Basın emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla gazeteciler Gazze’de görev yapan meslektaşlarının karşı karşıya kaldığı duruma karşı İstanbul’da İsrail Konsolosluğu önünde. Yapılan basın açıklamasında Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana 232 gazeteci öldürülmesi tepki gösterilerek diplomatik ve politik kurumları İsrail’e karşı harekete geçmeye davet edildi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası’nın (DİSK Basın-İş) çağrısıyla gazeteciler Gazze’de görev yapan meslektaşlarının karşı karşıya kaldığı duruma karşı İstanbul’da İsrail Konsolosluğu önünde bir araya geldi. Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana 232 gazeteci öldürüldü. Gazeteciler İsrail’in meslektaşlarını doğrudan hedef alması ve bunun savaşa suçu olmasına rağmen cezasızlık zırhı altında olmasına tepki gösterdi.
Konsolosluğun önünde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters sans frontieres-RSF), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın-İş adına okunan ortak açıklamada gazetecilerin cezasızlık altında öldürülmesinden sonra, tüm insanlık değerlerini hiçe sayacak şekilde, şimdi de açlıkla yüz yüze getirilmesini kınamak için İstanbul İsrail Konsolosluğu’nun önüne geldikleri ifade edilirken 200’ü aşkın gazetecinin öldürülmesine tepki gösterildi.
Foto muhabir Beşar Taleb, Facebook’ta yayınladığı bir gönderide. Çok zayıfladım ve artık çalışacak gücüm kalmadı” notunu düşmesi hatırlatılarak diplomatik ve politik kurumları İsrail’e karşı harekete geçmeye çağırıldı.
Yapılan açıklama şöyle:
Türkiye’de habercilik haklarını savunan gazetecilik meslek örgütleri, 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de uluslararası toplumun gözü önünde cereyan eden, onca Filistinli gazetecinin tam bir cezasızlık altında öldürülmesinden sonra, tüm insanlık değerlerini hiçe sayacak şekilde, şimdi de açlıkla yüz yüze getirilmesini kınamak için İstanbul İsrail Konsolosluğu’nun önündeyiz.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters sans frontieres-RSF), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın İş olarak, uluslararası savaş ve insani hukukun Israil devletince çiğnenmesini ve bugüne kadar 200’ü aşkın gazetecinin öldürülmesini kınıyoruz.
Bizler uluslararası toplumun; kadın çocuk ve birçok savunmasız insan gibi canı pahasına habercilik yapmaya çalışan meslektaşlarımızı, sokakta veya çadırda haber peşinde veya evinde ailesini korumaya çalışırken hedef yapan İsrail’e karşı yaptırımsız kalması veya caydırıcılık gösterememesine isyan ediyoruz.
Bu vahim ve skandal tablo çok önceden belliydi ve göz göre göre geldi!
Uluslararası RSF, Israil’in Gazze’de habercilere karşı işlediği suçlarla ilgili Ekim 2023’ten beri Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) dört ayrı şikayet başvurusu yaptı. İsrail’in Hamas katliamına karşılık verme adına giriştiği saldırılarda 50 bini aşkın insanla birlikte, 200’ü aşkın gazeteci de öldürüldü. Bunlardan en 46’sının özel olarak hedef seçildiğini vurgulayan RSF, İsrail’e karşı “sözlü kınama” faslının çoktan geçtiğini açıklayarak Avrupa Birliği’ni, İsrail ile ticari ittifakına son vermeye çağırdı.
Bizler, daha önce, Filistinli gazeteci Şirin Abu Ekile’nin bir İsrail askerince öldürülmesi gibi birçok vesileyle buraya gelerek cinayetleri kınadık. Yüz binlerce sivil gibi kurşun ve bombayla sınanan Gazze’deki gazetecilerin bu kez açlık altında habercilik yaptıklarına tanık oluyoruz.
Evet, tüm bir dünya, her gün onlarca sivilin bombalanmasını, medya temsilcilerinin bir bir hedef geçilmesini izliyor çaresizce. Burada bir utancı paylaşıyoruz.
AFP Ajansı’nda örgütlü sendikaların uyarılar, Gazze’de canı pahasına görev yapan çalışanlarının açlıktan çalışma gücü buarılardığını gösteriyor. Fotoğrafçılardan Beşar Taleb, Facebook’ta yayınladığı bir gönderide. Çok zayıfladım ve artık çalışacak gücüm kalmadı” notunu düşüyor; ağabeyinin geçtiğimiz hafta sonu şiddetli açlık belirtileri gösterip bayıldığını da belirtiyor. Sendikalardan biri, gazetecilerin AFP’den her ay maaş aldığını fakat “satın alınacak hiçbir şey olmadığını ya da varsa da tamamen fahiş fiyatlara satıldığını”nın altını çiziyor. Gazeteciler için “Gençler, ama güçleri tükeniyor. Çoğu artık bölge içinde seyahat edecek fiziksel güce sahip değil. Her gün iç burkan yardım çağrıları alıyoruz” deniyor.
Yeter!
Türkiye’den çağrıcı ve destekçi kuruluşlar olarak, uluslararası toplumu, tarihte nadir görülen bu insani ve insanlık felaketin sorumlusu İsrail’e karşı derhal harekete geçmeye, gazeteci cinayetleri bakımından uluslararası hukuka en kısa sürede işlerlik kazandırmaya çağırıyoruz. Bizler, tüm uluslararası diplomatik ve politik kurumları, temel insan hakları değerlerine daha fazla sırt çevirmeden, İsrail’e karşı açık ve tutum almaya, caydırıcı yaptırım getirmeye çağırıyoruz.
İsrailli yetkililer, daha çok gecikmeden, uluslararası medya temsilcilerinin Gazze’ye girişine izin vermelidir. “Demokratik ve şeffaf olduğunu ileri süren İsrail devleti, bu zamana kadar öldürülen, yaralanan, açlığa mahkum edilen Filistinli gazeteciler bakımından uluslararası hukuk kurumlarının taleplerine yanıt vermelidir.
Bölgesel ülkelerde görev yapan meslektaşlarımızdan da, Gazze ve Filistin’deki gazetecilere sahip çıkmaya dönük Türkiye’den yükselen sese ses katmalarını bekliyoruz.
Gazze ve Filistin’deki meslektaşlarımız yalnız değildir!
Sendika.Org