne yatarım diyen İçişleri Bakanı sende bir suç kuvvetli suç şüphesi oluşturmadı mı? Yılmaz Tunç cevap ver. O Adalet Bakanı’nın İçişleri Bakanı’nın oğlunun 30. katta rezidansında çelik kasalar içerisinde paralar ve para sayma makineleri çıktığında hiç kuvvetli suç şüphesi oluşmadı mı? TBMM’ye girdiği belli olan XR’lerden fotoğrafı çekilmiş olan kol saatini takarak ertesi gün utanmadan rüşvet kol saatiyle gazi meclisle konuşma yapan Sanayi Bakanı hiç kuvvetli suç emaresi oluşturmuyor mu sizin nezdinizde? Nerede hak, nerede hukuk, nerede adalet?
Bizim nezdimizde çikolata kutusu, baklava kutusu karşılaştırması yapılamaz. Bunların yarışması yapılamaz. O baklava kutusu diye iddia edilen konunun muhakkak arkadaşlarımızı gönderdik. 3 milletvekili soruşturmasını yapıyor, kısa süre içerisinde gelecek. CHP gereğini yapacak.
Orada baklava kutusu açanlara soruyorum. Ankara’yı parsel parsel sattınız, İstanbul’a ihanet ettiniz. Hiç mi utanmadınız? .
Eğer azıcık utanma duygusu kalsaydı bunları yapamazdınız ve ortada dolaşamazdınız. Aslında bu mesele utanma duygusuyla açıklanabilir bir şey değil. Azıcık memlekette yargı düzeni olsaydı sizler gün yüzü görmezdiniz ama şimdi utanmadan CHP üzerine bir operasyonla güya 102 yıllık partimizi çökertmeye çalışıyorsunuz.
“Ne yoldaşlarımızı hapishanelerde terk ederiz”
Ne döner Ankara’ya sizin gibi salon siyaseti yaparız. Ne de size teslim oluruz. Milletin açtığı yolda ilerlemeye devam edeceğiz.
Bu meselenin CHP meselesi değil bir demokrasi ve adalet meselesi olduğunun altını çizmek isterim. Dönem dönem iktidarlar kendilerine düşman yaratıyorlar sonra o düşmanlara vahşice saldırıyorlar. Bunu bu memleket yeterince deneyimledi.
Bütün bunlardan bu memleket bugüne geldi. Bugün Zeydan karaları 10 yıl önceki ihalesinden dolayı gözaltına alıyorlar ve tutukluyorlar. O suç örgütü lideri aslında içeride olması gereken ama herkese iftira atıp muhtemelen şimdi ailesiyle beraber belki de tatilde olan Aziz İhsan Aktaş toplam 15 milyar TL’lik kamu ihalesi almış yerel yönetimlerden.
Bunun 13 milyarı AKP’li belediyeler iki milyarı CHP’li belediyeler. Aynı zamanda Yargıtay’dan, Sayıştay’dan, Meclis’ten üniversitelerden, Türk Hava Yolları’ndan, hastanelerden dünya kadar ihale almış. O Aziz İhsan Aktaş buralarda hiç suç işlememiş, ihaleye fesat karıştırmamış, rüşvet almamış, rüşvet vermemiş yalnızca CHP’li belediyelere geldiği zaman bunları yapmış. Buna çocuk bile inanmaz. Vicdanı olan bugüne kadar AKP’ye, MHP’ye oy vermiş de olsa vicdanını kaybetmemiş tüm yurttaşlarımıza sesleniyorum. Bugün bize yarın size demokrasiyi, adaleti kaybetmeyeceğiz.
Bu memleketi çağdaş hukuk düzeni içerisinde mutlaka korumaya devam edeceğiz ve şunu söyleyeyim ki bugün bu zalimliği yapanlar mutlaka bağımsız yargı önünde hesap verecekler. Türkiye bağımsız yargıyla kavuşacak CHP iktidarında kürsüde rozetinde CHP olan cübbesinde cep olan ve düğme olan bir tek hâkim kalmayacak.
Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Bağımsız ve tarafsız yargıya boynumuz kıldan incedir ama adliye koridorlarından ve emniyet koridorlarından siyasi ikbal devşirmeye çalışanlara kapımız kapalıdır.
Millet büyüktür. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Cumhuriyet Halk Partisi demokrasiye inanan tüm paydaşlarıyla beraber dimdik ayakta durmaya devam edecektir.
Sendika.Org