78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel yangını davası başlıyor. 32 sanıklı davanın ilk duruşması bugün görülecek
21 Ocak 2025 tarihinde Bolu ilindeki Kartalkaya kayak merkezinde bulunan Grand Kartal Oteli’nde yangın çıkmış, 78 kişi hayatını kaybetmişti.
32 sanıklı davanın ilk duruşması bugün görülecek.
210 müşteki ve 32 sanığın yer aldığı dosya kapsamında duruşmanın 7 gün süreceği öngörülüyor. Bunun yanı sıra duruşma için 14 günlük süre ayrıldı.
Yangında oğlu Ömür’ü kaybeden Zeynep Kotan duruşma öncesi davanın görüldüğü lisenin önünde aileler adına konuştu:
Biz bugün burada, bu katliamda sorumluluğu bulunan herkesin ve her kurumun hesap vermesini talep ediyoruz. Bugün sanık sandalyesinde oturanlara ek olarak, görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da derhal soruşturma izinlerinin verilmesini bekliyoruz. Bilirkişi raporunda, bu yangında 1. dereceden sorumlu olduğu belirtilen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, hiçbiri bu zamana kadar soruşturma izni vermedi. Yasalar çerçevesinde verilmesi gereken bu izinlerin bir an önce verilmesini bekliyoruz.
Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği yangının ilk duruşması bugün görülüyor
Yangında oğlu Ömür’ü kaybeden Zeynep Kotan duruşma öncesi davanın görüldüğü lisenin önünde aileler adına konuştu:
“Biz bugün burada, bu katliamda sorumluluğu bulunan herkesin ve her… pic.twitter.com/lSusqU1j2p
— sendika.org (@sendika_org) July 7, 2025
Duruşma öncesinde Özgür Özel de konuştu. Özel, belli sanıkların yargılanmıyor oluşu konusunda Turizm Bakanı’nı işaret etti:
Bugün nihayet sanıkların bir kısmı hakim karşısında. Ama esas sanık olması gereken kişiler bugün hakim karşısında değil. Bunun bir tane sorumlusu var. O da Turizm Bakanı. Çünkü o izin vermiyor. Savcı diyor ki ‘Benim şu kamu görevlilerini de yargılamam lazım’. Turizm Bakanlığı izin verecek, vermiyor. Neden vermiyor? Çorabın söküğünü eline bir tutarsa çektikçe ona kadar gelir. Turizm Bakanı bunu biliyor. Bu işin en baş sorumlusunun olduğunu ve ilk anlardan itibaren suçluların telaşı içinde olduğunu hepimiz biliyoruz”
Özgür Özel, Bolu Kartalkaya yangını davası öncesinde konuştu:
“Sanıkların bir kısmı hakim karşısında ama esas sanık olması gereken kişiler hakim karşında değil. Bunun bir tane sorumlusu var o da Turizm Bakanı çünkü o izin vermiyor. Savcı ‘Benim şu kamu görevlilerini de… pic.twitter.com/YESf0dezQQ
— sendika.org (@sendika_org) July 7, 2025
Duruşmaya sanıkların tamamı katıldı. Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok katıldı. Katılanlar, duruşmayı kendilerine ayrılan yerden takip ediyor.
Bolu’daki otel yangınında oğulları Bilal Gültekin, Enes Gültekin, kızı Rümeysa Gültekin, gelini Sena Gültekin ve 4 torunu olmak üzere toplamda 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, sanıkların kimlik tespiti başlamadan önce mahkeme heyetinden kısa bir söz hakkı istedi. Gültekin, mahkeme heyetinin söz hakkı vermesi üzerine cübbesini de çıkararak yaptığı konuşmada davanın siyasallaştırılmamasını istediğini söyledi. Gültekin, “Arabalarınızı kurtarırken kapıları açmayıp insanların ölmesine nasıl razı oluyorsunuz?” diye sordu, “Olay karşısında beyanda bulunurken, gerçek dışı konuşacak ve sahte gözyaşı dökecek bu sanıkların sözlerini kaldıramayacağım. Duruşma salonundan ayrılmak istiyoruz” diyerek duruşma salonundan ayrıldı.
Gültekin’in sözü ardından Grand Kartal Otel’in sahiplerinin diğer oteli olan Gazelle Resort Otel’in Müdürü tutuklu sanık Ahmet Demir’in savunması alındı. Gazelle Otel’de müdür olduğunu Grand Kartal Otel’de herhangi bir yetki ve sorumluluğu olmadığını söyleyen Demir’e; Grand Kartal Otel’in Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir’in yangın raporu eksiklikleriyle ilgili kendisine bir şey sorup sormadığı sorusu yöneltildi. Demir, soruya şu şekilde yanıt verdi:
Hayır, beni aramadı. Evrak içeriğine vakıf değilim, evrakın hazırlanması adına hatır için Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile bir telefon görüşmesi yaptım. Sedat Gülener, hafta içinde gerekli arkadaşlara ileteceğini söyledi. Yılbaşına doğru bana döndü ve işleminiz tamam dedi. Ne işlem olduğunu bilmiyorum. İddiaları kabul etmiyorum. İşlemin sonuçlandığını Kadir mi Sedat mı söyledi net hatırlamıyorum. İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun, yangın raporuyla ilgili telefonda, ‘hafta içinde soralım bilgi veririz’ dedi. Kadir Özdemir’in sunduğu bir başvuru var, yıl sonu gelmeden bitebilir mi diye sordum.
Sanık Ahmet Demir’in avukatı, müvekkilinin beraat etmesi mümkün değilse, tutuksuz yargılanmasını talep etti.
Duruşmaya salondaki elektrik arızası nedeniyle 13.45’e kadar ara verildi.
Yüksel Gültekin, duruşma salonundan ayrıldıktan sonra bir açıklama yaptı. Gültekin, yaptığı konuşmadan Turizm Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı yetkililerin en az yargılananlar kadar suçlu olduğunu söyledi. Gültekin, yetkililerin kanunu koruma kılıfı altında huzura getirilmediklerini ekledi.
Yaşadığımız süre boyunca bizim artık hayatta tek gayemiz var. Bu olaya sebep olan, irili ufaklı, resepsiyonistinden tutun da otel sahibinden, müdürüne kadar kim varsa cezalandırılması. Savcıya da çok teşekkür ediyorum. Titiz bir soruşturma yürütüldü. Mesleki olarak da bunun takipçisiyim. Ama maalesef bu olayda en az onlar kadar şu an yargılananlar kadar suçlu; belki daha suçlu olan Turizm Bakanlığı yetkilileri ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri. Kanunu koruma kılıfı altında maalesef huzura getirilmediler. Bizim tek görevimiz var. Bu konuda sizlerden de duyarlılık ve destek rica ediyoruz.
Mevcut Turizm Bakanı’nın, ilgili yetkililerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın ve ilgili yetkililerin içeride olduğu gibi yargılanması için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Grand Kartal Otel yangınına ilişkin görülen dava, verilen ikinci aranın ardından yeniden başladı. Uygunluk değerlendirme şirketi olan FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi’nin çalışanı tutuksuz sanık Aleyna B’nin savunması alındı. otelle ilgili denetim yetkisi olmadığını ifade eden sanık, şunları söyledi:
FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi’nde sürdürebilir turizm denetçisiyim. Lise mezunu bile denetçi olabiliyor, bir uzmanlık gerektirmiyor. Ben Grand Kartal Otel’e gittim. Burada sürdürebilir turizm yetkilisi oluyor otelde. Onunla birlikte bu denetimimi yaptım. Denetim genel olarak çevresel konulara, küresel ısınmaya, sürdürülebilirliğe değinen denetim. Sadece bir maddesi, yasal uyum belgesi sebebiyle yargılanıyorum. Çok uzun ve kapsamlı bir madde. Bu yüzden bizim 1 gün denetimimiz var. Yasal uyumda bizden Turizm Geliştirme Ajansı’nın istediği, belirttiği var mı, yok mu denetimi. Ben oraya gittiğimde turizm işletme belgesi var mı, var. Bununla ilgili örnekleme yapıyorum raporuma. Ruhsatı var mı, var. Bununla ilgili detaylar yazıyorum. Bu raporun içeriğiyle ilgili yetkim, bilgim yok. Doğru mu yapmışlar, yanlış mı yapmışlar, bununla ilgili yeterliliğim olmadığı için içeriğini sorgulayamıyorum. Aynı şekilde İSGC’nin de orada çalışmadığı ama varmış gibi yazıldığı söylenmişti, bununla ilgili SGK’dan bir portalım yok. Doğru mu, değil mi diye sorgulayabileceğim, bakabileceğim bir ekran yok. Bu sebeple raporumu bu şekilde yazdım. Yine bilirkişi raporunda, yangın kontrol paneli olduğunu söylediğim fakat bulunamadığıyla ilgili atıf yapılmış fakat benim raporlarımda böyle bir ibare yok. Yangın kontrol panelinde hiç değinilmedi bile.
Duruşmaya katılan İbrahim Kaboğlu, duruşma devam ederken bir açıklama yaptı.
İstanbul Barosu olarak davaya müdafilik talebinde bulunduklarını ancak gerekçeli başvurularına ve sözlü olarak neden katılmak istediklerini anlatmak istemelerine rağmen önerilerinin reddettiğini belirtti.
Kaboğlu, şu şekilde devam etti:
Bu çok büyük bir dava ve bu davanın ‘adil yargılanma hakkı’nın gerekleri çerçevesinde yürütülmesi gerekir. Bu nedenle İstanbul Barosu olarak katkıda bulunmak istiyorduk. Çünkü bu davada büyük bir işletme ve bu turistik işletmede orman içerisinde kurulu bir işletme. Bu tür işletmeler için çok ciddi düzenlemeler, düzenli ve sıkı denetimler yapılır. Burada düzenleme ve denetim aşamalarındaki eksiklikler bu büyük cinayeti meydana getirmiş bulunuyor ve bu işletme Turizm Bakanlığına bağlı. Bugün bu dava başladı ama aşçılarla, oradaki görevlilerle, onların sorgulanmasıyla başladı. Oysa Turizm Bakanının burada olması gerekirdi. Adil yargı ancak tarafların hukuki araçlarının eşit olması ölçüsünde gerçekleşir.
Sayın Erdoğan 22 Mart 2023 günü ‘Ben bütün bakanları seçime yönlendiriyorum, hepsi milletvekili olacak’ biçimindeki açıklamasının ardından iki yıl altı ay geçti. Şu anda koltuğunu koruyan tek bakan Turizm Bakanıdır. Turizm Bakanı görevinden ayrılmadığı sürece burada adaletin tecelli etmesi mümkün olmaz. Çünkü düzenleyici işlemler ve denetim faaliyetleri halkasında ciddi ihmal ve eksikler var. İşletmenin çevresinde ağaçlar bulunsaydı orada bir de orman yangını meydana gelecekti.
Bu kadar ciddi bir olayın, ciddi bir toplu katliamın sonuçlarının bu şekilde bir mahkeme heyetine bırakılması ve sanki sıradan bir yargılamaymış gibi adaleti tecelli ettirmesini beklemek saflık olur. Bu açıdan biz İstanbul Barosu olarak yine gelip davayı takip edeceğiz ama daha baştan eksik başladığını söylemem gerek. Turizm Bakanı mutlaka koltuğunu bırakmalı ve burada davada bulunmalı.
Sendika.Org