Bartın İl Genel Meclisi’nde 6 AKP, 5 CHP ve 1 MHP’li üye bulunuyor. Eğer bu meclis, çok yıldızlı bir tatil köyünde eğitim çalışması gerçekleştirecekse ve bu programa CHP’li üyeler de katılacaksa, kendilerine oy veren yurttaşlar ne düşünür? Güvenleri sarsılır. “Demek ki farkları yokmuş” derler
1980 yılında başladığım kamu görevinden, 2004 yılında yeraltı maden işçisi olarak emekli oldum. 1990’lı yıllardan itibaren işyerinde sık sık karşılaştığım bir durum vardı: İşyerinde örgütlü olan sendika, her yıl bazı maden işçilerini “eğitim çalışması” bahanesiyle güneydeki tatil köylerine gönderirdi.
Amaç ilk bakışta gayet güzel ve gerekli görünüyordu. Ancak eğer bu sadece bir kamuflajsa, işte o zaman işin rengi değişiyor. Eğitim programına seçilen maden işçileri oldukça sevinçliydi. Çünkü bir önceki yıl giden arkadaşları, yaşadıkları “eğitim sürecini” tüm yıl boyunca ballandıra ballandıra anlatırlardı. Anlattıkları şey, elbette bir eğitim faaliyeti değil, çok yıldızlı bir tatil köyünde geçirilen keyifli günlerdi.
Geldik 2025 yılına. Ne yazık ki değişen pek bir şey yok. Bu kez örneğimiz, İl Genel Meclisi üyelerine yönelik düzenlenen eğitim programları.
Elbette hizmet içi eğitim programları, yerel yönetişim kapasitesini artırmak açısından önemli bir araçtır. Bu tür eğitimlerin sağlayacağı faydalar da göz ardı edilemez:
Ancak bu eğitimlerin lüks otellerde yapılması, kamuoyunun haklı tepkisine neden olmakta; kaynak kullanımının etkinliği ve bu programların gerçek amacı ciddi şekilde sorgulanmaktadır.
Peki bu tercihe ne gerekçe gösteriliyor?
Eğitimlerin genellikle dört veya beş yıldızlı otellerde yapılmasının nedenleri, uygulayıcı kurumlar tarafından şöyle açıklanıyor:
Fiziksel olanaklar ve teknik altyapı:
Konaklama ve ulaşım kolaylığı:
Katılımı artırma ve motivasyon:
Peki bu konu nereden çıktı?
Bartın İl Özel İdaresi’nin 2025 yılı Performans Programı’nın 42. sayfasında yer alan tahsisat nedeniyle. Söz konusu sayfada, İl Genel Meclisi üyeleri ile müdürlük personelinin görev giderleri ve hizmet içi eğitim giderlerinin karşılanması amacıyla; İl Genel Meclisi ve İl Encümeni için toplam 5.745.000 TL (yaklaşık 145.000 dolar) ayrıldığı belirtilmiş.
Üstelik bu, yalnızca Bartın ili için ayrılan bütçe. Türkiye genelindeki tüm illerin benzer tahsisatlar ayırdığını düşündüğümüzde, ortaya büyük bir kamu kaynağı kullanımı çıkmakta. Üstelik ekonomik kriz ve tasarruf tedbirlerinin uygulandığı bir dönemde…
Bu durum, “İtibardan tasarruf olmaz” sözünün küçük ölçekli bir versiyonu gibi görünmüyor mu sizce de?
Bartın İl Genel Meclisi’nde 6 AKP, 5 CHP ve 1 MHP’li üye bulunuyor. Eğer bu meclis, çok yıldızlı bir tatil köyünde eğitim çalışması gerçekleştirecekse ve bu programa CHP’li üyeler de katılacaksa, kendilerine oy veren yurttaşlar ne düşünür? Güvenleri sarsılır. “Demek ki farkları yokmuş” derler.
Peki ne yapılmalı?
Yapılması gereken çok açık. Aşağıdaki özelliklerde bir eğitim programı için adım atılmalı:
Bartın Üniversitesi’nde bu eğitimler için yeterli mekân, ekipman ve konaklama imkânı fazlasıyla mevcut. Eğitim adı altında tatil yapılacaksa, bunu kişisel imkânlarla yapmak daha doğrudur.
Belki bazı İl Genel Meclisi üyeleri şöyle diyecek: “Bugüne kadar neden bunu gündeme getirmediniz?”
Ben de onlara şöyle sorarım: “Peki ya siz, o zaman neredeydiniz?”
İlgili Performans Programı Belgesi:
http://www.sp.gov.tr/upload/xSPRapor/files/1tbbU+bartin_ioi_2025_pp.pdf
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.