Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ana muhalefeti hedef aldı, İsrail-İran savaşında da müzakere çağrısını yineledi
Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ana muhalefeti hedef aldı. Belediyelere yönelik operasyonları da işaret eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kutuplaştırıcı politika yapmakla suçladı. Kendilerine “düşman hukuku”nun uygulandığını ifade eden CHP’yi de kutuplaştırıcı politika yürütme suçlaması üzerinden “düşman hukuku” uygulamakla itham etti. Erdoğan bu suçlama üzerinden muhalefeti “etkin pişmanlık”tan faydalanmaya çağırdı.
Erdoğan’ın bir diğer gündemi de İsrail-İran savaşıydı. İsrail Başbakanı Netanyahu’yu soykırım konusunda Hitler’i bile geride bırakmakla itham eden Erdoğan, çatışmanın sonlandırılması için diplomatik hamleler yaptıklarını ifade etti. Erdoğan, “nükleer gerilim”in ancak müzakere ve diplomasi yoluyla çözülebileceği yönündeki sözlerini tekrarladı.
Daha önce de İran’ın ABD ile yürüttüğü müzakerelerin çözüm konusunda önemli bulduklarını ifade etmişti. Ancak İran’ın bu müzakere sürecinden çıkışında İsrail’in saldırıları kadar ABD’nin kendilerinin nükleer silah sahibi olmasını kesin bir şekilde reddetmesi de vardı. İran ise İsrail’i de kapsayacak şekilde “nükleerden arındırılmış bölge” konusunda mutabakata varılması halinde programdan vazgeçebileceğini açıklamıştı.
Erdoğan’ın muhalefete yönelik sözleri şöyle:
İstanbul’a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünden bir türlü çıkamayan ana muhalefetin durumu demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır. Şayet bir düşman hukukundan bahsedilecekse asıl düşman hukuku budur.
Bayramlarda dahi gerilimi, kavgayı ve kutuplaşmayı körüklemeyi vahim bir hata olarak görüyoruz.
Şunun anlaşılması gerekiyor: Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz. Yapılsa dahi ülkeye, millete bir hayır gelmez.
…
Arpalığa çevirdikleri belediyelerin kaynaklarıyla semirenler, ana muhalefeti yolsuzluklarına canlı kalkan yaparak, Türk siyasetini de ‘enfekte’ ediyor.
Türkiye’nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek derinleşiyor. Siyasi rakibimiz de olsa, biz bu tabloyu doğru bulmuyoruz. Sayın Özel ve CHP yönetiminin, yanlışta ısrar etmekten bir an önce vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyoruz.
…
Türkiye’nin ana muhalefet partisini mi yoksa entrikalarla ve ihanetlerle dolu bir pembe dizi mi seyrediyoruz inanın biz de karıştırır olduk. Türkiye gibi büyük ülkenin ana muhalefet partisinin aylardır ‘kim kimin yüzüne tükürecek’ tartışmasıyla meşgul olmasını, ülkemiz adına utanç verici buluyoruz.
Sendika.Org