AB genelindeki hastanelerde 2019’da 100 bin kişiye 531 yatak düşerken, bu oran 2023’te 511’e geriledi. Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) pandemi sürecinden ders alınmadığını ve sağlık krizinin giderek derinleştiğini ifade ederken kemer sıkma programlarını durdurma çağrısı yaptı
Eurostat’ın açıkladığı son veriler, Avrupa Birliği’nin sağlık altyapısının uğradığı erozyonu çarpıcı şekilde ortaya koydu. AB genelindeki hastanelerde 2019’da 100 bin kişiye 531 yatak düşerken, bu oran 2023’te 511’e geriledi. Yedi AB ülkesinde 100 bin kişiye düşen yatak sayısı 300’ün altına düşerken, İsveç (187 yatak) ve Hollanda (231 yatak) listenin sonunda yer aldı.
Türkiye’deki hastanelerde 2023 verilerine göre 100 bin kişiye düşen yatak sayısı 312 ile AB ortalamasının neredeyse yarısı kadar.
Yatak sayısı yalnızca hastanelerde değil, uzun dönem bakım hizmetlerinde de dramatik biçimde azalıyor. Yunanistan 100 bin kişiye 20 yatak ile listenin sonunda yer alırken, onu 26 yatakla Bulgaristan takip ediyor. Türkiye ise listede bu iki ülkenin hemen ardından, 91 yatak ile 3. sırada yer alıyor. Yaşlanan nüfus karşısında bakım hizmetleri daha fazla yatırıma ihtiyaç duyarken, Türkiye’de uzun dönem bakım yatağı sayısı AB ortalamasının yüzde 20’sine bile ulaşamıyor. Özelleştirme ve ticarileştirme politikaları ise bu hizmetleri daha da erişilmez hale getiriyor.
Sağlık ve bakımdaki personel açığı bu tabloyu daha vahim hale getiriyor: OECD’ye göre, Avrupa genelinde 1,2 milyon doktor, hemşire ve ebe eksikliği bulunuyor. Yatak sayısındaki düşüşe eşlik eden personel açığı sağlık sistemlerini daha da savunmasız hale getiriyor.
Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) Genel Sekreteri Jan Willem Goudriaan, yaptığı basın açıklamasında “Görünen o ki Avrupa Komisyonu’nda kimse yaklaşan sağlık krizlerini görebilecek durumda değil. Avrupa’da pandemi sürecinden alınan dersler görmezden geliniyor. Hükümetler, güçlü kamusal sağlık sistemleri yeniden inşa etmek yerine, AB’nin kemer sıkma politikalarının yönlendirmesiyle kesintiler yapıyor” dedi.
Goudriaan, AB’nin kemer sıkma politikalarına dayanak oluşturan Büyüme ve İstikrar Paktı’nın derhal askıya alınması çağrısında bulunurken, hastane ve bakım servislerinde yatak sayısının artırılması, altyapının güçlendirilmesi, personel açığının kapatılması ve mevcut personelin tutulması için çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’de sağlık emekçileri uzun süredir personel yetersizliğinden yakınıyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) göre, aşırı iş yükü, düşük ücretler ve artan şiddet vakaları nedeniyle hekimler ve hemşireler kamu hastanelerinden ayrılıyor; genç sağlık çalışanları ise yurt dışına göç ediyor. Türk Tabipleri Birliği’nin 2024 verilerine göre, sadece bir yılda 3 bine yakın doktor yurtdışında çalışmak üzere “iyi hal belgesi” aldı. Kişi başına düşen sağlık personeli sayısının düşük olması, randevu bulmayı zorlaştırırken; muayene sürelerini de 5 dakikanın altına kadar düşürüyor.
Sendika.Org