10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, X hesaplarından bir açıklama yayımladı. Komisyon, insanlığa karşı suç yönünden verilen beraat kararını istinaf taleplerinin “suçun niteliği itibari ile doğrudan zarar görülmediği” gerekçesi ile reddedildiğini duyurdu
10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, X hesaplarından bir açıklama yayımladı. Komisyon, yaptığı açıklamaya Yargıtay bozma kararı ardından Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ikinci kez 1 Temmuz 2024 günü karara bağlanmış ve insanlığa karşı suça ilişkin verilmiş olan beraat kararı açısından kararın taraflarınca istinaf edildiğini hatırlatarak başladı. Komisyon, insanlığa karşı suça ilişkin istinaf taleplerinin katliamdan bizzat zarar gören müvekkilleri açısından; “insanlığa karşı suç bakımından suçun niteliği itibari ile suçtan doğrudan doğruya zarar görmedikleri” gerekçesi ile reddedildiğini aktardı.
Komisyon, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 2018 yılında verdiği beraat kararının gerekçesini değiştirmeden yinelediği belirtilerek, Türkiye’nin ilk insanlığa karşı suç yargılamasında verilen bu kararın hukuka aykırı olduğunu vurgulandı.
Komisyon açıklamasında, katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları, yaralananlar ve yüzlerce müvekkilin mağdur kabul edilmediği, insanlığa karşı suçun devlet eliyle işlenmiş sayılmadığına da dikkat çekti.
Açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
10 Ekim Katliamına İnsanlığa Karşı Suç Demeyen Yargı IŞİD’ı Bir Kez Daha Akladı!
10 Ekim Ankara Gar Katliamı davası Yargıtay bozma kararının ardından Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ikinci kez 1 Temmuz 2024 günü karara bağlanmış ve insanlığa karşı suça ilişkin verilmiş olan beraat kararı açısından karar tarafımızca istinaf edilmişti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin kararı 28 Temmuz 2025 tarihi itibariyle tarafımıza tebliğ edilmiştir.
İnsanlığa karşı suça ilişkin istinaf talebimiz katliamdan bizzat zarar gören müvekkillerimiz açısından; “insanlığa karşı suç bakımından suçun niteliği itibari ile suçtan doğrudan doğruya zarar görmedikleri” gerekçesi ile reddedilmiştir.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, ülkenin ilk insanlığa karşı suç yargılamasında insanlığa karşı suçtan vermiş olduğu beraat kararı; insanlığa karşı suçtan düzenlenmiş iddianameyi görmezden gelen, 2018 yılında vermiş olduğu karardan birebir kopyalanarak oluşturulmuş, ayrıca bir gerekçe yazmaya zahmet etmeyen bir karar olarak ülke tarihinde yerini almıştı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi de tarihteki aynı yere yerleşmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi, katliamda yakınlarını yitiren, yaralanan, tanıklık eden yüzlerce müvekkilimizi IŞİD’in insanlığa karşı suç kapsamında gerçekleştirdiği bu katliamın mağduru olarak kabul etmemiştir. İnsanlığa karşı suç devlete karşı işlenmez. Pek çoğunda devletler dahil olur, dahil olmadığında zaten devletsizlik insanlığa karşı suçun koşullarını yaratır. Katliamdan doğrudan zarar görmek için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Ceza Dairesi hangi hukuka yaslanmaktadır?10 Ekim Ankara katliamının 10.Yılına yaklaştığımız şu dönemde verilmiş olan bu karar, yıllardır süren yargılama pratiğinin bir devamıdır. Katliamın bütün tablosunu aydınlatmayan, tüm sorumluları yargılama konusunda mevcut delilleri görmezden gelen yargı mekanizması şimdi de insanlığa karşı suça ilişkin mağdur sıfatını yok saymaktadır.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında insanlığa karşı suç; sanıkların gerçekleştirdiği katliamın esasen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzenine yönelik olduğu, 2015 Kasım seçimleri öncesinde ülkede kaos yaratmak istedikleri gibi açıklamalarla karşılanmış olup, katliama ilişkin siyasal iktidarın sorumluluğu bu şekilde örtbas edilmek istenmiştir. İstinaf kararında da bir açıklama olmamasına karşın aynı yaklaşımın geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi,2015 yılı 7 Haziran seçimlerinden sonra kaos yaşanacağını söyleyen iktidar sözcülerini, katliamın hemen arkasından anket yaparak oylarının arttığını söyleyen dönemin Başbakanının açıklamalarını dinlemeye devam etmektedir. Katliamda ölenleri, yaralananları, tanıkları duymak yerine sessizleştirmeye çalışan düşmanca tutumu da sürdürmektedir.Yine 10 yıla yaklaşan yargılama sürecinde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanması konusundaki taleplerin tamamının görmezden gelindiğini hatırlatmak isteriz. Ortaya çıkan deliller Ankara, Adana, Gaziantep ve Kilis vb. yerlerde görev yapan birçok kamu görevlisinin, İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatının ve siyasal iktidar temsilcilerinin bu katliama yol verdiğini ortaya koymaktadır. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi ikinci kez bu gerçeği yok sayarak karar vermiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi de bu karara ortak olmuştur.
Bir kez daha belirtmek isteriz ki; katliamın 10. Yılına yaklaştığımız günlerde açıklanan bu karar, Türkiye yargı mekanizmasının katliamın gerçek sorumlularını yargılamama ve IŞİD’e ilişkin insanlığa karşı suç işleyen bir örgüt diyememesinin somut vesikasıdır.
Adalete ulaşmanın mücadele ile olduğunun bilincinde olan hukukçular olarak müvekkillerimiz ve ülkenin emek demokrasi güçleri ile birlikte 10 Ekim Ankara Katliamının bütün sorumlularının yargı önünde hesap vermeleri için her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz.
İnsanlığa karşı suç yönünden verilen beraat kararını istinaf talebimiz “suçun niteliği itibari ile doğrudan zarar görülmediği” gerekçesi ile reddedilmiştir.
İnsanlığa karşı suç devlete karşı işlenmez!
10 Ekim Ankara katliamı insanlığa karşı suçtur!
Basın açıklamamız⬇️⬇️ pic.twitter.com/iKQbCWTAMM
— 10 Ekim Ankara Katliamı Davası (@10EkimDavasi) July 28, 2025
Sendika.Org