Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın (Öğretmen Sendikası) dört ana taleple başlattığı ve İstanbul’dan Meclis’e yürüdükleri Büyük Öğretmen Yürüyüşü’nün üçüncü gününde İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı’nı sorumluluk almaya, yetkililer ise görevlerini yapmaya çağırıldı
İstanbul’dan Meclis’e dört ana taleple yürüyen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın (Öğretmen Sendikası) Büyük Öğretmen Yürüyüşü, üçüncü gününde Kocaeli’nin İzmit ilçesinde sürüyor.
❗️ 3. GÜN l Yürüyüşümüzün 3. gününde İzmit MEM önündeydik.
Milli Eğitim Bakanlığını sorumluluk almaya, yetkilileri göreve çağırdık!
Taleplerimiz için yollardayız, birlikte güçlüyüz!#ÖğretmenlerYürüyor pic.twitter.com/re0ryODA0U— Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (@ogretmensendika) June 27, 2025
Yürüyüşün, İzmit’teki ilk durağı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü (MEM) oldu. MEM önünden yetkilere seslen öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı’nı sorumluluk almaya, yetkilileri ise göreve çağırdı. MEM önünde yapılan konuşma şöyle:
Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanları memurlara sesleniyoruz. Patronlardan korkmayın, öğretmenin hakkını savunmak için maaş alıyorsunuz. Öğretmenlerin, velilerin hakları için oralardasınız. Kanunları uygulayın, özel sektörde tatillerde çalışan öğretmenlerin şikayetlerini dikkate alacaksınız.
Öğretmenlerin on aylık sözleşmelerle çalıştığını biliyorsunuz. Bu sözleşmelerin peşine düşeceksiniz. Tek tek sözleşmelere siz ulaşacaksınız. Öğretmen Sendikası olarak hem halklarımızın peşine düşüp hem kanunların uygulayıcısı denetleyicisi olmaktan usandı. Bu koca binalar artık bir işe yaramalı. Görevinizi yapın.
Öğretmenler özel okullarda, kurslarda, vakıf üniversitelerinde, etüt ve rehabilitasyon merkezlerinde kendilerine hâlâ asgari dayatmasının yapıldığını, baskı koşulları altında çalıştıklarını, sendikal haklarının açık şekilde ihlal edildiğini ve devletin de bunu mevzuatlarıyla desteklediğini belirtti.
Öğretmenlerin talepleri şöyle:
1) Taban maaş uygulaması
2014’te elimizden alınan, kamu öğretmenlerinin maaşlarını esas alan taban maaş hakkımız geri tanınmalı. Özel sektör öğretmenlerini yoksulluğa ve patronların keyfi uygulamalarına mahkûm eden ücret politikalarına son verilmelidir.
Patronların “piyasa koşulları” bahanesiyle emeği değersizleştirmesine artık izin verilemez.
Eğitim emeği, ucuz işgücü değildir!
2) Belirsiz süreli iş sözleşmesi
Öğretmenlik, mevsimlik değil; süreklilik gerektiren bir meslektir.
Ancak özel sektörde çalışan öğretmenlerin büyük çoğunluğu her yıl ya istifaya zorlanmakta ya da sözleşmenin yenilenmemesi tehdidiyle karşı karşıya kalmakta ve iş güvencesinden yoksun bir şekilde çalıştırılmaktadır.
Bu uygulama; öğretmeni susturmak, hak talep etmesini engellemek ve sürekli bir baskı altında tutmak anlamına gelmektedir.
İstiyoruz ki öğretmenler her eğitim-öğretim yılı başında “Bu yıl sözleşmem yenilenecek mi?” kaygısı taşımadan, güvenle işine odaklanabilsin.
3) Eğitim ve güzel sanatlar işkolu kurulması
Bugün özel sektörde çalışan öğretmenler, 10 No’lu Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar işkolunda yer almakta ve bu durum, bizleri fiilen grev ve toplu iş sözleşmesi hakkından mahrum bırakmaktadır.
Bu işkolu, öğretmenlik mesleğinin özgün niteliklerini ve kamusal sorumluluğunu yansıtmamakta; öğretmenleri büro çalışanı gibi değerlendiren, haklarımızı kısıtlayan bir yapıya sahiptir.
Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu adıyla ayrı bir işkolu oluşturulmalı; öğretmenlerin grev ve TİS hakkı başta olmak üzere tüm sendikal hakları güvence altına alınmalıdır.
4) Kamu ile özlük haklarında eşitlik
Bugün kamu öğretmenleri ile özel sektör öğretmenleri arasında ciddi bir hak uçurumu vardır:
- Maaşlarda devasa farklar,
- Yaz tatili hakkının gaspı,
- Sendikal baskılar,
- Yeşil pasaport
- İş güvencesinin olmayışı,
- Emeklilik, kıdem tazminatı, izin ve sosyal haklardaki eşitsizlikler…
Oysa biz aynı müfredatı uyguluyoruz.
Aynı çocuklara, aynı sınıflarda, aynı kazanımlar için ders veriyoruz.
Birimiz güvenceli, diğeri güvencesiz olamaz!
Birimiz anayasal haklara erişirken diğerimiz bu haklardan mahrum bırakılamaz!
Eşit işe eşit hak ilkesi acilen hayata geçirilmeli; tüm öğretmenler, kamu ya da özel ayrımı olmaksızın eşit haklara kavuşmalıdır.
Sendika.Org