“Katliam Yasası”na karşı Yaşam Hakkı Savunucuları; İzmir, İstanbul ve Eskişehir’de eş zamanlı olarak üç günlük açlık grevi yapacak. Yapılan çağrıda açlık grevinin sokak hayvanlarının katledilmesinin önünü açan ve kamuoyunda “katliam yasası” olarak bilinen yasanın iptali ve barınaklardaki yaşam hakkı ihlallerine dikkat çekmek için yapılacağı ifade edilirken “Bu suça ortak olmayacağız” denildi
Yaşam Hakkı Savunucuları, “Katliam Yasası”na karşı İzmir, İstanbul ve Eskişehir’de eşzamanlı açlık grevi yapacak. Yaşam Hakkı Savunucuları, sokak hayvanlarının katledilmesinin önünü açan ve kamuoyunda “katliam yasası” olarak bilinen yasanın iptali ve barınaklardaki yaşam hakkı ihlallerine dikkat çekmek için 23 Mayıs’ta üç günlük açlık grevine başlayacaklarını duyurdu.
Yaşam Hakkı Savunucuları yaptıkları çağrıda “Bu yasanın bir kıyım planı olduğunu bildiğimizi; sadece iktidarın değil, ‘uygulamayacağız’ deyip fiilen köpek toplayan muhalefet belediyelerinin de karşısında olduğumuzu söylüyoruz. Hayvanları hedef göstererek toplumu kutuplaştıran bu politikalara sessiz kalmayacağız” ifadeleri kullanıldı. “‘Ölüm kamplarında aç bırakılan hayvanların sesi, nefesi olmak için’ tüm yaşam hakkı savunucularını dayanışmaya çağırıyoruz” diyerek dayanışma çağrısında bulunan Yaşam Hakkı Savunucuları, yaptıkları çağrıda şu ifadelere yer verdi:
Bu nedenle herkesi, tüm yaşam hakkı savunucularını, kadın, kuir, çocuk hakkı savunucularını, engelli hakkı savunucularını, çevre hareketi aktivistlerini, sivil toplum kuruluşlarını, dernekleri, devrimcileri, sosyalistleri, komünistleri, anarşistleri, adalet için mücadele eden ve etmek isteyen herkesi bu adaletsizliğe karşı ses çıkarmaya, hukuksuz olan bu katliam yasasına karşı direnme hakkını kullanmaya çağırıyoruz. Sokaklarımızı, yemeğimizi, acımızı, mutluluğumuzu, sevgimizi, evimizi paylaştığımız dostlarımızın ölüme gönderilmesine seyirci kalmayacağız. Biz bu suça ortak olmayacağız!
Yaşam Hakkı Savunucuları’nın talepleri şöyle:
- “Katliam Yasası” derhal geri çekilmeli, hayvanların yaşam ve özgürlük haklarını güvenceye alan yeni bir yasa oluşturulmalı. Yeni yasada 5199 sayılı kanunun 6. maddesindeki “kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” ilkesi korunmalı. Hayvan hakları anayasal güvence altına alınmalı.
- Ölüm kampı barınaklar derhal hayvan hastanesine dönüştürülmeli. Kırdan kente kısırlaştırma seferberliği başlatılması için tüm il ve ilçelerde kısırlaştırma ve ilkyardım üniteleri oluşturulmalı.
- Toplamalar derhal durdurulmalı. Hayvanlar için tedavi merkezine dönüşene kadar tüm barınaklarda şeffaf yönetime geçilmeli; gönüllülerle ortak protokoller imzalanmalı. Barınaklar 7/24 halkın ziyaretine açık olmalı; hayvanların haklarına yönelik ihlallerin tespit edilebilmesi için her bölümün net şekilde gözlenebildiği kamera sistemine geçilmeli. Çalıştığı kurumda bulunmayan ama çağrıldığında gelen “icapçı veteriner hekim” uygulaması tamamen kalkmalı, her il ve ilçede 7/24 çalışan veteriner hekim ve teknik kadro sağlanmalı.Özellikle “muhalefet” partileri belediyelerinden bu konuda açık beyan ve somut adımlar talep ediyoruz.
- “Pet” olarak kategorize edilerek bir meta gibi alınıp satılabilen tüm hayvanların üretim ve satışı yasaklanmalı, yasağa aykırı hareket ederek suç işleyenlere caydırıcı ceza uygulanmalı.
- Hayvana şiddete caydırıcı cezalar getirilmeli ve hayvana şiddeti kurumsal hale getiren belediyeler de bu kapsama alınmalı.
- Toplum huzuru ile barışını bozacak şekilde hayvanları hedef haline getirip, hayvanlara ve hayvan hakkı savunucularına yönelik şiddeti ve öldürmeyi aşılayan, güzelleyen yazılı ve sözlü medya şirketlerine ve sorumlularına caydırıcı idari para cezaları getirilmeli, Güvenli Sokaklar Derneği ve benzer hayvan düşmanı oluşumlar kapatılmalı, yöneticileri yargılanmalı.
Sendika.Org