Şişli’de boşandığı Rüstem Elibol tarafından katledilen Bahar Aksu’nun davası İstanbul Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Davayı kadınlar da takip etti. Sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi. Bir sonraki duruşma 25 Haziran’da görülecek
Şişli’de boşandığı erkek Rüstem Elibol tarafından katledilen Bahar Aksu’nun öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi, 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
İstanbul Şişli’de Kazım Orbay Caddesi’nde, boşandığı erkek Rüstem Elibol Bahar Aksu’yu önce kaçırmaya çalıştı, ardından öldürdü. Aksu’nun ölümünün ardından Şişlili Kadınlar, “Güvenli ve özgür bir yaşam istiyoruz” diyerek sokağa çıkmıştı. Ayrıca Edirneli olan Bahar Aksu’nun katledilmesine Edirne Kadın Platformu da yaptıkları eylem ile tepki göstermişti.
Duruşma sırasında savunması alınan Rüstem Elibol, barışmak için Bahar Aksu’nun yanına gittiğini ifade ederek Aksu’nun kendisine hakaret ettiğini iddia etti. Cinayeti tasarlayarak işlemediğini söyleyen Elibol, savcılıktaki ifadesiyle gelişerek Salman, Başkan ve Yapar’ın, Aksu’nun kaçırılması ve öldürülmesinden haberdar olmadıklarını ifade etti.
Sanıklar Aziz Başkan, Samet Salman ve Semih Yapar ise ifadelerinde kaçırılma planından habersiz olduklarını, Elibol’un Aksu’yu anlık bir şekilde öldürdüğünü ifade ederek olayla ilgileri olmadığını iddia ettiler.
Davaya katılan Bahar Aksu’nun annesi Gülçin Küçüktorun ve kardeşi Berin Nur Sert, mahkemede yaptıkları konuşmalarda kendilerinin de Rüstem Elibol ve arkadaşları tarafından izlendiklerini ifade ettiler. Aksu’nun annesinin ve kardeşinin ifadelerine göre Aksu evliliği boyunca da şiddete uğradı ve sığınmaevinde bir süre kaldıktan sonra annesinin yanına yerleşti. Berin Nur Sert daha önce Aksu’nun Elibol hakkında tedbir kararı aldırdığını, Elibol hakkında ruhsatsız silah bulundurma, uyuşturucu bulundurma gibi sebeplerle şikayette bulunduğunu da ekledi.
Sanıklara ve Aksu’ya ait telefonların incelenmesiyle oluşturulan bilirkişi raporu ise, sanıklardan bazılarının telefonda Aksu ve ailesinin TC kimlik numaraları, ev adreslerinin olduğu fotoğraflar bulunduğu; Semih Yakar’ın telefonunda ise Bahar Aksu’nun annesinin yaşadığı yerin fotoğrafları olduğu tespit edildi.
Duruşma sırasında Başkan, Yakar ve Salman’in avukatları sanıkların öldürme fiiline dahil olmadıklarını ancak kişiyi hürriyetinden mahrum bırakmaya teşebbüsten yargılanabileceklerini ifade ederek tahliyelerini talep ettiler.
Savcı, sanıklar hakkında mütalaasında “tasarlayarak ve kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden mahrum bırakmaya teşebbüs” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Mahkeme mütalaaya dönük savunmalar için sanık avukatlarının zaman istemesi ve cinayet aleti olarak kullanılan silaha dair incelemelerin tamamlanması için sanıkların tutukluluk hallerinin devamı ile davayı 25 Haziran’a erteledi.
Duruşma sonrası açıklama yapan Bahar Aksu’nun avukatları, “Bu hızlı yargılama kadınların kazanımıdır. 25 Haziran karar duruşması olacak, tüm kadınları desteğe bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Bahar’ın davasının takipçisiyiz!
Çünkü biz kadınlar biliyoruz ki adalet kendiliğinden gelmeyecek.
Katiller rahatça konuşuyor, geride kalan tanıklar göz göre göre gelen cinayeti anlatıyor, erkek devlet ise sadece dinliyor.
Dava, 25 Haziran 2025’e ertelendi.
Biz kadınlar… pic.twitter.com/TsDVFSsLUd
— TİP’li Kadınlar (@Tipli_Kadinlar) June 11, 2025
Duruşma öncesinde kadınlar adliye önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. “Bahar için adalet istiyoruz” sloganıyla başlayan açıklamada, 2024 yılında 394 kadının, 2025 yılının ilk dört ayında ise 195 kadının öldürüldüğü hatırlatıldı. Açıklamada, iktidarın kadınlara yönelik politikalarının binlerce kadının hayatına mal olduğuna dikkat çekildi. Devletin, kolluk kuvvetleri, yargı ve medya aracılığıyla failleri koruduğu ifade edildi.
Duruşma öncesi yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Bugün Çağlayan Adliyesi’nde Bahar Aksu için adalet demeye geldik. BOlay yerindeki tüm deliller korunmadığı, kadınlar korunmadığı sürece, failleri cezalandırılmadığı sürece bu böyle sürecek. Ama biz adalet istemeye devam edeceğiz. 6284 sayılı Yasa ve İstanbul Sözleşmesi için mücadele edeceğiz. Kolluk kuvvetlerine ve yargıya sesleniyoruz: Anayasal hakkını kullanan öğrenciler tutuklanırken, neden şiddet uygulayan erkeklere bu yaptırımlar uygulanmıyor? Çocuk istismarı dosyalarında ‘rızası vardı’ denilerek dosyalar kapatılıyor. Biz kadınlar asla kabul etmeyeceğiz. Eşit ve özgür yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Açıklamanın ardından kadınlar, duruşmayı izlemek üzere mahkeme salonuna geçti. Davanın ve sorumluların ceza alana kadar takip edileceği bildirildi.
Boşandığı erkek ve onun arkadaşları tarafından sokak ortasında öldürülen #BaharAksu için Kadınlar Direnişte, Kampüs Cadıları, Mor Dayanışma, EHP’li Sosyalist Feministler, Kızıl Parti ve Boğaziçi öğrencileri ile birlikte Çağlayan Adliyesi’ndeydik.
Bahar ve öldürülen tüm kadınlara… pic.twitter.com/sPWCuJyw03
— Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (yeni) (@kcdplatformu) June 11, 2025
Sendika.Org