30 Ekim’de kent uzlaşısı soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra görevden alınan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ikinci kez hakim karşısında. Savcı, Özer için tutukluluğun devam etmesini talep etti. ‘PKK/KCK üyesi olmak’ suçlamasıyla yargılanan Özer hakkında bu dosyadan tahliye kararı verildi. Ancak İBB dosyasındaki tutukluluğu süren Özer, cezaevinde kalmaya devam edecek
Esenyurt Belediye Başkanı seçildikten 7 ay sonra gözaltına alınıp tutuklanan ve yerine kayyum atanan Ahmet Özer, ‘kent uzlaşısı’ olarak bilinen dosya kapsamında bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Mahkeme, Özer’in ‘PKK/KCK üyesi olmak’ suçlamasıyla yargılandığı davada tahliye kararı verdi. Ancak İBB dosyasındaki tutukluluğu süren Özer, cezaevinde kalmaya devam edecek.
30 Ekim’de kent uzlaşısı soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra görevden alınan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Silivri’de görülen duruşma 10.00’da başladı.
Duruşmayı Dilek İmamoğlu, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in de aralarında bulunduğu CHP heyeti takip ediyor.
Özer’in avukatı Hüseyin Ersöz duruşmanın başında söz alarak Ahmet Özer’in aleyhine tanıklık eden kişilere ilişkin mahkemeye heyetine ilettikleri dosyada yer alan bilgileri ve “suç duyurusu” taleplerini dile getirdi.
“Hermes” isimli itirafçıdan şikayetçi olduklarını belirten avukat Ersöz, “Erkan Çakır adlı tanığın müvekkilimize karşı derin bir husumet beslediğini ve ayrıca bu kişinin sosyal medyaya yansıyan açıklamalarından dolayı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunduğunu da ifade etmek isteriz. Bu çerçevede bu kişinin beyanlarına itibar edilemeyeceği düşüncesindeyiz, çünkü müvekkilimize karşı derin bir husumeti olduğunu gösteren yazılı ve sözlü beyanları bulunmaktadır. Bu kişinin daha önce başka biri hakkındaki asılsız beyanları hakkında aldığı bir ceza var, kendisinin beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını düşünüyor ve tanık olarak dinlenmesinden rücu edilmesini talep ediyoruz. Ancak tanık olarak dinlenmesi durumunda bu kişinin yalanlarını yaymaması için kendisine herhangi bir soru sormayacağımızı beyan ederiz” ifadelerini kullandı.
Ardından Ahmet Özer’le aralarında para transferi olduğu için tanık olan Erdoğan Boz’a söz verildi. Boz, aralarındaki para transferini şöyle açıkladı:
2022 yılıydı sanırım, benim de zaman zaman gittiğim bir yayınevinde kitabı yayınlanacağı için oraya gelmişti, ben de sosyal bilimler alanında çeviri ve yayıncılık faaliyeti yürütüyorum. Bizans ve Müslüman Türk Anadolu’nun Doğuşu adlı kitabın çevirisini yapmıştım, o kitabı Ahmet Özer’e hediye olarak vermek istemişti, ancak ısrarla hediye olarak kabul edemeyeceğini söyleyerek benim IBAN’ıma banka hesabı üzerinden kitap ücretini gönderdi. Ondan önce ya da sonra herhangi bir görüşmemizde olmadı.
Özer’in avukatlarının Erkan Çakır’ın dinlenmemesi talebinin reddedilmesi üzerine Erkan Çakır’ın ifadelerine geçildi. Çakır şöyle konuştu: ”
Ben devletçi bir insanım, CHP’nin altı okunu seven bir insanım. Kürt bir vatandaşım. Sosyal medyamda sayın Ahmet Özer hakkında yaptığım yorumdan dolayı hakkımda hakaret davası açıldı. Sayın Ahmet Özer PKK destekçisidir dedim, bundan dolayı bana dava açıldı, iki yerde bundan dolayı yargılanıyorum. Şu anda Ahmet Özer’in neden tutuklu olduğunu herkes biliyor. Ben bunu 9 ay önceden dile getirdiğim için yargılanıyorum. Ben kendi partimde terör örgütü destekçisi kimseyi istemiyorum. Sayın Ahmet Özer’in yaptığı konuşmalar ortadadır, özerklik isteyen konuşmalar yaptıığı ortadadır. Ben bir Kürdüm, ama Türklük üst kimliktir, ne mutlu Türk’üm diyene
Ayrıca Çakır, Ahmet Özer’in örgüt üyeliği iddialarına dair sorulan soruya cevap olarak “Biz Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki insanlar, Van’daki insanlar sürekli bunları dile getiriyordu. Ahmet Özer’in belediye başkanı seçilmesinin ardından özerklik isteyen konuşmalar yaptığı için insanların bundan etkilenmesi vardır. Ahmet Özer’in aday yapılmasını partime yediremiyorum. Ahmet Özer ‘Pekeke’ demiştir, biz ‘Pekaka’ diyoruz. Burdan bile bakarsak Ahmet Özer’in örgüt üyesi olduğu bellidir” dedi.
Duruşma Özer ile 131 kez telefonla görüştüğü için tanık olarak çağrılan Alaattin Erdoğan’ın ifadesiyle devam etti. Erdoğan, hakim’in “Sanıkla neden bu kadar sık konuştunuz, tanıdıklığınız nereden görüyor” sorusuna şöyle cevap verdi:
Mersin’de Eğitim-Sen Şube Başkanlığı yaptığım dönemde Mersin Üniversitesi’ne gidip geliyordum, Ahmet Özer’i de üniversiteden tanıyorum. İki kere HADEP il başkanlığı yaptım, Ahmet Özer’i de kentimizi, Mersinimizin çeşitli projelerine dair kendisinden destek ve yardım istediğim için diyaloğumuz oldu. Daha sonra Ahmet Özer partimizde belediye başkan aday adaylığı başvurusu vardı. Adaylaşması için benden destek istediği için de diyaloğumuz gelişti. Kent projelerine dair olarak bir çok projede de bana destek sunan biriydi. Ahmet bey ile partimizin danışma kurulu ve bilim kurulunda görev aldı. Ben de genel merkezde yöneticiydim. Ahmet Özer’i bu şekilde tanırım, diyaloğumuz siyasi parti sürecinde siyasi bir diyalogtur. Ahmet Özer’in yasadışı bir örgütle bağı olduğuna dair ne bir görgüm ne de bilgim vardır.
HTS kayıtlarında Ahmet Özer ile 131 telefon görüşmesi olduğu için tanık olarak Özer’in duruşmasına çağrılan ve SEGBİS ile dinlenen tanık Alaattin Erdoğan’a hakimin soruları:
Hakim: Sizin hakkınızda herhangi bir kovuşturma veya soruşturma var mı?
Alaattin Erdoğan: Ben 20 yıldır HADEP’le başlayıp HDP ile devam eden süreçte siyaset içinde bulundum, Eğitim Sen ve KESK’te görev yaptım. O süreçlerde hakkımda birkaç dava açıldı, ama hemen hemen tümünden de beraat ettim.
Hakim: Örgüt üyeliğiyle alakalı soruşturman var mı?
Alaattin Erdoğan: Şu an Ahmet Özer’in üyeliğiyle alakalı dava kapsamında bir soruşturmam var.
Hakim: HDK ile herhangi bir bağlantın var mı?
Alaattin Erdoğan: HDK ile kurumsal bir bağım yok, ama benim ismim orada geçmiş, nasıl ismimin orada geçtiğini bilmiyorum. Kaldı ki ben HDK’yi yasal bir kuruluş olarak biliyorum ve iki dönem iki milletvekilimiz bu kurumun genel başkanlığını yaptı. Bu kurum İstanbul’da genel kongresini yaptı, bu kuruluşun yasal olduğunu düşünüyorum. HDK davasında beraatle sonuçlanan emsal kararlar da vardır. Adanamızda 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu dosyadan beraat eden arkadaşları tanıyorum ve biliyorum.
Ardından Ahmet Özer, Erkan Çakır ile ilgili konuştu. Özer konuşmasında “CHP bu kişiyi attığı için önüne gelen herkese saldıran birisidir. Söylediklerinin kanıtı yok, delili yok, mesnetsiz iddialardır” ifadelerini kullandı. Özer’in konuşması şöyle:
Bu adam kamuoyunca meczup olarak bilinen yalancı bir adamdır. En bariz yalanlarından birini de şimdi söyledi. Güya bir uzlaşma için ben kendisinden 70 bin lira istemişim, yalan. Kendisi benim örgüt üyesi olduğuma dair beyanda bulundu, ben bir kamu görevlisi olarak kendisine dava açtım, şu an aramızda bir dava var, aramızda bir husumet var. Sadece benimle değil, Erkan Çakır bir çok belediyeye, bir takım kanaat önderlerine aklına geldikçe tweet yoluyla hakarette bulunan bir adamdır. Şimdi söylediklerinin de bir kanıtı söz konusu değil. Van’da dolaşmışım, özerklikle ilgili konuşmuşum, bunun kanıtı nerede? Böyle olmadığı takdirde her önüne kalkan biriyle ilgili bir tweet attığında bir kişi suçlu gösterilir mi? Böyle toplumsal düzen olur mu? Memleketin, benim hakkımda şikayetçisi olduğum bir kişinin karşımda tanık olarak dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. CHP bu kişiyi attığı için önüne gelen herkese saldıran birisidir. Söylediklerinin kanıtı yok, delili yok, mesnetsiz iddialardır. Her aklına gelen birine iftira atarsa toplumu mahkemeleri bizi bunlarla meşgul ederse biz nasıl bir toplumsal barışı inşa edebiliriz?
Sendika.Org