HTŞ lideri ve Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Colani, Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Süveyda’da 13 Temmuz’dan beri süren çatışmaların ardından güvenliği sağlama sorumluluğunu yerel gruplara verdiklerini duyurdu
Suriye’nin güneyinde Dürzilerin yoğun yaşadığı kentlerden olan Süveyda’da HTŞ yönetimi ile yerel gruplar arasındaki çatışmada ateşkes sağlandı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre HTŞ yönetimindeki Suriye güçleri, şehir içinde ve çevresinde 90 saat süren şiddetli çatışmaların ardından Süveyda’dan çekildi. Çatışmalar, saha infazları ve İsrail bombardımanı sonucunda 13 Temmuz Pazar sabahından bu yana ölenlerin sayısı 374’e ulaştı.
HTŞ lideri ve Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Colani, bugün yaptığı açıklamada güvenlik sorumluluğunun yerel gruplara verileceğini söyledi. Colani, Dürzilere yönelik şiddetin arkasındakilerin sorumlu tutulacağını ve onlardan hesap sorulacağını sözlerine ekledi. Colani, çatışmaların sürmesinin bölgeyi İsrail saldırılarına açık hale getirmesine işaret ederek Süveyda’dan güçlerini çekme kararının, “ulusal birliğin korunması ve Suriye’nin yeni bir büyük savaşa sürüklenmesini önleme” amacına dayandığını savundu.
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’da yer alan habere göre Colani şunları söyledi:
bölgeyi belirsiz bir kaderden kurtaran Amerikan, Arap ve Türk arabuluculuğunun etkili müdahalesi olmasaydı, iki seçenekle karşı karşıya kalacaktık: Dürzi halkımız ve güvenlikleri pahasına İsrail varlığıyla açık bir savaşa girmek, Suriye’yi ve tüm bölgeyi istikrarsızlaştırmak ya da Dürzi ileri gelenlerinin ve şeyhlerinin akıllarını başlarına toplayıp, dağın onurlu halkının itibarını zedelemek isteyenlerin aksine ulusal çıkarları önceliklendirmelerine izin vermek.
Dürzi halkımıza karşı suç işleyen ve istismar edenlerden hesap sormaya kararlıyız. Onlar devletin koruması ve sorumluluğu altındadır ve kanun ve adalet, istisnasız herkesin haklarını korur. Ülkemizin birliğini, istikrarını ve halkımızın güvenliğini korumanın ve çocuklarının geleceğini güvence altına almanın, ülkemizin kurtuluşundan sonra ilerlediğimiz ilerleme ve iyileşme yolunu baltalayabilecek her türlü tehlikeden uzak, esas olduğunu teyit ediyoruz.
Biz savaştan korkanlar değiliz. Hayatımızı zorluklarla mücadele ederek ve halkımızı savunarak geçirdik. Ancak, kaos ve yıkımdan ziyade Suriyelilerin çıkarlarını ön planda tuttuk. Bu aşamada en iyi tercih, yüce ulusal çıkarlar temelinde, vatanımızın birliğini ve halkımızın güvenliğini korumak için dikkatli bir karar almaktı. Süveyda’da güvenliği sağlama sorumluluğunu bazı yerel gruplara ve dini şeyhlere vermeye karar verdik. Bu kararın, ulusal birliğimiz için durumun ciddiyetinin derin farkındalığından ve ülkenin yıkıcı savaştan kurtulma ve eski rejimin geride bıraktığı siyasi ve ekonomik zorluklardan uzaklaşma gibi daha büyük hedeflerinden uzaklaştırabilecek yeni ve yaygın bir savaşa sürüklenmesini önlemekten kaynaklandığını vurguladık.
Kaynak: SOHR, Middle East Eye, SANA