ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye temsilcisi Thomas Barrack Lübnan’da Reuters’a verdiği mülakatta Suriye’nin geleceğine dair açıklamalarda bulundu. Süveyda’da HTŞ’nin saldırıları ve Dürzilerin karşı koyuşuna değinen Barrack, HTŞ yönetiminin İslamcı yönlerinin törpülenmesi gerektiğini, ordu ve siyasi yönetimin daha “kapsayıcı” bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade etti.

Suriye’nin “uyum” konusunda hızlı adımlar atmazsa parçalanma riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Barrack, şu anda bir halefin de olmadığını altını çizerek  Libya ve Afganistan’dan daha “vahim sonuçlar” çıkabileceğini söyledi. Barrack yeni hükümetin azınlıkları yönetim yapısına entegre etme konusunda “daha kapsayıcı ve hızlı” olmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.

Barrack da daha önce ABD’nin Suriye için federal bir modele karşı olduğunu ifade ederek ülkenin tek bir ordusunun ve hükümetinin olması gerektiğini söylemişti.

Ancak son açıklamasında Barrack federal bir çözüme de kapı aralayarak ABD’nin önceliğinin Suriye’de “istikrar, birlik, adalet ve kapsayıcılık” olduğunu, bunun dışında Suriye’nin devlet biçiminin ne olması gerektiğini dikte etmediğini söyledi. Devamında da “Eğer federalist bir hükümetle sonuçlanırsa, bu onların takdiridir” diye ekledi.

Ne olmuştu?

Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Süveyda’da yaşanan çatışmalarda İsrail’in Dürzi gruplara verdiği destekle de HTŞ yönetimi geri adım atmak zorunda kalmıştı. HTŞ lideri ve Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Colani, Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Süveyda’da 13 Temmuz’da başlayan çatışmaların ardından güvenliği sağlama sorumluluğunu yerel gruplara verdiklerini duyurmuştu. Dürzilerin yeni rejimle çatışmasının yanı sıra İsrail, Suriye’nin üniter bir yapıya kavuşmasına yönelik sürekli olarak müdahalelerde bulunuyor, Suriye topraklarındaki fiili işgalini de genişletiyordu.

Dürzilerin yanı sıra SDG öncülüğündeki Kürtler de özerklik konusundaki ısrarını sürdürüyor.

Sendika.Org, Reuters